VERBALİZM (Boş Konuşma)
Hani erkekler kahvede, berberde, kadınlar hamamda, kuaförde, günlerde konuşurya onlar bile bu konuşmadan daha değerlidir… Neden, bu konuşmalarda hayatın içinde bir karşılığı olan, mesaj içeren konuşmalardır… Dedikodu bile yapılsa, o dedikodusu yapılan kişinin kibrimi, bencilliğimi, üçkâğıtçılığı mı konuşulur, kötü bir amir/patron oluşu konuşulursa insanlar bunları yapmamaya özen gösterir… Ama bu verbalizm denen konuşmada, bunlar yoktur, sadece düşman vardır, kin vardır, ipe sapa gelmez söylemler/sözler vardır… Karşılıklı suçlamalar vardır, ne yoktur, hayat yoktur, sevgi/saygı yoktur, daha iyi arayışı yoktur, sorunları öngörerek önlem çağrısı yoktur, sorunlara çözüm önerileri yoktur… Ne vardır hamaset, ne vardır verbalizm(boş söz)… Birde bu konuşanlar makam sahipleriyse…
Bunlar makam sahipleriyse, siyasal olarak sözcülerse Allah o toplumda düşünen insanlara sabır versin… Düşünmeyenler, düşünmeden taraf olmuşlardır, o kadar ön yargılılardır ki, kendi grubunun, liderinin dışında kimseyi dinlemez, gazetesi ayrıdır, tv si ayrıdır, gittiği kahvehane ayrıdır, bu kutuplaşma, nefret söylemi hat safhaya vardırdığında mahallelerde ayrılır ki artık o toplumda doğru söz başı belaya sokar… Doğru söz daha çok başı belaya sokar çünkü doğruyu söyleyen tarafgil değilse ajandır, haindir, kafirdir… Demokrasi varsa verbazlar, boş lafbazlar arasında belki sizi ceza evine atmazlar ama ekonomik baskı, itibar suikastlarıyla sürekli karşı karşıya kalır doğru sözlüler, sağlıklı düşünenler… Bunu herkes anlayabilir, bizim grup saçmalıyor mu diye, şu deneyi yapın ben yaptım çok ilginç oluyor…
Bir miting alanına gidin, bu sizin partinizin mitingi olmasın, oradaki konuşmaları dinleyin, liderin neler konuştuğunu, lider saçmaladıkça oradaki kitlenin nasıl can hıraş alkışladığını görün.. Lider aynı ülkenin vatandaşlarına hain diyor alkış, lider ülkenin milyonlarca vatandaşının oy verdiği partiyi ve oy verenleri teröristlerle işbirliği yapıyor diye suçluyor, yine alkış… Öbür parti lideri liberal ekonomik modelin ekonomiye yansımasını olan uygulamaları hainlik sayıyor, Siyasetimiz de durum buyken dindarlarımız nasıl verbelizmden etkileniyor bir de ona bakalım mı?
Her kültür dini farklı yorumlar, neden insan tabiatının gereğidir de ondan, bazı karakterler vardır asabi, sert, çatışmacı, bazı karakterler vardır hoş görülü, uzlaşmacı, aşağı yukarı bunlarında kutsal kitaplardan anladıkları farklı olabilmektedir.. Hele bunlardan verbaz, uzlaşmaz çatışmacı, fanatik biri, bir cemaatin lideri, bir toplumun önderiyse, iş daha da zorlaşmaktadır… Bu zorluğu insanlar yaşmaktadır, mezhep çatışmaları işte buradan çıkmaktadır, hatta bazı mezhep içi yorumların bile çatışması işte bu verbalizmin, fanatizme dönüşmesiyle olmaktadır… Şimdi verbalizm me kavramsal acıdan bakarak devam edelim mi?
Verbalizm, bizim deyimlerle laf ebesi, söz canbazı, lafla peynir gemisi yürütme gibi deyimlerle daha iyi anlaşılır, sanırım, laf salatası yapmak, olan bu verbalizm hastalığı sorumluluk sahibi kişilerde nüksederse, bunu anlama sorumluluğu o zaman…
Biz vatandaşlardadır, sivil toplum örgütlerinde örgütleneceğiz, siyaset dışı olacak, çok zaman iktidarı, bazen de muhalefeti eleştirmemiz icabedebilir… Siyaset ve Kamu dışı bunların etsinden uzak örgütler kuracağız ki, lafbazların, verbazların, vergazıların etkisine girmeyeceğiz.. Bunların etkisinde olmayan medyadan, gerçek din adamlarından, akademiyadan, yazarçizerden, entelektüellerde ve filozoflardan, sözlerinden düşüncelerinden etkilenerek bu saydıklarımızı dinleyerek, laf salatası yapanların etkisine girmekten kendimizi koruruz, kişisel ve toplumsal sorumluluklarımızı daha iyi düşünce ve davranışlarla yerine getirebiliriz… Bu gerçeği saptıran lafbazlardan kurtulma sorumluluğu, hepimizindir, bu sorumluluğun bilincinde olmak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com –26.4.2020
|