AKIL, RASYO ARACILIĞIYLA DÜŞÜNME
(Akılcılıkla Düşünme Yöntemleri)
İnsanlar Nasıl Akıl Eder?
İnsan başka ne aracılığıyla düşünür derseniz, ben size insan bilgi aracılığıyla düşünür, aklına sunulan bilgiler nasıl bir bilgiyse insandan hayata yansıyan düşünce ve davranışlarda öyle olacaktır, nitekim öyle de oluyor… Akla sunulan bilgileri insanları kontrol etme aracına dönüştürmüş toplumlarla, topluma, kendine, hayata sunacağı katkının önünü açacak kadar bilgilenme, akletme, bunlara dayalı yeni düşünce, araç/gereç, teknik/teknoloji üretme başarıları arasında ki kıyası size bırakarak… Akletme, akılcılık Rasyonelleşme gibi düşünce üzerine duralım mı?
Rasyonelleşme; Geleneksel bilgi, fikir, inanç kaynaklı bilgi ve düşünce yerine, insanlığın bilgi ve bilim üzere ulaştığı metodolojik yöntem/kural ve yaklaşımlarla/yorumlarla somut olarak ortaya konan amaç ve araçlar üzere bilgi/akıl üzere düşünmenin tercih edildiği uzun bir dönemin isimlendirilmesidir…
Biz bu rasyonel yerine akılcı diyelim ki, konunun üzerinde dil gölgesi kalmasın, dilimizle anlayalım… Akılcı hareket etmek için ne yapmamız gerek, akılcılığı karşı olan mı var? Yok da geleneksel bilgi içinde akıl ile açıklanmayan bilgiler var, tarihin bir döneminde bir lider şunu yapmış, bunu yapış derken, insan akılının alamayacağı, insan üstü bir karakter oluşmuş, insanın yapamayacağı şeyleri bu karakterlere abartıyla yaptırıldığı, yaptırdığımız için, bu konu akılla anlaşılmaz, bu bir mucizedir, burada bu kişinin değil Tanrının gücü vardır gibi, bilgi ve düşünceler üzere akıl geri plana atılıyor gibi düşünülebilir.
Aklı geri plana atmak için bile akıl kullanıldığını unutmamak gerek, oysa bunun yerine şunu yapmış olsak akıl geri plana atılmak zorunda kalmaz, akıl da bize küsmez bizim haneleri ve ülkeleri terk etmez… Akıl bizi neden terk etti, akla dayalı bilgi ve bilimsel gelişmeler bizim ülkelerimizde neden ada az, üzerine akılla düşünmek gerek.. Bunu yaparken şapkamızı çıkarıp, bir mum yakarak, mum bitinceye kadar düşünelim, burada şapka çıkarmak, mevcut aklı/zihni kirleten bilgileri terk etmek anlamındadır… Akıl etme, akletme yöntemlerine bakarak yazıya devam edelim mi?
Düşünürler birkaç akıl etme yöntemi üzerinde durmuşlardır bunları sizinle paylaşayım.. Weber, dört temel akıl-etme yönteminden bahseder… Pratik, kuramsal, içeriksel ve biçimsel olarak ele alınmaktadır…
Pratik akılcılık; Genellikle insanların içinde bulundukları şartları benimsedikleri, eylemlerini daha iyi sonuçlar alabilmek için mevcudu dikkate alarak anlık yararlar için yapılan akletmelere pratik akletme dediğimizde…
Kuramsal Akıl-etme ise, İnsanların yaşamın anlamını bulmaya çalıştıkları, deneyimlerden yararlanarak, temel gerçeklik hakkında düşünmeye başladıklarında, ortaya çıkan arayışların, düşüncelerin, merakların, soruların cevaplarının akla, düşünceye yansımasıdır… Filozoflar, din kurucu peygamberler/liderleri, politika kuramcıları, hukukçuları kuramsal akletmeye örnek gösterebiliriz..
İçeriksel rasyonellik/akletmek, akılcılık; Toplumsal yaşamın belli bir alanında, eylemlerini, davranışlarını belli bir değerler kümesine göre değerlendirerek düşünmeye, yaşamaya çalışır… Arkadaşlık ilişkileri, karşılıklı saygı, yardımlaşma gibi değerleri baz alır… Bu değerler bu tür akleden toplumların ve kişilerin düşünce biçimlerini, davranışlarını doğrudan etkiler…
Biçimsel, akılcılık/rasyonellik, genel ve evrensel kurallar/bilgiler, yasalar dikkate alınarak, belirlenen bir amaca ulaşmak için, en etkili araçlarla düşünülmesine, hesaplanmasına dayalı akıl-etme, akılcılık yöntemi diyebiliriz.. Günümüzde gelişmiş toplumlar dediğimiz, toplumların rasyonelleşmesi, biçimsel akılcılığın yaygınlaşmasına dayalı toplumsal, kurumsal örgütlenmenin en çok benimsenen yöntemi haline gelmiştir… Son olarak akılcılık, üzerine bir şey söylemek gerekirse…
Akılcılığın, yöntemleri arasında aslında kesin çizgiler yoktur, pratik akılcılık ile, içeriksel akılcılık, içeriksel akılcılık ile kuramsal akılcılık, kuramsal akılcılık ile biçimsel akılcılık arasında sıralamasız geçişkenlik vardır.. Bu aslında aklın sınır tanımamasına bir örnektir… Bir grup düşünün çok tutkulu bir şekilde geleneksel kültürüne, dini inançlarına ve düşüncelerine bağlılar, iyi/güzel/mutlu yaşam, haz/zevk gibi onlarca insani özelliği geri plana atarak düşünüyorlar ve insanı hadım ederek yaşıyorlarken.. İçlerinden biri bunun normal olmadığını iddia ederek ayrı akledebiliyor, davranabiliyor… İşte size aklın dizginlenemeyeceğine bir örnek…
Bence insanın en önemli özelliği bilgi edinebilmesi, bilgi tecrübelerini söz ve yazıyla birbirlerine ve geleceğe aktarılmasıdır ki.. Bu akıl işini önemsemeyen veya daha az önemseyenler iyi, güzel yaşamdan mahrum kalacaklardır, kalıyorlar da… Daha iyi yaşamın yolunun bilgiye dayalı akıldan geçtiğini düşünerek, daha iyi/güzel yaşamak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com 7.4.2020
Kaynak: Sosyolojide Temel Kavramlar – Anthıny Gıddens Phılıp W. Sutton
|