İMAMIN ORDUSU-CEMAATIN COPLARI
Ne demektir imamın ordusu, böyle genellemelerin üstüne balıklama atlamak düşüncesizliğin göstergesidir. Suçladığımız bir kurum, bir aile düşünün, 15-20 kişiden oluşsun, bunların içinde düşüncesi farklı olanlar olacağı gibi bazı konularda düşünce beyan etmeyenlerde olacaktır, ama herkesi birbirine tornadan cıkmış gibi benzetmeyi başardınızsa sorun yoktur, herkes suçlu, herkes haklıdır. Ama farklı düşünenler varsa onlara hain, düşünce beyan etmeyenlere ot, büyüklerimiz iyi bilir diyenlere geri zekâlıdır mı diyeceğiz. Bütün olayları kendi çerçevesinden değerlendirenlerden mi olacağız. Daha da önemlisi hep böyle kolay mı suçlayacagınız birilerini.
Bizden olmayanlar ya komünist, ya hain, yada gericidir, veya yobazcıdır, ya da irticacıdır. Bütün iyilikleri ve güzellikleri biz ve bizim düşüncedaşlarımız barındırmaktadır. Bu nedir Allah aşkına bu ülke durmadan hainmi üretiyor. O zaman ya eğitim sistemimizde problem var, yada bizim düşünce sistematiğimizde. Fetullahcı, solcu, sagcı, faşit, gerici ilerici falancı yalancı hepsi hain böyle bir siyasi algılama düşman başına!! Allah korusun bu toplumu bu kadar hayali hainden koruyor da ayakta zaten.
Fettullacılar denen bir cemaat var, kendilerini cemaat değil hizmet diye adlandırıyorlar, egitim alanında medya alanında iyi şeyler yapmışlar. Yasal kurallara uyuyorlar, T.C vatandaşları bunlar ve her vatandaş gibi eğitim sisteminden yararlanarak çeşitli diplomalar alıyorlar ve çeşitli yetenekler ediniyorlar, bu diplomalar ve yeteneklerle çeşitli kurumların sınavlarına giriyorlar, başarılı olup her vatandaşın hakkı olan çalışma ve görev alma hakkını kullanıyorlar. Bu vatandaşları vatandaşlık hakkından mahrum bırakan bir mahkeme kararı yoksa muhtemelen yok, ne demeye bu insanların görev almalarından rahatsız olunuyor, oluyoruz anlayamıyorum. T.C vatandaşları, Cumhuriyet devletinin bir kurumunda polis olamazlar mı? Olabilirler diye düşünüyorum yasal bir engel yok çünki.
Bunlar bir partiye, bir etnik gruba, bir cemaate mensup olmadan önce T.C vatandaşlığına mensupturlar, bu saydığımız kimlikleri de kapsayan vatandaşlık kimliğine sahiptirler. Bizde öncelikle böyle değerlendirmeli vatandaşlık haklarının kısıtlanmasını değil kullanılmasını savunmalıyız.
Benden olursa iyi, benden değilse, ben Müslüman’ım diğerleri kâfir, ben laik’im diğerleri yobaz, irticacı, ben milliyetçiyim diğerleri hain, komünist, ben sosyalistim diğerleri burjuva hastalığına yakalanmış kapitalistler ve faşistlerdir. Fanatik bir siyasi algılama ve şiddeti siyasi malzeme yapmaya aday bir algılamadır bu siyasi algılama.
Şimdi geri dönelim bir aileyi bile komple suçlayamayacağımızı suçların kişisel oluşundan dolayı anlayabiliyoruz. Yasalarda olsun, dini inançlarda olsun suç ve günah kişiseledir. O zaman ne oluyor da bir kamu kurumunu, bir grubu bir siyasi düşünce mensuplarını, bir cemaati bu kadar kolay suçlayabiliyoruz.
