|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
TARTIŞMANIN GELİŞMEYE KATKISI |
TARTIŞMANIN FAYDALARI
Tartışma farklı bir bakış acısıyla degerlendirdiğimiz de, karşıda ki düşüncenin bizim tarafımızdan, bizim düşüncemizin de karşımızdakiler tafından masaya yatırılması demektir ki düşüncelerin eksikliginin tespiti demektir ve eksikliklerin ortadan kaldırılması için ipuçları bulmaktır. Düşüncelerimizin tartışılmasından bu nedenle cekinmemeli, düşüncelerimizi, düşünceleri tartışma ortamları yaratılmalıyız, düşüncemizin iyiliğini, kötülüğünü, doğruluğunu yanlışlığını bu yolla test etmeliyiz.
Test edilen düşünce doğruya en yakın olacak ve toplumun tartışmadan başarıyla cıkan düşünceyi desteklemesiyle de toplumsal yaşayışa iyi olan düşünce aktarılmış olacak, toplumsal faydayı en üst seviyeye çıkaracaktır.
Bu düzen her zaman, hatta çok zaman böyle işlemez ister devlet otoritesini ele gecirenler, ister ekonomik güçü elinde bulunduran patronlar ya da yönetim kademeleri kendi düşüncelerinden emin olmadıklarından olsa gerek kendi düşüncelerini tartışmaya açmazlar ve doğru diye sunarlar, kabul etmeyenlere de çeşitli ister ekonomik, ister kariyer sabitleme cezaları verirler. Cezadan korkan ve bazı kayıpları göze alamayan dalkavuk iki yüzlüler yada düşünemeyenler bu düşüncenin iyiliğine kötülüğüne bakmadan, başka düşüncelerle kıyaslamadan güçü elinde bulunduranların düşüncelerini evet doğru, fevkalede, nasıl bir düşünce bu nereden aklınıza geldi kırk yıl düşünsem gelemezdi, gelmez ya düşünmüyorsun ki düşündüğünü sanıyorsun alkışlamayı evet efendim diye emme basma tulumba gibi kafa sallamayı düşünme sanıyorsak ömüroyu düşünsek de böyle bir tipsek aklımıza gelmez… İşte bu tipler düşünmezler genelde otoritelerin çevresini kuşatırlar ve hem onların hem de toplumlarının vasatlıktan kurtulmalarını engellerler.
Oysa ki bir birey olarak kendi sorunumuz üzerin de bile düşünmeyen toplum olduk, toplumsal sorunlar üzerine nasıl düşünelim, yada mevcut düşünceler üzerine tartışalım, tartışmalarla doğru ve iyi olanı ortak kanaat haline getirelim.
Yok benim düşüncem iyidir, dersek ki iyi ve doğru olmadığını başka düşüncelerle test edib başka düşünce mensublarının tartışmalarına açtın mı, tartışmadan düşüncen başarıyla çıktı mı düşüncen üzerin de kendi grubunla tartışdın mı, yoksa ne kendin tartış, nede başka düşünce mensublarına tartıştır, bu düşünce nasıl gelişecek? Korkarım kendi düşüncemizin bile ne getircegini ne götürecegini tam anlamıyla tartışmadığımızdan bilmiyoruz ki Allah korusun düşünce uygulanmaya başladığın da ben bu düşünceyimi savunmuşum diyenler de az degildir, ama biz kan tükürürüz kızılcık şerbeti içtik deriz, yediğimiz nanelerin üstünüğ genel de kapatırız, ne biz düşünür tartışırız nede sevdiklerimizin tartışmasına izin vermeyiz. Sanki yaşadığımız sorunların müptelası olmuşuz, yaşadığımız düşünsel vasatlığın esiri olmuş babadan oğula devam eden bir tartışmasızlık ortamın da yaşar gideriz.
Örengin lider ölünceye kadar liderden her çıkan düşünceyi kutsama, yerine lider koyamazsak ölmüş lidere tapınmaya devam etmek, düşünsel sığlığın ve tartışmasızlığın bizde iyiyi ve doğruyu arama serüveninde ilerleyerek iyiye ulaşmada ki en büyük engel olduğu kanatindeyim…
Bunların aşılması için tartışma kültürü, eleştiri kültürü, sorgulama kültürü ve devamın da gelişecek düşünme kültürü daha ilk çocukluk dönemin de verilmeli öte yandan iyi olduğuna kanaat getirilen düşüncenin de mutlaka toplumsal fayda için uygulanması gereginin de bilincini egitim sistemi ve aile kültürleri aracılıpğıyla vermeliyiz. Ancak böylece toplumsal vasatlıklardan kurtulur ve gelişmiş toplumlar arasına girme ihtimalimizi yükseltmiş olmazmıyız?
Ama öte yandan eleştiriyi kişiliğimize, gururumuza ve otoritemize yapılan, bir saldırı olarak görürsek korkarım böyle vasatlık için de yaşarız, biz vasatlıktan kurutlmak istiyormuyuz?
Vasatlıktan kurtulmanın yolu mevcudun sorgulanması ve tartışılmasıdır, mevcudun vasatlığını anlamak için daha iyi varmı, bu yapılanı, yaşanılanı, daha iyi nasıl yapılabiliriz, başkaları nasıl yapmış, kendi toplumsal düzenleri için de nasıl bir yöntem kurmuşlar, uygulanmış? Yada bize hangi yöntemler gerekiyor,Bu yöntemleri nasıl uygulamalıyız, ortak aklı kullanarak nasıl daha iyi ve doğruyu toplumumuz için buluruz…. Bulmak dilegiyle selam ve segilerimle…
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|