|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
NEDEN HÜKÜMETİ KURAMADILAR? |
PARTİLER NEDEN HÜKÜMET KURAMADI?
(CHP'NİN ÖNERİSİ ÜZERİNDEN KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNE BAKIŞ)
AKP NEDEN BU ÖNERİLERİ RET ETTİ!
CHP ve MHP nin hükümet kurmak için koalisyon şartlarına baktığımız da çok makul şartlar olduğu görünüyor, Cumhurbaşkanı yasal sınır için de durmalı, Yolsuzluk soruşturmaları takip edilsin, yolsuzlukların üzerine gidilsin.. Çözüm sürecin de illegal silahlı unsurlarla pazarlık edilmesin vs... vs Biz AKP nin Kabul etmediği CHP'nin önerilerine bakalım mı, 14 tane öneri bir çoğunun altına hepimiz imza atarız... Şimdi Bakalım ne demiş CHP ve AKP bunları neden kabul etmemiş... Bu sefer AKP ye anlaşmamanın cezasını vatandaş kesecek gibi görünüyor…
1-Hukukun üstünlüğü sağlanacak: Can ve mal güvenliğimizi güvence altına alacak hukukun üstünlüğüne dayalı bir hukuk sistemi asla göz ardı edilmemeli. Uygar dünyanın bir parçası olacaksak bu alanda bütün tahribatları yok etmeliyiz ve yeniden inşa etmeliyiz. Vatandaş can ve mal güvenliğini hukukun üstünlüğü kavramı içinde sokakta da hissedecek, çalışırken de hissedecek.
Bize göre de hukukun üstünlügü olmalı, yoksa gücün üstünlügün de herkes zarar görür, İmza atarız degil mi?
2- Parlamenter rejim güçlendirilecek: 12 Eylül darbe yasalarının tamamen değişmesi, yüzde 10 seçim barajı, YÖK belası, bunların tamamının 21.yüzyılın Türkiyesi’nde olmaması lazım. 12 Eylül darbe hukukunu değiştirmek şu anlama geliyor. Parlamenter rejimimizi güçlendirmek anlamına geliyor. Yani yasama ve yargı yürütmenin arka bahçesi olmayacak. Sağlıklı ve tutarlı bir denge mekanizması oluşturmak zorundayız. Siyasi partiler yasasını değiştirmek, lider sultasını ortadan kaldırmak zorundayız. 200 yıllık bir parlamenter sistemi daha güçlü hale getiriyoruz. Güçler ayrılığı ilkesini eğer gerçekten yerli yerine oturtabilirsek demokrasimiz daha da güçlenmiş olacaktır.
Demokrasi kültürünün oturmadığı ülkemiz de, güçler ayrılığı yerine güçler birleşmesi yaşandığı ülkemiz de, temsilci adaylarının ön seçimle belirlenmesi gibi demokratik yöntemler yokken parlamenter sistem otoriter sisteme kayma ihtimalini azaltır, Evet buna da imza atıyoruz...
3- Siyasi ahlak yasası çikarılacak: Siyasetin ne kadar kirlendiğini sokaktaki vatandaş da biliyor. Siyasette kirlilik devam etsin demeyeceğiz, diyemeyiz. Kesinlikle siyasi ahlak yasası çıkmalı, siyaset kirlilikten arınmalı. Siyaset zenginleşme aracı olmamalıdır. Siyaset köşeyi dönme aracı olmamalıdır. Siyasi ahlak yasasının kesinlikle çıkması lazım. Siyasetin etik kurallarının belirlenmesi lazım.
Hepimiz biliyoruz ki toplumumuzun ahlak sorunu var, bunu ne kadar yok saysak da var, bunun için yasal denetim mekanizmaları üst düzey de çalıştırılmalıdır… Bu öneriye de imza attık gitti…
4- Güçlü sosyal devlet sağlanacak:17 milyon yoksulun olduğu bir Türkiye’ye hiç kimse güçlü devlet diyemez. Güçlü sosyal devletin olması için ilkelerimizi de belirledik. Emekliye Ramazan bayramında, kurban bayramında iki maaş ikramiye verilecek. Çiftçi için mazot 1,5 lira olacak. Taşeron sistemi kaldırılacak.Asgari ücret bin 500 lira olacak...
