YENİ YIL BAHANE, EYLENCE ŞAHANE
Yeni yıl gelirken biz neyi kutluyoruz anlayamadım, anlamsız şeyler yapmaktan kendimizi alıkoyamıyoruz, Noel mi kutluyoruz, yok biz müslümanız, eski yıldaki başarılarımızı kutluyoruz, ne başardık, yeni geleceek başarılara mı hazırlanıyoruz? Eylence bahane yılbaşı şahane diyorsak, İsa Peygamberin, doğum gününü içki ve taşkınlıklarla hiç etmeyelim, Hz. İsa nasıl yaşamış, ögretisi neyi ön görüyor, ne için mücadele etmiş, nasıl sonuç almış, bu sonucu almasında hangi toplulukların katkısı var, gibi düşüncelerle geçirelim. Hımm hemen savunmaya geçen arkadaşları görüyorum, bu yılbaşı kutlamalarını sevmeyen gerici biri, yok gerici degilim hayat ileriye doğru akar bilirim, iyi bir şey olmadığınıda bilirim ama zaman zaman alışkanlığa kaymaması şartıyla içkide içerim. Ama artık şunu anlamalıyız, içmeden de birilerinin eylenin düğmesine basmadanda eylenmeyi becerebilmeliyiz. Benim önerim eylenmenin ve kutlamaların nedeni olan, nedenlere bakarak kutlayalım, eylenelim derim. Batılılar kutluyor diye kutlama mantıksızlığını anlamaya çalışıyorum. Şimdi isterseniz batılı insanların kutlama nedenine kısaca bakıp geri bize dönelim.
Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlandığı Hıristiyan bayramıdır, devamında yılbaşı başı kutlamaları olarak devam edilir. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir. 20. yy'ın başlarından itibaren Noel, Hıristiyan olmayanlar tarafından da kutlananan, dinî motiflerinden arındırılmıştır, cünki bu kutlamaların büyük olasılıkla Dünya kültürü haline gelmesi amaçlanmaktadır. Kendi kültürlerini evrensele taşıyarak, bunu kutlama ve eylence olarak diger toplumlara kutlamak kutlanılan kültürü yaşayanların başarısıdır. Bu bayram ve kutlamalar hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan bir bayram olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Tamda kapitalistlerin tükettirerek sömürmesinin önü açılmıştır. Noel Baba ise bunu sevimli hale getirmenin temelini oluşturur. Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kutlarlar. Hristiyanların çoğunlukta olduğu ülkelerde pratik olarak Noel tatili yılbaşı tatiliyle birleştirilir. Bazı Ortodoks kiliselerinin Noel'i Jülyen takvimine göre kutlamasının nedeni, şu an kullanılan Gregoryen takviminin Katolik bir din görevlisi olan Papa XIII. Gregory tarafından düzenlettirilmiş olmasıdır. ( Bilgiler tr.wikipedia.org/ dan alınmıştır.) Biz bir şey kutlayacaksak, kutlama gerekcelerimizi bilmeliyiz, eyleneceksek de ne için eyleniyoruz farkında olmalıyız. Kaşık düştü eylenelim mi diye düşünüyoruz.
