Yaşamıyorlardı, öldüler!!
(Somali Katliamı Üzerine)
Dünyanın çeşitli notalarında yaşam o kadar zor ki, burada yaşanmıyor, desek doğrudur, yaşanmama gerekçelerinden biri… Zamanın, mekanın, araçların değişmesine rağmen toplumsal olarak kültürel evrimlerini gerçekleştirmedikleri için yaşamaları zor oluyor… İkincisi ise ekonomik eşitsizlikler, sosyal eşitsizlikler bunlara bağlı olarak ortaya çıkan siyasal eşitsizlikler ile yaşam daha da zorlaşıyor… Sonuç… Herkes birbirini suçlar hale geliyor, şu kabile bunu, bu kabile şunu, şu meshep bunu, bu meshep şunu yaşanılan olumsuzluklardan iktidarları, yöneticileri suçlamak yerine birbirlerini ve yabancıları suçluyorlar… Buralarda adeta yaşanmıyor, yaşam tamamen tesadüflere bağlı olarak gerçekleşiyor, son saldırı, yaşamayanları öldürüyor, belki de tepkisizlik bundan olsa gerek… Son saldırıda Somali'de en az 230 kişi hayatını kaybetti, 300 ‘ü geçkin yaralı var… Yazarken, söylerken ne kadar kolay 230 kişi öldü, benim köyümün nüfusu 130 kişi, köyümüzde ki herkes ölmüş gibi düşünelim mi?? Ne kadar acı degilmi sevdiklerimiz var, sevemesek bile ölmesini istemediğimiz kimseler var… Bunların sevenleri var, sevdikleri var, her şeyden önemlisi can taşıyorlar… “”Somali'de güvenlik yetkilileri, ülkenin başkenti Mogadişu'daki Safari Otel'in girişinde bomba yüklü kamyonetle yapılan saldırıda en az 230 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Somali Devlet Başkanı Muhammed Abdullahi Muhammed, üç günlük ulusal yas ilan etti. Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan polis yetkilisi İbrahim Muhammed, 300'den fazla da yaralı olduğunu açıkladı.””
Saldırıyı üstlenen olmadı, utanmadan üstleniyorlar da, ancak radikal terör örgütü Eş Şebab’ın böyle katliamlar yaptığından yola çıkan yorumcular bu örgütün yapmış olabileceğini ifade ediyorlar…
Daha öncede Eş Şebab, 29 Eylül'de başkent Mogadişu yakınlarındaki bir askeri üsse düzenlediği saldırıda 17 askerin hayatını kaybetmesine neden olmuştu ve bombalı araç eylemini ve silahlı saldırıları üstlenmişti… Bu kadar canın önemsiz olduğu yerde, adamlar insanlık dışında bir eylemi bile üstlenebiliyor…
Candan daha ne kutsal derseniz, her şey can için derim, din can için, para can için, vatan can için, siyasal düşünceler can için can olmazsa hiçbir şey olmaz… Aslolan Canları öldürmek değil, Yaşatmaktır, yaşatmak kutsal bir davranıştır, öldürmek ise lanet edilesi gereken bir davranıştır… Bunu nereden çıkarıyorsun diyorsanız, kutsal kitabımız Kurandan çıkarıyorum… İşte kaynak ayetler… “”İşte bu yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir. Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa sapmaktadır. Maide 32 “” Ayet canın kutsallığına işaret ediyor, anlaşılıyor değil mi? Müminin canı mümine haram kılınmıştır uyarılarını da hatırlatarak devam edelim mi?
Öldürenlerin Müslüman, ölenlerinde Müslüman olduğu düşünülürse, Allah İsrail oğulları üzerinden biz Müslümanları ve İnsanları böyle uyarıyorsa… Öldürmek neden, üstelikte savaş bile yokken sivil unsurlara saldırmak niye? Hangi dinle bağdaşır, hangi insanlıkla bağdaşır? Artık insanlık kendine gelsin daha çok can yok olmadan ve daha çok kan dökülmeden… Amaç öldürmek olamaz, yaşatmak olmalıdır, yaşatmak önerisi, ricası, dileğiyle… Selam ve saygılarımla…
Fikri Adil --- 15.10.17 --- vatandasfikri.com
Haber kaynağı : http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41622873
|