|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
KÜLTÜR (2) (KÜLTÜRÜN TOPLUMU YÖNLENDİRMESİ) |
KÜLTÜR (2)
(KÜLTÜRÜN TOPLUMU YÖNLENDİRMESİ)
Kültürlü olabilmek aslında zor değildir, çünkü içine doğduğumuz topluluk biz istesek de istemesek de bize kendi kültürünü aktarır ve bizi yönlendirmeye çalışır. Biz aldığımız oranda da o toplumun değerlerine göre kültürlü oluruz. Toplum yeni üyesine kendi kurallarını, geleneksel olarak değer verdiği özelliklerini verebildiği oranda yeni üyede kültürleşerek toplumsallaşmış olur. Toplumsallaşmanın bize verdiği toplumsal sorumluluk duygusudur aslında kültür dediğimiz şey.(Fikri Adil) Toplumlar kendi kültürlerinden kendi kural ve kaidelerini ortaya çıkarırlar.
Bu kural ve kaideler bizi disipline edip üretmeye ve yapmaya yönlendirir. Kültürlü olmak toplumsallaşabilmekle toplumda mevcut olan bilgileri alarak kendimizi uyumlu ve yetenekli hale getirmekle ilgilidir. Bu ilgi toplumun kurallarına ve geleneklerine uyma yeteneği kazandırır bize, bizde bu bilgilere kendimizden katkılar sunarak toplumsal kültürün gelişimine katkı sunarız. Biz ve topluma katılan yeni üyeler bu bilgiler ve yetenekler sayesinde toplumsal uyum sorunu yaşamayız. Toplumun genel kültürü bize toplumsal yaşantımızda ortak davranışlar geliştirmemize yardım eder. Bu ortak davranışlar toplumun fertlerinin olaylar ve olgular karşısında neyi nasıl yapacağı konusunda bize ön bilgiler verir. Karşımızdakinin nasıl davranacağını bilmemiz bizim toplum içindeki hayatımızı kolaylaştırır, bu kolaylık bizde güvene, güvende huzura, huzurda yaşadığımız topluma yani millete karşı sevgiye ve saygıya neden olur. İnsanları ve canlıları sevmeden kültürlü olunmaz, kültürlü olmak demek, bütün canlılarla birlikte insanı sevmek, saygılı olmak demektir.(anonim)
Birbirini sevenlerden ve saygılı kişilerden oluşan toplumlar birbirleri için daha çok çalışır ve üretirler. Bütün fertlerin üretimini üst üste koyduğumuzda maddi bir zenginlik ortaya çıkar.
Paylaşmakta bir kültür işidir, paylaşma kültürü edinmemişsek bu bir toplumsal sorundur. Bu sorunu insanlar kendi toplumsal huzurları için adil bir şekilde çözecek kültür geliştirmeleri ve bu kültürü yaşamlarına aktarmaları gerekmektedir. Peygamberimiz Muhammet Mustafa biz insanları asırlar öncesinden uyarmış ve şu sözüyle bizlerin dikkatini paylaşım sorununa ve sosyal hayatın düzenlenmesine çekmiştir, “zekâtınızı verin ki malınızı koruyasınız”, “Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir”. “Yapacağınız en küçük hizmet yoldan bir engeli kaldırmaktır”. İnsanlık bu uyarılara kulak tıkamış paylaşım sorununun tetiklediği güvenlik sorunu da ortaya çıkmıştır. Bu sorunların çözümü dini kurallar dâhil, ülkemizde kanaat önderi olmuş ve düşünceleri önemsenen düşünce insanlarının(toplumbilimciler) çözüm önerileri dikkate alınarak çözümler üretilmeli, bizi medya ve reklamın yönlendirmesinden kurtaracak kültürel yön bulunmalıdır.
Kültür üretip tüketmeye yönlendirirken, kültürsüzlük sadece tüketime yönlendirir. (Şuanda olduğu gibi) Kültür, dil, ahlak, hukuk, sanat, eğitimi, ekonomi ve teknolojiyi insanın hizmetine sunmaktır, kültürlü insan bunları insanın yararına kullanıp insanın yaşam kalitesini yükseltendir. Kültürsüz elindeki bilgileri insanın mutluluğu ve yaşatması için kullanmaz, kendi nefsini tatmin etmek ve öldürmek için kullanır. (Fikri Adil)
Çok önemli kültürel sorunlarımız siyasetçi üslubuyla ulu orta tartışılarak içinden çıkılmaz bir hale sokulmaktadır. Kültürel sorunlar kültüre yön verecek insanlar olan düşünürler tarafından halkın geleneksel kültürü dikkate alınarak çözümlenmelidir.
