KAYBEDEREK KAZANMAK!!
Bu ne demek, kaybederek kazanılır mı, diyorsanız yazıyı okuyun, nasıl kaybederken kazanılırmış?
Sosyal demokrat bir partiyi, Ya da milliyetçi bir partiyi veya muhafazakar dindar bir partiyi düşünün, bu isimlerin verilmesinin nedenleri var değil mi? Olsa gerek…
Muhafazakar parti ne yapar, sorusunun cevaplarını yapmıyor ve kazanıyorsa, sürekli ilkelerinden uzaklaşarak kazanıyorsa, kaybederek kazanıyor demektir.
Milliyetçi bir partimiz, sürekli liberal/kapitalist, emperyalist politikaları uygulayan politikaları destekleyen hükümetlere destek veriyor, milliyetçi politikaları geri plana atıyorsa, kazansa bile kaybediyor demektir..
Sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir parti, sosyal demokrat politik ilkelere dahi gelemeden önce kişisel siyasal kazançlar için, daha parti içi demokrasiden bile vaz geçiyor, parti içi demokrasiyi işletemiyorsa, kişiler kazansa da düşünsel kayıplar vardır, bu da kazanırken kaybetmeye örnektir…
Şimdi, bu örnekleri çoğaltabiliriz, muhafazakar bir partimizin nasılda özelleştirmelerle, eğitimi, sağlığı, ulaşımı, ticarete açtığını, kurumlrı muhafaza etmediğini, bunların muhafazakar değil liberal politikalar olduğunu görmüyormuyuz?
Milliyetçi bir kişi/parti/grup nasıl bu kadar yabancılara toprak satışının bakanlar kurulu kararıyla 60 hektara (60.000 Metre Kare) çıkarıldığını, 250 bin dolara daire alana vatandaşlığın bedava dağıtıldığı, neredeyse tüm kurumların yabacılara satıldığı, hatta yol ve köprülerin bile satıldığı politikalar karşısında bir milliyetçi nasıl sessiz kalır? Vatandaşlık parayla satılır, toprak parayla satılır, milli sanayi yok edilir, milliyetçiler sessizce izler… İlkesel hatalar bilinçsizce yapılırsa kayıp olur, yanlış olur, bilinçli göz yumulursa ihanettir. Milli kayıplar olurken, milliyetçi nasıl kazanır?
Şimdi yazıyı bu siyasal kavramlara bakarak devam edelim mi?
Sosyal demokrasi: Normal demokrasinin, geçirdiği dönüşümlerle kazandığı sosyal adaletçi aşamasının sonucu olarak, toplumsal üretimden, halk, vatandaş kitlelerinin daha çok pay almasını sağlayarak yoksul kesimlere refah götürücü kimliği anlatan siyasal bir kavramdır.. Eğitimi, Sağlığı, Güvenliği, barınmayı temel vatandaş, insan hakı sayarlar..
Sosyal adalet yanı: Toplumun bütün katmanlarının genel olarak çıkarını gözetme işidir…
Sosyal konut: Dar gelirliler için özel olarak yapılmış, sağlığa uygun ucuz konut.
Sosyal Yardım: Yoksul kimselere yiyecek, giyecek, yakacak, sağaltım ve ilaç sağlanarak yapılan parasız yardım.
Sosyal Ulaşım, toplu taşımanın ihtiyaç olduğu bilinciyle, yoksul kesimlere ucuz toplu ulaşım imkanı verilmesi..
Şimdi, bir sosyal demokrat örgütüz, ya da diyelim ki sosyal demokratız, bunlar bizim temel ilkelerimizdir, bunlardan vaz geçerek kazanırsak, kaybederek kazanmış olmazmıyız?
Milliyetçilik (Ulusalcılık) Yabancı baskısı ve sömürüsünden kurtulmayı, kendi ulusunu sevip onu yüceltmeyi amaçlama, ulusalcılık, milliyetçilik. Kendi ulusuna özgü şeyleri üstün tutmayı amaçlarken, bu amaçlardan siyasal, kişisel olarak uzaklaşılırsa, kaybederken kazanılmış gibi olmaz mı? Ulusalcılık, milliyetçilik, aslında kültürel bir kavramken bu kadar siyasallaşması ve siyasete adapte olunurken yozlaşmasına neden olmaz mı? Millisiz milliyetçilik nasıl olur? Muhafazakarlıkla yazıyı bitirelim, ben öteden beri şunu derim, muhafazasız muhafazakarlıktan milletimizi Allah korusun…
Muhafazakârlık: Mevcut siyasal ve ekonomik durumu muhafaza etmeyi amaçlayan, dini referanslar siyaset yapan siyasal bir düşünceyken, siyasal/ekonomik/kültürel/dini kayıplar karşısında sessiz kalıyor veya onu bazı alanlarda özendiriyorsa, kaybederek kazanmış olmaz mı? Oysa şuurlu bir muhafazakâr, liberallik ve başka siyasi fikirler arasında farkı bilmeyi ve ona göre davranmayı gerektirmez mi?
Bunların hepsini kapsayan siyasal kavram ise demokratlıktır…
Demokrat: Demokratik seçimlerle seçilmesi halin de yönetime gelmeyi ve seçilemediğinde yönetimi devretmeyi kabul etmekle beraber, güçler ayrılığına (Yasama, Yargı, Yürütme) dayalı anayasal sistem içinde siyaset yapmayı meşru/yasal görmektir.
Kavramlar böyle mesaj veriyorken, bize bunları diyorken…
Biz Sosyal Demokratlar, Milliyetçiler, Muhafazakarlar düşüncemizin tersini yapıyorsak, o zaman ister kişisel, ister toplumsal, ister kurumsal olarak ilkeleri, değerleri kaybederken, nasıl kazanabiliriz? Bu aynı zamanda vatandaşları siyasal takiyelerle kandırmak degilmidir? Artık, kayıpları kazanç sayma yanılgısının farkına varmalıyız...
Lütfen, tüm siyasal taraflardan ya olduğunuz gibi olun, yada göründüğünüz gibi davranın, ricasıyla… Selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 18.2.20 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|