HAYATTAN KOPMAK!!
“Hayattan Kopmak, Gelecek Planı Yerine, Geçmişe Öykünmek ve Öykünülen Zaman da Yaşamaktır. Fikri Adil”
Ben bize, yani içinde yaşadığım topluma bakıyorum, ne görüyorum, sizde bakın ne göreceksiniz, bu gördüklerimiz hayatın gerçekleriyle ne kadar örtüşüyor, yoksa kendi uçukluklarımıza dayalı bir sanal, sanılar dünyası mı yarattık? Ben dindarlar, siyasilere bakarak bunu anlayabileceğimizi iddia ediyorum… “Hayattan kopanlar, Hayatın İçinde Yaşanılan Sorunları Çözemezler. Fikri Adil”
Biz ölümlüler, belli bir zamanda belli mekan da yaşarız, yaşadığımız sorunlarda bu yaşadığımız zamanın ve mekanın sorunlarıdır, biz bunları ancak bu zamanın ve mekanın kafasıyla, bilgisiyle, düşüncesiyle çözebiliriz, ya yaşadığımız zamanda yaşamıyorsak?
Fiziki olarak yaşadığımız zamanda yaşıyor, zihni olarak da tarihin bir noktasında takılıp kalmışsak!! Yaşadığımız sorunları algılayamıyoruz demektir, bunun nedeni nedir, sizce? Bence Şu!
Sagcılarımıza bakıyorum hala Orhun yazıtlarının yazıldığı zamanda ki zihinsel algıyla yaşıyorlar, bazıları aşama kastetmiş İstanbul’un fethine gelmiş… Bazıları Cumhuriyete gelmiş, ama insanın kendini kendi geleneklerine bağlı kalarak sürekli güncellemesi gerekmez mi? Gerektiğini düşünüyorum… Bu güncelleme bilimsel bilgi, dini bilgi, teknik, teknoloji, araç, gereç, beslenme, giyim hepsini kapsıyor… Biz bunu yapabildikçe günümüzü yaşayacağız ve günün yaşanılan sorunlarını çözebileceğiz… Umarım sağcılarımız, geçmişe öykünmeyi sınırlar, günün sorunlarına günün bilgileriyle cevaplar ararlar ve el birliğiyle buluruz…
Sonra dindar arkadaşlarıma bakıyorum, ben kendimi imanlı kabul eder, ama dindarların yaptığı hatalardan dolayı dindar sayamıyorum, ya da dindarım ama onlarla aynı karede duramıyorum… Zaten onlarda benimle durmuyorlar, onlar asrısaadette yaşadıklarının sanısındalar, ben o günün tecrübelerine dayalı olarak günümüzde yaşamak istiyorum… Yani geçmişimizle günümüz bağını kurarak günümüzü, geçmişin bilgi birikimiyle, günün bilgisine dayanarak ve tecrübeleriyle yaşamak istiyorum ki.. Yaşadığım günün sorunlarını çözebileyim, diyelim ki sorunum yok daha iyi yaşayabilmenin yollarını arayabilelim… “Hayat Geleceğe Doğru Yaşanır. Fikri Adil”
Son olarak sol cenah da ki arkadaşlara bakalım mı, onlar ne yapıyor, onların temel iki sorunları var, biri toplumun kültürel bağıyla bağlarını evrensellik adına koparmışlar.. Yani yereli yok sayarak evrenselliğin mümkün olmadığını düşünemiyorlar… Emek sermaye çelişkisini her şeyin önüne koyuyorlar, toplumla bağları kopuyor, toplumla bagı koparken hayatın erecekleriyle de bagları kopuyor… Toplumun sorunları üzerine çok düşünmelerine rağmen toplumla olan kopukluklarına dayalı olarak bu düşüncelerini topluma sunamıyorlar… Nasıl sag ve dindarlar güne gelemişlerse, bunlarda gün ve gelecek üzerine aşırı yoğunlaşmalarına dayalı olarak köksüz bir toplumsal algı yaratıyorlar… Oysa toplum köklerini lüzumundan fazla önemsiyor… Bu arada vatandaşlar ne yapıyor onlar iş, ekmek derdinde koşup, didinip duruyorlar, bir bölümü de tv dizileriyle avunuyor… Bütün bunları yan yana koyduğumuz da…
Toplumsal algılarımızda kopukluklar oluşuyor, bu kopukluklara dayalı olarak da zamanımızdan, mekanımızdan kopuyoruz, İstanbulun fethi dün yaşanmış gibi zafer sarhoşu oluyoruz, ondan sonraki yüzlerce yenilginin nedenlerini sorgulamıyoruz.. Bu sorgulanmayan hayata dayalı olarak da yeni yenilgilerin, yeni sorunların kapısını acıyoruz… Bu savaş bir yaşam savaşıdır, başarı için geçmiş, gün gelecek zaman ve mekan, araç ve gerek, bilgi ve beceri sentezleriyle… Günü yaşarsak daha nitelikli yaşayacağımızı düşünüyor, hepinize selam ve sevgilerimle, hoşça kalın diliyorum…
Fikri Adil --- 30.5.18 – vatandasfikri.com
|