En küçük sevap ve toplumsal faydanın yoldaki küçük bir taşı kaldırmak olduğunu öneren bir dinin ve kültürün insanlarına ne oldu da ters yola girip de normal yoluna devam edenlere saldırmaya başladı? En basit kuralları bile ihlal etmeyi normal gibi algılar hale geldi? Marka giyindi ama nezaketi unuttu, pahalı evler yaptı, aldı ama komşunu unuttu oysaki ev alma komşu al/ol kültüründen geliyordu. Bu insanlarımıza ne odluda böyle davranıyorlar? Cevap; Değerlerden oluşan kültürel yönün kaybolması ve yaşadığımız kültürel erozyondur. Kendi kültürümüze yabancılaşarak başkalarını taklit ederek kendi kültürümüzden uzaklaşarak kültürümüzü yaşayamayız, yaşanmayan değerde, kültürde ölür. Toplumsal sorunların çözümü değerlerimizi kültürümüze kültürümüzü de yaşam tarzımıza aktarmaktan ve böylece toplumsal bir uyum ve yön bulmaktan geçmektedir. Sorun çözen bir kültürel yapı ortaya koyarak hayatı daha yaşanılır hale getirmek kültürümüzü erozyondan kurtaracaktır. Ancak böylece toplumsallaşan, hem kişisel hem de toplumsal sorumluluklarının farkında olan kültürlü kişiler yetiştirebiliriz. Bu kültürlü kişiler toplumsal sorumluluk bilincinin yanı sıra mesleki sorumluluk bilinciyle de hareket ederek toplumsal sorunların çözümüne katkı sunarlar. Kültür, insanların yeteneklerini birleştirerek toplumsal bir düzenin kurulmasıdır.(Aydın Fikirli)
Kültürün diğer bir amacı ise insanı eğiterek bilgi ve yetenekle donatarak hayata ve yaşadığı topluma hazırlamaktır. Bu eğitim maddi olduğu kadar manevi de olmalı ki insanlarımızı ortak düşüncelerde, kanaatlerde ortak eylemlerde buluşturabilsin. Bunun için bize değerlerimizi verecek bilgi birikimlerini eğitimin bir parçası yapmalıyız. Dini kuralların, atasözlerinin, deyimlerin, sözlü halk kültürünün, sanatın ve sanatçıların, edebiyatın, yazarların kısacası sanat, eğitim ve diğer kurumlarımızın âmâcı da kültürümüzün yeni nesillere aktarılarak yaşanmasına ve devamına katkı sunmalarıdır. Tarihimizin bize sunduğu değerlerimizin ve bu değerler üzerine inşa ettiğimiz kültürümüzün iyi anlaşılabilmesi için de görsel kaynaklarımız olan müzelerin ve toplumsal hafızamız olan kütüphanelerin de kültürel paylaşımı sağlayacak şekilde yapılandırılarak kültür merkezleri haline getirilmesidir. Bu değerler filmlerin ve belgesellerin konusu haline gelmelidir ki toplumun yeni üyeleri toplumun kültürünü özümseyebilsinler, yaşayabilsinler.
Bütün bunları toplumlar, ortak dil ve yazı ile yapmaktadır bu nedenle anlaştığımız, anlaşabileceğimiz ortak dil ve yazın hayatımızı oluşturan edebiyatımızı önemseyerek kültürel aktarıma ve yapılanmaya hizmet eder hale getirmeliyiz. Hayatımıza giren yeni teknolojileri de kültürümüzün aktarımına katkı sunacak şekilde kullanmamız gerekmektedir. İletişimin ülke sınırlarını rahat aştığı günümüzde başka kültürlerin bizim toplumsal yaşam alanlarımızı ve kültürümüzü etkilemesi kaçınılamazdır, etkileme kültürümüzü boğma haline getirilmemelidir. Ama öbür yandan kültürel aktarım için kullanacağımız iletişim kanallarının sayısı da artmıştır. Bu kanallar iyi kullanıldığında ortak kültür yabancı kültürlerden az etkilenecek ve çok rahat milli bir ruh oluşturarak ortak kanaatlere dönüşebilecektir. Kültürün toplumu yönlendirmesi sağlanacaktır.