Biz suçlandığımızda kıyamet kopuyor da, başkaları böyle genel suçlamalara maruz kalınca, hele birde bizimkilerden değilse garanti yalan yanlış insanlardandır ve pek tabidir de suçludurlar. Bir kurum ve geniş bir cemaat suçlanırken durup bir düşünmemiz gerekmez mi bir düşünmek yetmiyor o zaman iki, üç düşünelim.
Polis teşkilatını sadece bir cemaatin ordusu ve coplarına indirirken biraz rahatsız olalım derim, bu kurumda 20-30 yıldır hizmet veren güvenlik güçleri var ve dünya ölçeğinde güvenlik hizmeti veriyorlar. Bu kişilere de haksızlık yapıldığını düşünüyorum, bunların emeklerine de yazık edilmiyor mu? Bir köy ve mahalleyi toplu suçlamayacakken bir Emniyet teşkilatını koskoca bir kurumu nasıl suçlarız.
Gözaltına alınmalarda bir tuhaflık var, ama yasalar böyle bir gözaltına almaya müsaitse biz bu yasaları uygulayan emniyeti değil, yasaların yanlışlığını ve değiştirilmesi gereğini tartışmamız gerekmez mi?
Şimdi bir kurumumuz suçlanıyor, bir cemaatin eline geçmişmişmiş. Kuruma yazık yahuuu…
Devletin yasal kurumunun yasalarla ve yönetmeliklerle işleyeceğini bilmiyorsak, düşünemiyorsak gözümüzü kin bürümüştür.
Bir kurumunda yasal olmayan işleyiş varsa tabii ki üstü ötülmesin, yasallığa davet edilsin, suçlu biri varsa, emri amirinden değil de yasal olmayan bir mekanizmadan alıyorsa ve delillendirilmişse derhal cezalandırılsın. Ama saçma sapan suçlamalar, kişileri bırakın bir kuruma bir cemaate yapılmasın. Sürekli bir komplo teorisi, devlet ve teşkilatları ele geçirildi senaryosu üretilmesin. Kim nereyi ele geçiriyor, yabancılar mı işgal etti ülkeyi niye bizim haberimiz yok, öyle bir durum varsa hemen biz mücadeleye hazırız, herkes bilsin, bizim düsturumuz ‘’Vatan söz konusu ise gerisi teferruattır’’ düsturudur.
Siyasi duruşumuzu komplolarla ve senaryolarla değil proje ve düşüncelerle destekleyelim, siyaset ortamını daha demokrat hale getirelim, Bizim düşüncedaşlarımızın dışındakileri düşman ilan etmeyelim, alternatifimiz olduğu bilincini edinelim, ona göre davranalım.
Şu bilincimiz gelişsin, vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese haklarda ödevlerde yasalar önünde eşittir, ama zihinsel yapılarımızda da eşit olduğunda bu sorunlar aşılacaktır.
Bir vatandaş grubu bir partide örgütlenmiş iktidara gelmiş, o iktidara yürütmenin gücü verilmiş bunlar demokraside normal şeyler. İktidarın sınırlamaları bellidir, yasama, yargı ve muhalefet iktidarı sınırlar. İktidarlar sınırlarını genişletmeye, diğer güçler ve gruplarda( yasama, yargı, muhalefet, STÖ ) sınırlamaya çalışır, bu mücadele devam eder gider. Demokratik olgunluk ve kültür varsa bu sınırlamalar ve aşmalar gerilimsiz olur, yoksa gerilimli…. Bizde gerilimli mi gerilimsiz mi siz karar verin
Şimdi bir şey tartışılacaksa milletvekili adaylarının neden ön seçimsiz belirlendiği tartışılmalıdır. Şimdi liderlerin ve genel merkezlerin seçtiği vekiller, milletin vekilimi olacak, tiyatrol demokrasiden gerçek demokrasiye ne zaman geçmeye izin verecek bu lider saltanatı bunları tartışalım der, Selam ve sevgiler sunarım..
|