GERÇEKLERİN OTORİTER YÖNTEMLERLE BASTIRILMASI/BASTIRILAMAMASI
“Galileo inkâr et, dünya dönmüyor!”
400 yıla yakın bir zaman önce, bir düşünür Dünya dönüyor dedi, dini otoriteler buna karşı çıktı, dünyayı nasıl insanları, düşünsel hadım ederek durdurdularsa durabileceklerini düşünmüş olsalar gerek… Galileo,yu engizisyon mahkemesinde dünyanın döndüğüne ilişkin tezini inkara zorlandılar. Oysa gerçek şuydu, Galileo, dünya dönüyor dediği için dünya dönmüyordu, onun demesine bağlı bir durum yoktu… Dünya dönmüyor deseydi dünya dönmeyecekmiydi, sadece otoritelerin gerçek sanılarının tersine bir söylem içinde olduğunu biliyordu, bunlarla çatışmanın da nelerle sonuçlanacağını tahmin edebiliyordu… Ama dünyanın döndüğü gerçeğine ulaşmıştı ve bunu insanların da bilmesini ona göre davranmasını istiyordu… Otoriteler ne istiyordu, otoriter gururları gereği söylemlerinin dışındaki söylemleri bastırmak… İnsanlığa katkıları nedir, bilim insanlarıyla kıyaslayınca bir hiçtir…
Olayın arka planı şöyle, çok detayla kafanızı şişirmek istemiyorum ama… Galileo'nun yaşadığı çağda, Güneş sistemi konusunda tartışmalar yaşanıyordu. Dünya'yı evrenin merkezine koyan (dünya merkezcilik) anlayış Kilise tarafından benimsenmiş ve yaklaşık 1400 yıl boyunca resmi görüş olarak varlığını korumuştu. Ancak Polonyalı Kopernik 1530 yılında tamamladığı, "De Revolutionibus" adlı çalışmasıyla Dünya’nın günde bir kez kendi ekseni etrafında, yılda bir kez de Güneşin çevresinde döndüğü yaklaşımını getirdi. Kilise'nin bütün öğretilerini altüst eden bu yaklaşımı Galileo de destekledi. Oysa otorite bilim, ilim, ilim ve bilim adamı tanımaz hale gelmişse, kendisi içinde, içinden çıktığı toplum için de sorun olmaya başlar, öyle de oluyordu…
Galileo'nun güneş merkezciliği fiziksel bir gerçek olarak kabul etmesi yasaktı ve Papa'ya karşı gelmek tehlikeli bir iş olmasına, Papa’ya, Kiliseye rağmen Dünyanın döndüğü bir gerçekti, dünyanın dönüşü otorite dinlemiyordu… Onların bu otoritesi bu gerçeği yok saysada yok edemiyordu… Öte yandan bir bilim adamı için bu gerçek o kadar cazipti ki Galileo, bu cazibeden uzak duramadı, bir defa gerçek keşfedilmişti…
Papa, hiçbir bilimsel çalışması olmamasına rağmen, sırf dini otoritesine dayalı olarak 1616'da Galileo'ya güneş merkezcilikten vazgeçme ve bu konuda hiçbir şey söyleyip yazmama emri verdi. Bunu Galileo dinlemedi, Papanın İncil dışında bir bilgisi olmadığını, bunun bir bilimsel çalışma alanı olduğunu düşündüğü için çalışmalarını açık ve gizli devam etti… Yanlışı otorite savunursa doğru olamazdı, gerçeği otorite savunmazsa gerçeklikten uzaklaşılmazdı, öylede oldu… Yargılanmaktan da kurtulamadı…
Galileo Roma'ya savunma yapmaya çağrıldı. Duruşması boyunca 1616'dan beri sözünü tutarak yasaklı fikirlerin hiçbirini savunmadığını ancak Diyalog'u okuyan birinin bunun Kopernik savunması olduğunu düşünebileceğini söyledi. 1633’ün 21 Haziran günü Engizisyon mahkemesi önünde dünyanın döndüğüne ilişkin tezini inkara zorlandı. Ancak işkence tehdidi altında bile savunmasını sürdürdü. Hatta bir rivayete göre önce Galileo önce teorisini yalanlamış, sonra “Ama yine de dönüyor” demişti.
Artık herkesler dünyanın döndüğünü kabul etmişti, şimdi dünya dönmüyor diyenleri mi, yargılamak lazımdır, acaba varmıdır? Dini, gerekçelerle bilimsel çalışmalara zincir vurmaya çalışanların günümüzde hala olduğunu duyuyor ve şaşıyoruz… Hayatın, maddenin geçekliklerini inkara zorlayan otoritelere tanık oluyoruz, ama bir şey değişmiyor, dünya dönüyor, madde kendi gerçekliğini yaşıyor, dünyanın gerçeklerini hiçbir otorite bastıramıyor… Gerçekler otorite dinlemiyor, Galileo gibi gerçeklere ulaşanlarda otoriteyi değil, gerçekleri dinlemelidir. Otoriteler de gerçeği dinlemeli, görmeli anlamalıdır dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 30.6.17 – vatandasfikri.com
Kaynak: http://www.herkesebilimteknoloji.com/k/haberler
|