Bizim yapamadığımızı Ermeni ve Ortodoks Kiliseleri yapmaktadır, bunun nedeni ise takvimsel başlangıç ve yılbaşı degil, sadece mesepsel farklılıktır. Bizim bayramlarımızın içi boşaltılırken bu bize büyük bir ders niteliğindedir. Kendi inanç ve kültür ekseninde olanları es geç, ekonomik ve teknolojik olarak üstün olanları taklit et, hiçbir taklit ürün, gercek ürünün yerine geçemez. Biz Hıdırelleiz, Nevruzu, Anadoyuya ilk girişimizi, Isatbulun Fetih edilişini, Canakkale direnişini ve Zaferini, 1919 Kurutluş ateşinin yakılışını es geçerek, 23 Nisan 1920 TBMM acılışını, 30 Agustos zaferlerini, 29 Ekim Ccumhuiyetin ilanını, es geçerek bu günleri eylence günü haline getiremezsek, büyük konserler ve Sinama ve tiyatro gösterileriyle içini dolduramazsak, insanlarımızda başkalarının eylencelerini eylence kabul eder, bizde hayıflarız. Şimdi eylence tarafına bakalım, eylenmek için bahane mi arıyorsunuz, her gün eylenin, ama sömürülmeden…
Yılbaşını baz alarak eylenmeye gelince, ben eylenmek için birilerinin düğmeye basmasına öteden beri itiraz ederim. Nedenime gelince, o gün eylenme iştahım yok, ama öyle bir hava estirilir ki eylenenmeyenler bunalıma girer ki, üzülürüm. Bunu hepimiz yaşamışızdır, davet edildiğimiz için düğüne gideriz, ama eylenme modunda degilizdir eylenemeyiz. Öte yandan öyle ortam olur ki keyfimiz yerindedir ve en küçük şeyleri bile eylenme nedeni yaparız, olmadık şakalar, espiriler, fıkralar anlatır, eşi dostu kırar geçiririz. Bu işler düğmeyle olmaz, eylenme moduna girmek için o kadar çaba sarfedilir ki, bu kadar çok içki içilmesinin nedeni olarak bunu görürüm. İçikideki maksat eylenme modunu yakalmaktır, öte yandan bilirizki içki insan sağlığına önemli ölçüde zarar verir. Eylenme veya sorunu unutma için içki içilmesi eylenme kültürsüzlüğünün sonucudur. Sanatsal etkinliklerimiz olmazsa, sinema, Tiyatro, Müzik toplumsal faydaya katkı sunan örgütlerin içinde olunamazsa, sadece hayat iş ve para olarak görürülürse, eylenme kültürümüz de olmaz, içki ve eylencede o içimizdeki boşluğu dolduramaz. İçimizdeki boşluğu doldurmanın onlarca yolu varken, içki veya diger uyuşturucularla o boşluğu unutmaya çalışmak ançak alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi bize ve insanlığa çok büyük maliyeti olan insanlığı içten içe kemiren kurtla başbaşa yaşamak zorunda kalırız. Bu maliyetin farkına varabilmek için, ancak muhasebe yapmakla mümkündür. Aslında yeni yıl bir hesap kapatma ve açma dönemidir, muhasebeciler bunu bilir.
Yeni yıl geldi, ben giden yılda ne yaptım, kendime, aileme ve topluma, giden yıl içinde ne katkım oldu, zararlarım ve nedenleri nedir, şayet verimsiz bir yıl yaşadımsa, önümüzde gelen yıl bu verimsizlikleri aşmak için ne yapmam lazım? Kendim, ne yetenek edinmeliyim, bu yetenekle kendime ve topluma ne katkı sunabilirim. Bu sunuşlar sonucu içinde yaşadığım toplum nasıl bir gelişme içinde olur vs..vs İşte bu muhasebeler bizi hem kişi olarak hemde toplum olarak başarıya, başarıda gelişmeye, gelişmede yeniliğe götürür. Buraya kadar yazdıklarmdan en basit çıkarımla eylenceye karşı oluşumun çıkarılmamasını, hediyeleşmeye karşı oluşumun çıkarılmamasını özellikle rica ediyorum. Eylenelim, hemde işden, güçten fırsat buldukca, eş doslarımızla yanyana geldikce, bunu daha sık yapalım ama birileri düğmeye basmasın, takvimi ve eylence zamanını biz tayin edelim. Sakın ha genele yaymadan, genel alğılanmadan, şunu yapalım maaşımızı aldığımız hafta ailemizin eylencesi olsun, Baharın başlangıcı ise akrabalarımızın, Yazın başlangıcı ise dostlarımızın eylencesi, güzün ise köylülerimizin eylencesi olsun ama bize bunu eylenme zorunluluğu gibi algılatılmadan, dayatılmadan yapalım. Eylenmemizinde, neşelenmemizinde kaynağı biz olalım dilegiyle Yeni gelen yıl hepimize yeni ve güzel şeyler getirsin dilerim, selam ve sevgiler…
www.vatandasfikri.com >> Fikri Adil <<
|