UYUŞTURUCU (Algı Karışıklığı)
(Günümüzün Uyuşturucusu)
Uyuşturucu olanla, algı arasına girer, olan sorunlu ortamı sorunsuz algılatır, şimdi bunun üzerine ister uyuşturucu madde ile bu yapılsın, içildiğinde sorun unutulsun, görmezden gelinsin, sorunun dışına sanı ile çıkılsın… İster senin ilgin, alakan, duyular aracılığıyla, duyu algıları ayarlanarak, kör edilerek bu yapılsın olanla algılanan arasında fark yaratılsın, sanal sanı olsun değişiklik yok gibi… İki durumda da sorun algımız bozulmakta ve sorun içinde sorunsuzluk algılanmaktadır… Yani uyuşturucu ile mücadele ederken, algı ayarlarıyla oynayanlarla da mücadele etmek gerekir, bu oyunlarıyla bizi sorunların dışına çıkaran, düşünce, inanış, ideoloji, siyaset, magazin, moda, her neyse, bunlara günümüzün en önemli uyuşturucusu internet bağımlılığını ve oyunlarını da ekleyebiliriz… Bunlar biz de ne yapar??
Gerçek sosyal hayatı, sanal sosyallikle öldürür, biz sanal sosyallikte aynı sanal oyundaki bir ona bod diyorlar, sanal figürüzdür, sanal bir şahsiyetiz, bunun değerini nedir, hepimiz biliriz… Sonra bizim izle önerisi olarak ekranımıza düşen videoları düşünün, size düşünme fırsatı verirse, ne kadar saçma, bizi gerçek dünyadan, düşünceden, sorundan, sorgulamadan uzaklaştıracak ne kadar şey varsa, üstelikte bize bir şey kazandırmayacak şeyler, bize izle diye önerilirler… Biz çoğumuz izleriz, video izlemekten vaz geçtiğimizde ki vazgeçemeyiz, sorunlarla karşılaşacağımız için sürekli izleme ihtiyacı duyarız… Bir aşama sonra her şeye alışan insan artık orada komik videolar izlemeye de alışmıştır… Sadece bu mu, bizi sorunların dışına çıkaran yok… Bir sürü internet oyunları var, bunlardan bazıları kişiyi o kadar gerçek hayattan koparır ki oyun etkisiyle intihar edenlerin olduğu söylenir, doğru mudur, valla korkarım doğrudur… Kişi sanala doğru o kadar gerçek hayattan kaçar ki, sorunlarından koparken, gerçek hayattan da kopar, artık gerçek hayata giremez olur, bu durumda zaten canlılar dünyası acısından ölmüşüz demektir… Yani sorumluluktan, sorundan, gerçek hayattan koparken, sanal hayata daldıkça, üzülerek belirteyim ki yani birer biyolojik ölü oluruz… Bunun farkındayızdır, bu artık bizi rahatsız eder, o ara gerçeklik algımız o kadar değişmiştir ki, sanal dünya oyunuyla, gerçek dünya yaşamını ayıramaz hale gelmişizdir… Bu bizde iki şeye neden olur…
Birinci neden, gerçek dünyada zorunlu olarak yaşamaya devam ettiğimiz için, zaman, zaman insanlarla karşılaşırız, biz onlara, onlar bize bilerek veya bilmeyerek sorun çıkarırız, çıkarırlar… Biz o tartışma ve gerilim arasında kendimizi sanal oyunda sansak gerek ki, karşı tarafa sanal oyunda rakibimize verdiğimiz değeri vererek saldırırız, sonuç sanal algıların, gerçek algı yerine geçerek normal hayatta çözülecek sorunun, sanalın normale aktarılmasıyla yaşanılan algı sarhoşluğuna dayalı olarak olay büyür ve ölümlü kavgalar, olaylar belki de bu nedenle artmıştır… Kısacası adam kendini sanal bir kahramanın yerine koymuşsa, sanal kahramanlara karşı çıkanlara oyun da ne yapılıyorsa, gerçek hayatta ki