Ama benim izlenimim bu iletişim kanallarını kültürel aktarımda yeteri kadar kullanamadığımızdır. Bu kanallardan yaşadığımız kültüre ters gelen, yozlaşmaya neden olacak istenmedik bilgiler bize rahat ulaşmaktadır. Bu istenmedik bilgiler istenen bilgileri bastırması halinde kültürel yapımız bozulur. Bu istenmedik bilgilerde kültürümüzü adeta kirleterek kültürel kargaşaya neden olmaktadır/olacaktır. Bu dönemde kültürel karışıklığı önlemenin yolu dilimizi koruyup edebiyatımızı ve bu iletişim kanallarındaki yayınları kendi kültürel kaynaklarımızla beslemekle mümkündür. Kültürel değerlerimizi oluştururken millete mal olmuş, milletimizin değer olarak kabul ettiği tarihsel kaynaklarımızdan ve tarihimiz içinde fedakârlıklarını kahramanlığa çevirmiş, kahramanlarımızdan yararlanmak kültürel karmaşayı engelleyecek bireye ve topluma kendimiz olmanın önünü açacaktır.
Böylece toplumumuzda ortak kanaatler ve milli bir ruh oluşturabiliriz. Milli ruh oluşturmadaki maksat topluma amaçlar, hedefler vermektir. Amaçsız toplumlar serseri mayınlar gibidir. Amaçları net olan kişiler ve toplumlar kendileri için gerekli yetenekleri edinirler ve böylece amaçlarına ulaşırlar. Amaçlarına ulaşmak için ne gibi yetenekler ve donanımlar gerekir sorularının cevabını bize kültür dediğimiz olgu buldurur. Kendimizi yetenekli ve bilgili hale getirdikçe toplumsal değerleri özümsedikçe kültürlü hale getirmiş oluruz. Kültürlü toplumlar milletlerinin yanı sıra uygarlıkların da gelişmesine katkı sunarlar. Bu kültürlü toplumlar üretimleri, tüketimleri, insanlığa sundukları katkılarla anılır ve tanınırlar.
Kültür, yaşanılacak ortamı yaşayacaklara göre uygun bir şekilde hazırlarken, bu ortama adım atan yeni üyeleri de ortamın gereklerine hazırlayarak ortamı daha yaşanılır hale getirir. Kültür daha iyi yaşama çabası demektir.(Fikri Adil)
Bu manada kültür toplumun sorunlarını çözecek topluma ait bilgi birikimidir. Kültürün özgün kalabilmesi içinde yaşandığı toplumun fertlerini giyim, kuşam ve davranış şekilleriyle etkileyerek özgünlüğünü korumalı ve devam ettirmelidir. Bunu yaparken kendi yöntemlerini, sembollerini kullanması gerekir, yani başka kültürlerden mümkün olduğunca az etkilenmelidir. Yoksa uzun vade de kendi kültürel değerlerini kaybederek yaşadığı toplumdan silinir. Düşünürlerin ve eğitimin kültürüne yönlendirmediği toplumu, yabancı kültürel etkiler ve yönlendirir.(Fikri Adil) Onlarda kendi çıkarları neyi gerektiriyorsa bizi öyle yönlendireceklerdir.
Bizim toplumsal kültürümüz bizlerin duyarsızlığı yüzünden kan kaybetmeye devam etmektedir. Taze kan bizim değerlerimizdedir, değerlerimizi referans alarak ortak iyiyi arama çabası kültürel olarak bizi güçlendirecektir. Kültürlü bir toplum güçlü bir toplum demektir. Artık milletler ya kültürleriyle anılacak yâda kültürsüzlükleriyle yok olacaklar.
Çünkü toplumlarda ortak sevinçleri yaratıp, eğlendirende, güldüren de, ortak üzüntüleri yaratıp ağlatan da kültürel birikim ve birlikteliktir. Bu nedenle tarihin derinliklerinden günümüze kültürel miraslarımıza sahip çıkıp, bu mirası günümüzde yaşanılan kültür haline getirmek, biz bu ülkenin insanlarının görevidir. Bu görevi yapmadığımızda hem atalarımıza hem de çocuklarımıza ihanet etmiş oluruz.
Selam ve sevgiler...
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|