VATANDAŞ SENDROMU
(Demokrat Vatandaş Sendromu)
Buda nedir demeyin, uzun süreli iktidarlar döneminde ortaya çıkan durumdur, bunun üzerine sosyologlar ve sosyal psikologlar durmalıdır ve mahkum vatandaşı bu sendromdan kurtarmalıdırlar…
Bu sendrom demokratik düzen içinde ki vatandaşlarda görülür, monarşi, krallık, padişahlık, halifelik gibi yönetim şekillerinde devleti kim yönetecek sorusunun cevabı baştan bellidir, mevcut Kral, Padişah, Halife o ölünce en büyük oğlu, böyle devam eder ve sendroma da girilmesi, girilmemesi gibi bir durum yoktur.. Onlar ebedi iktidardadırlar, kimse neden iktidardadırlar diye düşünmezler, çünkü onların iktidarda olmaması, kim yönetecek sorusunun cevabının bulunamaması demektir ki bu da ciddi toplumsal sorun demektir… Oysa demokraside sorun nedir derseniz?
İktidar degişikliğini düşünememek derim, demokrasilerde iktidar degiştirmek, normaldir, gerektiğinde degiştirmemek soruna nende olur… Bu ne demektir derseniz? Uzun süreli iktidarlarda bu sendrom (Sağlıksızlığı Gösteren Belirtiler) görülmektedir, bunu bazı batılı toplumlar iki ile sınırlandırmışlardır, ben sivil toplum örgütlerinde bile bu iki dönem sınırının getirilmesinden yanayım… İktidarları iki dönemden fazla tutulmamasından yanayım neden?
Devleti yönetmek için seçilen hükümet edenler uzun süredir iktidar da kaldıklarında devleti, isteyerek veya istemeyerek kendi mülkleri saymaya başlarlarda ondan, bunu nasıl anlarız?
Örnegin ihaleleri hep aynı kişiler alır, kamu kurumlarına hep aynı kişiler mal ve hizmet saglar,hep aynı kişiler kamu arazilerini satın alırlar, hep aynı kişiler ayrıcalıklı maaş ve makamları kapar, hep aynı gruptan vatandaş kamuya işe girer… Kısacası demokrasinin içinde olmaması gereken, duruma, kişiye göre hukuk ortaya çıkar ki, tam bu noktada toplum uyanmaz da iktidar degişikliğine gitmezse, hükümete mahkum algısı yaratılır, mevcut iktidarın degiştirilmesi halinde toplumsal beka çıkar diye bir algı yaratılır kii… Bu algının toplumsal gerçek sanılması demek işte tamda demokratik vatandaşlık sendromunun ortaya çıkması demektir… Bunu toplumsal sorun mu kabul edecegiz, toplumsal hastalık mı, bunu bilemiyorum, uzun iktidar döneminde hala bağımsız kalabilmiş bilim insanlarımız var ise bu sorun üzerine düşünmeye ve toplumu uyarmaya davet ediyorum… Ben bir vatandaş olarak bunu hissediyorum neden hissediyorsunuz derseniz?
Son yapılan araştırmalarda hükümet eden partiye vatandaş desteği %10-15 azalırken, aynı oranda destek muhalefet partilerine verilmemekte, kararsızlık içinde kalındığı görülmektedir… Bu kararsızlığın nedenini demokratik vatandaş sendromuna baglayabilirmiyiz? Bence bir ilişkisi olabilir, bu sendrom (Hastalık Belirtileri) mahkûmluk hissi, siyasal söylemle, vatandaş, devlet, millet, din, diyanet gibi nedenlerin siyasetin temel kavramları ve söylemi yapılmasının da bu mahkûmluk sendromuna bağlanabilir mi? Ben soruları soruyorum hep beraber cevaplarını arayalım ne dersiniz?
