KİMLİK SİYASETİ
(Ülke Nasıl Bölünür?)
Ülke nasıl, bölünür yada ülke nasıl bölünmez, bunun üzerine birlikte düşünelim mi?
Ülke bir coğrafya üzerinde bulunur, bu toprak parçasıdır, bir sınır birliği vardır, bu sınır birliğinin bölünmesine vatanın fiziki bölünmesi denir! Bu bölünme sonuçtur, bu sonucun nedeni nedir derseniz? Sosyolojik bölümelerdir, toplumsal bölünmenin nedeni nedir dersek, birçok nedeni olabilir ama biz ağırlıklı olarak siyasal nedenler üzerinde duracağız…
Siyasetimize, siyasetilerimize bakıyorum ister dini kökenli, ister ırki, bölge kökenli siyaset yapanlara tanık oluyorum, oluyoruz… Ben şu meshebin, bu tahrikâtın mensubuyum bu nedenle şu partiye oy veriyorum dediğinizde… Buna dini kimliklerimizle siyaset yapmak diyorum, bu yöntem toplum arasında zaten var olan farklılıkları besleyerek, daha da belirginleştirerek… Sonra etnik kökene dayalı olarak, doğduğun bölgeye dayalı olarak siyaset yapar yaparsak, yapılırsa, bu ayrışmalar siyasete de taşınarak toplum kültürel acıdan, sosyolojik acıdan bölünürse işte başta bahsettiğim fiziki bölünmelerin temeli atılmış olur… Ben siyaset yaparken bir oy daha fazla alacağım derdiyle, vatandaşı bölünmenin, fiziki bölünmenin ilk adımı olduğunu düşünüyorum… Ülkemiz siyasetinde din temelli, bölge temelli, ırk temelli siyaset yapan partiler var mıdır? Bence evet vardır, bu tarz siyaset yapanları vatandaş esaslı, siyaset yapmaya davet ediyorum… Başka bir bölünme gerekçesi de devletin, sistemin adaletten uzaklaşmasıdır…
Bu nasıl olur, iktidarı ele geçiren grup devletin tüm imkanlarını kendi grubuna doğru akıtır, bütün musluklar onların kontrolündedir… İster işe kamu ve özel fark etmez girmede, ister devletle iş yapmada sadece iktidarı kullananların yararlandığı bir toplumsal ortam da… Kamu imkanlarından adil bir şekilde yaralanamayanların, devleti, iktidarı kendi devleti ve iktidarı sayamama durumu ortaya çıkar ki… Buda toplumun adaletsizlik üzerine bölünmesinin işaretleridir… Başka bölünme nedeni ise ekonomiktir, bu ekonomik bölünme yukardaki bölünmeleri daha da besler..
Toplum bir artı değer üretir, bu üretilen değer topluma paylaştırılır, bu paylaşma siyaset ve sistem eliyle yapılır… Bu yapılışta ekonomik olarak güçsüz olanların korunması gerekir, ne yazık ki bizim de uygulamakta olduğumuz vahşi liberal ekonomik sistemler zengini, parası olanı korumakla kendini sorumlu hisseder… Oysa ister kamu yöneticileri eliyle, ister zengin zümre eliyle toplum yapılan savurganlığı görmezden gelir, hatta özendirir… Ekonomik çelişkinin nasıl bir bölünmeye neden olacağını şu örnekle görebiliriz… Sen bir şirkette asgari ücretle çalışıyorsun, sürekli şirket darda havası estiriliyor, bu işini kaybetmemek için verilen ücrete razı ol demektir… Oysa patronun, çocuklarının bindiği arabalar iki milyona yakın, eski parayla iki trilyonun ise… Üstelikte bu küçük bir şirketse, çalışan sayısı 10-15 ise… 600 binlik, milyarlık arabaya binilseydi 10 işçiye 10 yıl yüzde elli zam yapılabilirmiydi? Hadi siz deyin yüzde otuz zam yapılabilir…
Siyaset diliyle, örtülü örtüsüz, sürekli sen sunnisin, alevisin, şiisin denen, sürekli sen şusun, bu ırktansın, sen şu partiyi desteklemezsen hainsin denen birisi, devletten sürekli bir grubun ihale aldığını, kamu kurumlarına işe girdiğini gören birisi, kendilerine adaletsizlik yapıldığını bilen birisi… Üretimden hak ettiği payı alamadığını düşünen işçiler…. Üzerinde birlikte karşılıklı saygıya dayalı yaşamayı düşündüğümüz vatanın bölücüsü kim diye sorduğumuzda… Sahi bölücü kim, kimlikleriyle siyaset yapan, vatandaşlar arasında haklar, acısından adil, eşit davranmayan, ekonomik eşitsizlikleri göremeyen, bunları siyaseten de besleyenlerdir diyebiliriz… İşte coğrafi bölünmelerin nedeni, ekonomik, sosyolojik, siyasal bölünmelerdir ki… Bu da toplumumuz da kendi ellerimizle büyüttüğümüz bir sorunumuzdur… Bu soruna dikkat çekiyor siyasetçilere, ayrım yapmadan tüm T.C vatandaşlarına diliniz, dilimiz vatandaş odaklı bir siyasal dil olsun öneriyorum… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 15.10.18 – vatandasfikri.com
|