AMACININ KÖLESİ OLMAK

(İdea, Ülkü, Gaye, Amaç)

Büyük gelişmelere imza atan bilim adamlarına siyasetçilere bakıyoruz, gördüğümüz şu, amaçlarının kölesi olmuş, olmalarıdır.. Bu amaçlarının kölesi olan kişiler doğa, insanlık ve canlılar için büyük bir fayda arayışı içindedirler… Birçoğu parayla, ilgilenmez para amaç olursa buradan iyi iş çıkmaz… Hele hele siyasette para amaç olursa bütün işler, dengeler bozulur… İşte burada iki insan tipi ortaya çıkıyor biri kişisel çıkar ve para peşinde koşan, diğeri ise Amaç, İdeal, Ülkü, Gaye peşinde koşan… Bizim hangilerini örnek almamız ve o yönde hareket etmemiz gerekir dersek…

Ben ikincileri örnek alıyorum, zaman zaman kaybettiğim oluyor, olsun küçük küçük kazançlar için büyük amaçlardan vaz geçemem… Amaç alanları nerelerdir? İlle de büyük işler olmazsa amaç gerçekleşemez mi? Amaç alanı tam bulunduğun yerdir, orada en iyi olacaksın, olmalısın, bunu rekabet için değil, bir çıkar için değil iyi olduğun için yapacaksın… “Amaç İyi Yapmak, İyi Olmak Olduktan Sonra Her Yerde İyi Olunabilir. Fikri Adil “ Bir yanlış mı gördün çevren de bunun yanlış olduğunu kim olursa olsun söyleyeceksin, yanlış kamu gücünü kullananlardan geliyorsa, daha ivedilikle bunu söyleyeceksin ki… Amaç tüm insanlığın, tüm canlıların ve bunların evi olan doğanın korunmasıysa, kamu görevlileri de evin bir odası olan ülkemizin devletimizin dolayısıyla da bizim çalışanımızdır… Çalışanlarımızın yanlışlarıyla zarar, doğrularıyla yarar elde edeceğimizi unutmayalım… Bunu genelde yazar, çizer, eleştirmenler yapar…  En iyi yazar olmayı amaç edinenler, toplumsal yanlışlara neden olacak olayları engellemeye çalışır ve toplumları, daha evrensel düşünülürse insanlar nasıl daha iyi yaşayabilir, sorusu üzerine düşünür, cevaplar bulur ve bunları yazar…

Bir bilim insanı düşünelim, bunu en iyi ne heveslendirir, motife, eder, güdüler? Paracı bir kültürün ürünü bir kişiyse amacı para kazanmaktır, fayda onun için daha çok paradır… Oysa toplumuna faydalı olmayı amaç edinmiş birisi ise bu doktor, zaten bir ücret alıyordur, buna da maaş denir, yani geçimlerini sağlayacak kadar maaşları genel de olur.. Bunun üzerinde bir gelir elde etmeyi amaç edinir de insanları sağlığa kavuşturmayı amaç edinmez, yada birinci amacı para ikinci amacı sağlıksa oradan iyi bir toplumsal ilişki çıkmaz.. Böyle paracı, bireysel çıkarcı, yaptığı işi değil aldığı ücrete bakanların çoğunlukta olduğu bir toplum da hayat nasılda zor olur…  Hayatı kolaylaştırmak yine bir amaç işidir…

Biz, İnsanlar genelde toplu yaşarız, bunun nedeni hepimizin yetenekleri farklıdır ve üretim ilişkisi içinde bu ortaya çıkar.. Birbirimizin ürettiğine ihtiyaç duyarız, ben ekmek üretirken öbürü elbise üretir, öbürü hastaları tedavi eder, bu insanları eğitir, şu bu işleyişin güvenliğini sağlar, bak bu sokaklarımızı temizliyor, işte şu çocuklarımızın bizim bindiğimiz araçları kullanıyor… Bak o tezgah başında, bu tarlada bizim için üretiyor… Hangisi önemsiz derseniz, hangisi olmadan toplumsal hayat olur derseniz?  Hepsi toplumsal hayat zincirinin bir parçası, sadece bazıları için ciddi bilgi ve eğitim gerekiyor, disiplinize olabilenler, bu tür mesleklerin eğitimini alıyor ve toplumsal hayatta bir statüleri oluyor.. Daha iyi meslek mensupları olarak anılıyorlar… Böyle bir hakkımız var, doğaya, insanlığa ve içinde yaşadığımız topluma daha çok katkı sunmak için, daha iyi yapacağımız meslekleri seçmek hakkımız ve amacımız da amaçlarımız arasındadır..

Amaç bizim gideceğimiz, gitmek istediğimiz yere ulaşma enerjimizdir, bu enerji olmaksızın hareket rast gele yapılır… Amaç, aynı zamanda menzile yoğunlaşmaktır, gitmek istediğimiz menzilin bizim için ne kadar önemli olduğunun göstergesidir… Kavram olarak amaca bakarak yazıya son verelim mi? Bu kelimeyle aşağı yukarı benzer anlamda olan, idea, ülkü, gaye gibi kavramları da inceleme önerisiyle..

Amaç, yargı ölçüsü, kılavuz ilke, örnek insanı duyular dünyasının üstüne yükselten en yüksek istek… Ulaştığımız Yetkinliğin tümünü bir yüksek istek için kullanma arzusu, en yüksek, en yetkin gerçeklik ve soyut olarak daha iyi arayışı üzerine düşünülmüş şey…

Ülkü: Düşüncede Ulaşılan var olduğu düşünülen şeye erişilmesi için gösterilecek caba, ceht… Az düşünülen ya da gerçekleşmesi çok zor olan, her zaman gerçekleşemeyen, ancak uğrunda özveride bulunmakla gerçekleşecek olan, gerçekleşmesi için çok büyük cabalardan çekinilmeyen yüce düşünce, dilek, amaç.. Amaç Kölesi Olmak İse Hayata Dair Bir Çok Alandan Fedakârlık Ederek, Bilinçli Bir Şekil De Daha İyi Olduğunu Düşündüğümüz Bir Alana Düşünsel Ve Fiziksel Güçlerini, Güçlerimizi Aktarmaktır… Aktarmak Düşüncesi, Amacı Ve Önerisiyle Selam Ve Sevgilerimle…

Hüseyin Benek – 29.11.17 – vatandasfikri.com