olayda da, yaşadığı olayın da gerilimiyle, gerçek hayatta da deneyiminin de olmamasından kaynaklı olarak o anda sanal dünya, gerçek dünya algı karışıklığı yaşar ve rakip oyundaki figür olur çıkar.. O, anda aracı, gücü neyse karşı tarafa saldırı oranını o belirler, oysa bunu normal algı içinde değerlendirebilse, toplumun kültürü, toplumun hukuk kuralları belirlemesi gerekir değil mi? İkinci olarak ise şunlar görülür, üzerimiz de etkili olduğu düşünülebilir…
Oyun, oyun, aynı kahvelerde kağıt oyunu oynayan arkadaşlarda olduğu gibi sorundan kaçışla başlar, sanala sığınış ve bunun sıklığına bağlı olarak sorun algısının değişmesi… Yoksa adamın çözmesi gereken sorun var, gir internete, öğrencinin çalışması gereken ders var gir internete, yemek yapacak ev hanımı hangi yemeği yapayım gir internete vido ararken başka bir video ile karşılaş izle yemek yapmayı unut, seks yapayım ama önce bir porno izleyeyim gir internete… Pornonun kişi üzerinde olumlu etkisi uyarılmayı sağlarken, olumsuz etkisi nedir bu da düşünülmelidir, kısaca değerlendirelim ve biz algı üzerinde durmaya devem edelim… Bu tür filimler öncelikle gösteri amaçlı çekiliyor, nasıl ki normal filimler normal hayatın dışındaysa, bunları da öyle değerlendirerek yaklaşmak gerek… Yoksa ereksiyonu inmeyen erkek, sekse doymayan kadın normal hayatta istisnai haldir… Bu kadın ve erkeğin karşılıklı beklentilerini artırır ki, normal hayatta pornoda rol yağanlar gibi biri aranır ki, sanalın, normal hayata taşınması sorunudur… Yalnız kendimize de çok haksızlık yapmayalım, belki de gerçek hayatta bulamadıklarımızı sanal dünyada arıyor olabiliriz, bu nedenle gerçek hayatı öncelikle doğamıza, sonrada kültürümüze uygun bize yakışacak şekil de önemseyerek yaşamalıyız… Algıların duyuların körleşmesiyle değişmesi, algı değişmesi üzerine duruyorduk… Normal biyolojik uyuşturucular insan da ne yapar, işte bu algıların değişmesi de aynı şeyi yapmaktadır.. Ekonomik sorunun var, ama sen komik video izliyor kıkır, kıkır gülüyorsun, düşün ki senin sorununu bilen kişi senin hakkında ne düşünür? Sorun algısı bozulan kişi sorun karşısında daha da güçsüzleşmez mi? İşte günümüzün uyuşturucusu boş beleş sanal gezişlerimizdir… İzlemeyelim demem, ama sınırlı izlenmesini öneririm… Bundan nasıl kurtulabiliriz, sanal artık sosyal gerçekliğimiz oldu… Ben kendimce aldığım önlemleri size anlatarak yazıyı bitireceğim..
Öncelikle ilke kararı aldım saçma sapan video izlemek yerine amaçlı tercihlerle ders videoları izlerim… Örnek vermek gerekirse Dücane Cundioğlu’nun felsefe dersleri var, 20 yakın izleyin izleyebildiğiniz kadar… Bırakın algı körleşmesini, algı yanılmasını, algı açılmasına, algı netliğine, gerçekline neden olur… Ayıca kendinize bir hobi seçin bunun üzerine videolar izleyin… Gerçek hayattan koparacak değil gerçek hayatla ilgili bilgiler veren videolar izleyin ki… Duygu ve Algı Körlüğü Yaşamayalım, Yaşadığımız Hayatı, Bir Yaşama Ustası Gibi Yaşayalım, Yaşamayı Öneririm, Dilerim… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 28.11.18 -- vatandasfikri.com
|