Ben derim ki, ekonomik sorun var mı var, bu ekonomik sorunun sorumlusu kim, Konjonktürel (genel Durum) nedenler arasın da olabilir mi, evet olabilir.. Hükümet etmek sorumluluğu başkalarına atmak demek degil, genel durum içinde ekonomi gemisini iyi idare etmek, gemiyi istenilen limana, istenilen yükle götürmektir, öylemi oluyor yok, o zaman degiştirelim, ya başkası götüremezse? Ben bu çelişkiyi yıllar önce bir gezide yaşadım… Gece saat 11:30 – 12:00 da Ankara dan otobüse bindik, Sabah Canakkale şehitlikler bölgesini gezdik, akşam saat 21:00 civarında hala aynı şoförün kullandığını gördüm ve şoföre dedim ki siz dün akşamdan bu yana kullanıyorsunuz, gece bir iki sıralarında Ankara da olacağımıza göre nerdeyse 25-26 saat olacak, kaza yapma ihtimalimiz yükseliyor dedim… Bana verdiği cevap, Abi ben 2500-3000 km yol yaparım sorun degil dedi, ben olmaz dediğimde.. Gündüz siz anıtları gezerken biraz uyudum dedi, iyi de gideceğimiz yerlere hep bizi sen götürdün dedim, buna inanmadım ancak 3 saat bir boşluk odlumu, olduysa da ara, ara olmuştur diyerek.. Ben itirazıma devam ettim şoför ne yaptı? Yolculara döndü otobüs kullanan biri var mı dedi, yolcuların içinde biri çıktı ve ben kullanıyorum dedi ve direksiyona geçti beni aldı bir kaygı… Bu adam ne kadar şoför? Uyuma ihtimali yüksek biri mi kullansın, hiç deneyimini görmediğim biri mi, bu işte bu çelişki, şimdi yaşanılan sendroma neden olmaktadır… Bunu nasıl aşabiliriz?
Bunu yerel yönetimlerde aştık, belediye başkanlarını degiştirdik, çoğu 25 yıldır şehirlerimizi yöneten bir yönetimin başıydı ve degiştiler… Genel yönetim destegi olmadığı halde, Belediye Meclislerin de genel iktidarı destekleyen partinin cogunluguna rağmen belediye başkanları iki yıldır şehirlerimizi iyi yönetiyorlar.. Demek ki, başkası da yönetebiliyor, üstelikte belediye bürokrasisin de önceki yönetimin kadrolarına rağmen, bu karolarla çalışmayı da tercih ederek yönetiyorlar… Ufak tefek eksiklikler oluyor mu, evet önceden de vardı, şimdide bazı eksiklik olabilir… Daha iyi yönetim için yönetimlerin hem vatandaşlarca, hem güçler ayrılığı ilkesi gereği denetlenmesi gerekiyor… Bu ise güçler ayrılığıyla mümkündür bu ne demektir.. Bizi demokrat vatandaş sendromundan kurtaracak bir yönetim ilkesidir, şeklidir!!
Yasa ayrı elle, yani kendi güçleri ve yetenekleriyle parti içi ön seçimlerde seçilmiş kişilerden oluşan Meclislerce yapılması… Yargı egitim, ehliyet, tecrübe, sicil, dosya ve coğrafi garantilerle oluşan bağımsız yargıçlarca yargı faaliyetlerinin yapılması… Hükümet eden partinin de vatandaşlarca seçilerek hukuk düzeni içinde vatandaşlara hizmet etmesi, güçler ayrılığı demektir ve özgür aday olma, özgür seçim yapabilme ve güçler ayrılığı demokrasinin temel değerleri arasında olup.. Bunlara riayet edilmesi bizi bu mevcut hükümete bağlılık sendromundan kurtaracaktır, demokratik vatandaş hükümet edenlere degil, iyi olana, hukuki olana baglı olan vatandaştır ve bizi bu sendromdan ancak ve ancak demokratik ilklere bağlılık kurtarabilecektir.. Daha çok hukuka, daha çok adalete, daha çok iyi olana bağlı olmak dileğiyle.. Selam ve Sevgilerimle..
Fikri Adil – vatandasfikri.com –10.7.2021
Not: Sendrom : Özel bir bozukluğu belirleyen, bir arada görülen, tanıyı kolaylaştıran bulgu ve belirtilerin tümü.
Kaynak: http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
|