Gelir dağılımında ki eşitsizlik son 15 yıl da daha da artığı için eşitligi sağlamak için bu düşünceleri de düşüncemiz kabul ettik, imza attık mı? Evet...
5- Cumhurbaşkani sinirina çekilmeli: Cumhurbaşkanı kesinlikle anayasal sınırları içine çekilmelidir. O makam her şeye maydanoz olan bir makam değildir. Her konuda görüş beyan eden bir makam değildir. O makamın özel bir ayrıcalığı vardır. Az konuşur, öz konuşur. Koalisyon görüşmelerinin devam ettiği bu süreçte kendisinin birinci aktör olarak ortaya çıkması asla kabul edilemez. Koalisyon görüşme-lerini yapacak kişi Sayın Cumhurbaşkanı’nın yetki vereceği kişidir. Bizimle ne görüşülecek? Niçin koalisyon yapmıyorsunuz mu diyecek? Koalisyon görüşmelerinin öyle gizli kapaklı ortamlarda olması da çok şık değildir. Arka kapı diplomasisine evet ama gizli kapaklı birbirilerimizi ikna edelim. Hayır bunlara bizim kapımız kapalı.
Bir kurum ve kişiyi yasal sınırlar içine davet etmek hepimizin görevi olmalı degil mi? Evet, o zaman bunada imza attık...
6- Örtülü ödenek başbakana ait: Örtülü ödeneği başbakan kullanır. Örtülü ödenek başbakanın namusuna havale edilen bir paradır. İki kişi örtülü ödeneği kullanamaz. İki kişi örtülü ödeneği kullanıyorsa devlette iki başlılık var demektir. Başbakandan gizli Cumhurbaşkanı nasıl örtülü ödenek kullanacak? Bunun kaldırılması lazım.
Örtülü ödegi yasalar kimse tahsis etmişse onu, o kullanacak makul bir öneri degil mi? Ayrıca devlette çift başlılık her zaman soruna neden olabilir… Evet...
7- Barışçıl dış politika şart: Barış eksenli, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmiş yeni bir dış politikaya ihtiyacımız var. Var olan mevcut yapı Türkiye’yi dış politikada ciddi açmazların içine soktu. Çıkamıyorlar.Barışcıl dış politika bizim devletimizin kuruluş felsefesine ve savaşların yoğun yaşandığı cografyamız da çok gerekli degil mi? Yani barışa karşı çıkacak halimiz yok... Zaten bulunduğumuz çevre de yeterince sorun var biz barıştan yana tavır almalıyız… Evet.
8- Gençlere meydan özgürlüğü: Gençleri potansiyel suçlu olarak gören bir siyasal düşünceyi asla ve asla kabul etmiyoruz. Hiçbir meydan Türkiye’de gençlere yasaklanmamalıdır.
Bu tartışılabilir, özgürlükleri kullananlar şitdete başvurmadan kullanmalıdırlar, bizde ne iktidarlar tepkileri dikkate alıyor, nede ona tepki gösterenler demokrasi sınırlarına aldırış etdiyorlar... Belki de bu karşılıklı tavır sokağı geriyor olabilir… Tartışılır ama ret edilmez bir öneri... Evet…
9- Yasakların kalktığı bir Türkiye:Yasakları artan bir Türkiye değil, yasakları azalan, insanlara, insan haklarına saygı duyan, özgürlük alanını süratle genişleten, uygar dünyanın, medeni dünyanın bir parçası olan bir Türkiye istiyoruz. Konuşmayan değil, aksine konuşan, düşünen ve üreten bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.Bu önerinin içerigi belli olması şartıyla kabul edilebilir, CHP bunları tartışalım dedi, AKP seçim hükümeti önerisiyle masaya oturmuş....
