DURUN VE DİNLEYİN!!
(Dinleme Körlüğü)
"Tüketime verdiğiniz teşvikin vergi indiriminin, en az üç katını üretime vermemiz gerektiğini söyleyenleri dinlemeliyiz ki… Sorunla karşılaşmadan önlem alabilelim."
Bizim toplum olarak dinleme sorumuz olduğunu düşünüyorum, kimse, kimseyi dinlemiyor, dinlemediğimizde de, meramlarımız, sorunlara çözüm önerilerimiz, daha iyi arayış içinde olanlarımızın düşünceleri, hep ortada, raflarda, aynı zamanda okumuyoruz kitaplarda kalıyor.... DURUN ve DİNLEYİN!!!
Ana, Baba Çocukları, Çocukları Ana Babayı, Öğretmen öğrenciyi, Öğrenci Öğretmeni, İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı, İmam, Cemaati, Cemaat, İmamı, devlet vatandaşı, vatandaş devleti, yaşlı genci, genç yaşlıyı, erkekler kadını, kadınlar erkegi…. Hepimiz, entelektüeli, aydını, alimi, akademisyeni bize düşümce üreteni durup dinlemeliyiz… Dinlemiyoruz, yaşanılan sorunların çoğunun kaynağının bu olduğunu düşünüyorum… Örnek vermek gerekirse…
Uzun süredir bazı yazarlar, çizerler, entelektüeller, sürekli hükümeti uyardı, elimizde ki kıt yatırım kaynaklarımızı, hatta borç aldığımız yatırım kaynaklarını yatırım savurganlığı içinde rast gele betona yatırıyoruz, bu paraları AVM, Kamu binası ve tüketime harcıyoruz, geri ödeme döneminde zor durumda kalacağız diye… Uyardılar dinlemediler, işte onların uyardıkları, bizim hükümetin almadığı önlemlerin sonucunu yaşıyoruz… Tüketimin, rantın hazzıyla sarhoş olanlar bu tür uyarıları yapanları dinlemediler, dinlemedikleri gibi birde kızdılar… Siz körmüsünüz ülke gelişiyor, uçuyor dediler, kim körmüş, gördük, dinleme körleri hep kaybederler… Başka bir örnek vermek gerekirse…
Dış ticaret açığı, uzun yıllardır devam ediyor, bunun yanlışlığını, önlem alınması gerektiğini söyleyenlere karşı kulaklarımızı kör ettik… Bunu söyleyenleri dinlemedik ve zarar ettik… Dış ticaret açığı için finans kaynağı bulundukça sorun yok diyenleri dinledik, ne oldu? Siz eski kafayla düşünüyorsunuz, ülke büyüyor, her şey yolunda, bilmem kaç araba satıldı, bilmem kaç bilgisayar satıldı, bilmem kaç cep telefonu satıldı diyenleri alkışladık bile.. Oysa bunları biz üretmedik, bunları tükettiğimiz paraları bile borç aldık, yarın ekonomik olarak çıkmaza gireceğiz diyenleri dinlemedik… Dinlemeliydik… Birde bunlar hangi dünyada yaşıyor, Allah Allah ne tip adamlar diye bıyık altından güldüler bile… Sonra…
Bu kadar inşaat yanlış, inşaata bu kadar teşvik yanlış, teknolojiye, sanayiye, tarıma yatırım yapmazsak hep ithalatçı olacağız, az olan, borç aldığımız kaynaklarımızda yurt dışına gidecek diyenleri dinlemedik…
Sonuç ne, bu uyarıları dinlemeyerek, ekonomik çıkmaza giriş, dışardan aldığımız ürünler nedeniyle, döviz ihtiyacı ve açığı, buna dayalı döviz fiyatlarının yükselmesi, ithalat bağımlılığına dayalı mal ve ürün piyasasın da fiyatların yükselmesi…. Bize kim operasyon yapmış? Biz dost uyarılarını dinlemeyerek, kendi ayağımıza kendimiz sıkmışız…
Zaten bizim piyasaların yarısından çoğu yabancı firma, iletişimde, bankacılıkta, otomobilde, daha başka sektörlerde yabancılar bizim piyasaya hakimler, bunlar bizim ekonomik olarak neden krize girmemizi istesinler ki? Örnegin kriz olursa, Almanya, bize nasıl araba satar, yada ABD bize nasıl silah satar? Neden dış ticaret açığımız var, biz bunları neden üretemiyoruz, onun üzerine hep beraber düşünelim, son yaptığımız 5 yatırım bunları üretiyormu diye soralım, soruşturalım, uyarıları dinleyelim…
Hey biz, bizi alkışlayanları, övenleri, iltifat edenleri dinlediğimiz kadar, bizi eleştirenleri, farklı önerilerde bulunanları dinleyelim… Ve şunları kesinlikle dinleyelim, konusunda kendini kanıtlamış önerileri, öngörüleri gerçekleşmiş, bilimsel bilgi konusunda bilim adamlarını, aydınları, alimleri, din bilgisi konusunda din eğitim almış kişileri, eleştirmenleri, entelektüelleri, filozofları dinlemeliyiz… Tüketime verdiğimiz teşvikin vergi indiriminin, en az üç katını üretime vermemiz gerektiğini söyleyenleri dinlemeliyiz ki… Sorunla karşılaşmadan önlem alabilelim… Duralım, dinleyelim, dinlemek dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil --- 8.8.18 --- vatandasfikri.com
|