KUTSAL SAVAŞTAN, KUTSAL BARIŞA!!!
İnsanlık tuhaf bir şekil de savaşı kutsal sayar, neden tüm hayvanlarda olduğu gibi akıllı canlı insanda da alanını, yani vatanını koruma içgüdüsü vardır… Vatan kutsaldır korunmalıdır! Ülkemiz Türkiye 1918-1922 arası Kurtuluş savaşı vermiş, işgal etmek isteyenleri geldikleri gibi geri göndermiştir… Günümüzde şuanda Ukrayna da benzer bir durum yaşanıyor, Ukrayna işgal ediliyor, işgale direnmek için savaşılıyor… Buna meşru müdafaa denilebilir… Savaş demek ölüm ve yıkım demektir, bunu savaş görsellerinden görebilirsiniz.. Kutsal savaşa devam edecek olursak!!
Siyasal amaçlar, yani davalar kutsaldır, orada öleceklerin önemi yoktur, davaya, davanın önderine ölümleriyle hizmet ederler, bu uğurda can vermek için sıraya girenler bile vardır… Kutsal savaşa örneğe devam edecek olursak….
Din kutsaldır, Tanrı tarafından vahiy edilmiştir, dine yapılan saldırıları canları pahasına koruyan dindarlar vardır, kutsallar adına savaşırlar, can verirler, can alırlar, verdikleri canı da, kazara öldürdükleri canları da şehit sayarak kutsal savaşa devam ederler.. Kutsal barışa geçemedikçe bu durum devam edecek, Tanrı rızası için canlar öldürülecektir… Kutsal savaştan çok örnek verdik, kutsal barışa geçelim mi? Geçelim…
Vatan kutsaldır ne için vardır, içinde vatandaş olan canların huzur içinde, mutlu bir biçimde yaşması için vardır degil mi? Bence evet itiraz edenler, tekraren gerekçeleri üzerine düşünsünler… Düşünelim vatan kutsal da can kıtsal degil mi? Kutsal nasıl ortaya çıkar, Tanrıdan/Allah dan, yaratıcıdan ortaya çıkar, yani yaratılan her şey kutsaldır, yaratıcının eseri olduğu için, Tanrının en büyük eseri İnsandır, en büyük kutsal ise insan olmalıdır ve onu yaşatmak için Kutsal barış ilan edilmelidir, yoksa sürekli savaş, sürekli ekonomik rekabetler, sürekli karşılıklı tehditler, sürekli çatışma, sürekli baskı, yıldırma, üzme, mutsuzluk, zaten bana göre örtülü bir savaştır… Silahların işin içine girmesi savaşın acık savaşa dönüşmesidir, ikiside kutsal degildir… Neden? Tanrın gönderdigine inandığımız dinlerde öldürmeyeceksin der, sev der, adalet ve barış önerir, en kutsal olanı ise şöyle işaret eder… Ben insanı Kendi suretimden dünyayı imar etsin, güzelleştirsin diye yarattım der, güzelleştirenler kutsallığa hizmet edenlerdir, yıkanlar, bozanlar, kirletenler ve daha da vahimi canları öldürenler ise kutsala saldıranlardır.. Bu kutsala saldıranlarla düşünsel, kültürel, hukuki yollarla mücadele etmek gerçek kutsala hizmet etmektir… Gerçek kutsal neydi candı, candır!!! Şimdi bu bilgiler ışığında ne kutsaldır? Biz ne için mücadele edeceğiz?
Kutsal canları yaşatmak için mücadele edecegiz, dinimiz İslam bir canı öldürmeyi tüm canları öldürmek sayıyorken, biz nasıl bir kutsallık bahanesi bularak, gerçek can kutsalını yok edebiliriz ki… İnsanlığa cağrımdır, can kutsaldır, o koruma işine de kutsal barış denir… Bu böyle biline ve uygulana yoksa sıra bir gün sana, bir gün bana, bir gün ona gelir… Geliyor da, biz son 30-40 yılda 40-50 bin kutsal canı iç çatışmada yok ettik.. Irak işgalinde ABD ve ekip arkadaşları 1 milyona yakın canı yok etti.. Suriye de 2*3 milyon insanın ölmesine neden olundu.. Suriyede de işgalciler haksızdı, Ukraynada da, 1918 de ülkemizi işgal edenler de haksızdı.. Bu haksızlıklara karşı durmak, haklılığı, belki savunma maksatlı olursa bir yerde hoş görülebilir… “Meşru müdafaa, yasal savunma veya meşru savunma; uğranılan bir saldırı karşısında kişinin kendisini veya bir başkasını koruması. Saldırıyı durdurmak veya saldırının etkilerini azaltmak amacıyla orantılı güç ile gerçekleştirilen karşı saldırı da meşru müdafaaya dahildir.” TCK 25 Madde meşru müdafaaya izin verir” Aynı şey vatanı işgal edenlerle mücadele için de düşünülebilir.. Vatanı işgal edenlere karşı bile, öldürme maksatlı değil onları vatandan çıkarmak maksatlı saldırılar yapılmalıdır… Bizim de, onların da canları kutsaldır, sadece onlar işgalci oldukları için hatalı canlardır, affedilip yaşamaları sağlanabilirse sağlanmalıdır… Kutsal cana karşı, kutsal barışa karşı sorumluluk bunu gerektirmektedir… Can kutsaldır, onu korumak bütün dinlerde farzdır, bütün kültürlerde gereklidir, akıl yaşa ki, yaşat ki, yaşansın der… Kutsalları adaletle, ahlakla, mutlulukla daha iyi yaşatmak dilegiyle, selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com -- 24.3.2022
Kaynak: https://www.google.com/search?q=nefsi+m%C3%BCdafaa+savunma&source=lmns&hl=tr&sa
=X&ved=2ahUKEwi3gZ7RmN72AhXJS8AKHaFOA5UQ_AUoAHoECAEQAA
|