10- TRT ve RTÜK’e yeni yapılanma: Medya özgür olmalı. TRT iktidarda kim olursa olsun iktidarın borazanı olmaktan kesinlikle çıkarılmalıdır. Bununla ilgili bütün hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.
TRT Genel Müdürü bir siyasal iktidarın keyfine göre atanmamalıdır. Siyasal iktidarın borazanı olan bir TRT veya bir siyasal iktidarın sopası olan bir RTÜK modelini biz kabul etmiyoruz. Daha farklı bir yapılanmaya ihtiyacımız var.
Medyanın aşırı tarafgir tavrı sosyolojik bölünmeleri körüklemektedir, ayrıca devletin kurumlarını baskı aracı haline getiren hükümet yetkilileri, kendileri demokrasi sınırlar içine davet eden bir öneri, kabul edilebilir... EVet...
11- Tarafsız vergi denetimi: Vergi denetimleri siyasal araç olarak asla kullanılmamalıdır. Vergi denetim elemanı siyasal iktidarın sopası olmamalıdır. İşadamlarını terbiye etme aracı olmamalıdır. Susturma aracı olmamalıdır.Devletin kurumlarını muhaliflerin üzerine gönderme modası en çok bu hükümet dönemin de tecelli etmiştir bunu normal hale getirme istegini ret etmek, ben denetimleri sadece muhalifleri destekleyenlere mi yapacagım demektir...
12- Kesin hesap komisyonu: TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulmalıdır: Vatandaştan toplanan her kuruş verginin hesabı mutlaka ama mutlaka parlamentoda verilmelidir. Siyaset hesap vermelidir.
Bundan daha makul ne olabilir ki, topladığınız vergileri nerelere harcıyorsunuz hesabını vermek durumun da degilmisiniz? Sİyaset şeffaf olmalı ve hesap vermelidir... İmza evet... Tersi ne demektir ben kafama göre takılacagım demektir ki, Allah korusun batarız…
13- Demokratik yeni bir anayasa: Çağdaş bir anayasaya ihtiyacımız var. Darbe hukukunu değiştireceksek hem yasaları hem Anayasa’yı değiştireceğiz. Daha özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var. Özellikle anayasa değişikliklerinde yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına ihtiyacımız var. Yapılan değişiklikler yargıyı yürütme organının arka bahçesi haline dönüştürdü. Yargıyı tarafsız ve bağımsız kılmalıyız. HSYK’yı ikiye ayırmalıyız. Bakan ve onun müsteşarı bu kurullarda görev yapmamalıdır.
Demokratik bir Anaysa güçler ayrılığı ilkesine dayanır, biz de neredeyse güçler birligi oluşmak üzeredir... Makul bir öneri İmza, evet...
14- Yolsuzlukla mücadele: Yolsuzluklarla mücadele olmazsa olmazımızdır. Hukuka, insan haklarına saygı duyuyorsak kesinlikle yolsuzluklarla bizim oturup hesaplaşmamız gerekiyor. Yolsuzluk yapanların, çalıp çırpanların artık konuşmaya bu ülkede yüzlerinin olmaması lazım. Ar damarı çatlamış bir siyaset kabul etmiyoruz. Saygın bir siyaset istiyoruz, hesap veren bir siyaset istiyoruz.
Yolsuzluklar mücadele önerisini kabul etmemek ne demektir, yolsuzluklara göz yumacagım, demekse işimiz kötü demektir.. Bu nedenle en çok bu öneriyi destekliyor, evet diyorum...
İşte öneriler, ayrıca bu önerilere karşı AKP nin seçim hükümeti önerisi ile masaya oturduğunu iki partiyle de yapılan görüşmeler den biliyoruz… Bu önerilerin kabul edilmeme gerekcelerini AKP li arkadaşlar iyi anlatmalıdır, yoksa önümüzde ki seçimler de oy artırılması beklerken oy kaybı olabilir... CHP ye bu önerilerinden dolayı teşekkür ediyoruz... AKP yöneticlerinden de neden ret ettikleri konusunda daha ciddi acıklamalar bekliyoruz...
Selam ve saygılarımla...
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|