KAMUOYU OKUMASI
(Kamuoyu Okuma Hatası)
Biz bir topluluk içinde yaşarız ve toplum, kişilerden oluştuğu kadar topluluklardan da oluşur, bu kişiler, topluluklar toplum için de kendi çıkarını gözetlerler… Buraya kadar sorun yoktur, ya bizim çıkarımızı gözetlemezlerse, adaletten, ahlaktan uzaklaşma pahasına bizi zarara uğratırlarsa… O zaman biz kişi olarak kendimizi, topluluk olarak içinde bulunduğumuz grubun, toplumun çıkarları koruma sorumluluğumuz vardır… Mesela…
Ben, kişi olarak benim, ben bir işçiyim, dolayısıyla içinde bulunduğum grubun çıkarlarını koruma sorumluluğum otomatikman doğar… Asıl sorun şurada başlar, ben sadece kendi ve grup çıkarımı düşünür, diğer herkesin çıkarını yok sayarsam, ahlak ve adalet sınırlarını aşmış, toplumsal sorun olmaya başlamışım demektir… Bunun içindir ki, siyasal, ekonomik, sosyolojik olarak toplumun kültürüne, yazısız, yazılı normlarına dikkat ederek kendimize bir konum belirledikten sonra…
Nasıl ki çıkarlarımızı, kişisel ve grupsal olarak koruyorsam, diğer kişi ve gruplarında çıkarlarını gözetirsem toplumsal fesata, fitneye neden olmayacağımı düşünebilmeliyim… Ama her zaman durum böyle ideallerle işlemez, bazı siyasetçi, ticaretçi kişi ve gruplar, kendilerine adaletsizce, ahlaksızca güç devşirmek için… Reklamlarla, propagandalarla bizi zihinsel etkilerler… Biz bu etkiyi okuyarak, karşı bir zihinsel, düşünsel savunu oluşturamazsak, sanki kendi çıkarımıza hizmet ediyor sanısıyla, başaklarının çıkarına hizmet etmeye başlarız… Onun içindir ki kamuoyunda dolaşan bilgileri kaynaklarına bakarak değerlendirmeliyiz… Bu ne demektir?
Örneklendirmek gerekirse: bir haber, bilgi bize ulaştı bu bilginin kaynağı neresi, bu kaynak kimlerin haber kaynağı, bu kimlerin siyasal ve ekonomik tercihleri nedir, örnegin sosyal demokrat bir kaynaksa, işçi, emekçi, çalışanlar adına onları güçlendirecek için bilgi ve haber üretir… Örnegin liberal bir kaynaksa sermayeyi güçlendirmek için bilgi ve haber üretir… Milliyetçi bir kaynaksa, toptancı bir yaklaşımla milleti ele alır, onun alt kademelerini daha az düşünür, muhafazakar bir kaynaksa dini odaklı bilgi ve haber üretir… Biz bunları bildikten sonra gelen haber ve bilgileri kendi konumumuzun çıkarını koruyacak şekilde okuruz… Bunlar toplumun içinde ki toplulukların makul sınırlar içinde oldukça sorun olmaz, hatta tatlı bir rekabet olur buradan da demokrasi çıkar, dinamizm çıkar… Asıl sorun, bizim için büyük sorun şuradadır…
Asıl daha büyük kamuoyu oluşturucular vardır, bunlar uluslararası kartellerin sırf kendi ekonomik ve siyasal çıkarları için ürettikleri bilgi ve haberleri bizleri etkilemek için bilinçli yayarlar… Etkiye acık olmamak için….
Biz kendi konumumuzdan, kişi, grup, topluluk, toplum olarak yeteri kadar bilgi ve haber üretemezsek, başkalarının etkisine acık hale geliriz, etkiye açıklık, bizi edilgen yapar… Etken, edilgen ilişkisinde ise etken bizi etkileyen ve bize istediklerini, ürettiği magazin, moda, haber, bilgi, düşünce ile gönüllü yaptırandır… Biz başkalarının istediklerini yaparsak, kimin adına hareket etmiş oluruz, kimin çıkarına hizmet etmiş oluruz… Bu çıkarına hizmet ettiklerimiz bizim gruplardan biriyse sorun değil, ya başka toplumların toplulukları bizi siyaseten ve ekonomikmen, etkilerlerse… İşte şimdi içinde yaşadığımız toplum gibi bir toplum gibi oluruz… Hiç düşünmeden pahalı arabalara biner, hiç düşünmeden pahalı cep telefonlarını kullanır… Bunları kim üretmiş biz neden bu kadar sık telefon ve araba değiştiriyoruz bile demeyiz, kendi kendimize sormayız… Her kullandığımızda, her değiştirdiğimizde, bilinçsizce onlara hizmet etmeye devam ederiz… Bu durumdan uyanmak için ne yapılabilir?
Bu durumdan uyanmak için, kendi aydın, entelektüel, akademisyen, filozoflarımızla bilgi üretmeli ve bu üretilen bilgilere toplum olarak da ilgi göstermeliyiz ki… Kamuoyu okuma hatasından kurtulabilelim… Bu magazinle, modayla, filmlerle, yazılarla, romanlarla oluşturulmuş bizi biz olmaktan çıkararak edilgen hale getirilmiş sahte, çakma kültürel ortamı, bizim haber ve bilgi kaynaklarıyla dolu bir kamuoyuna çevirebildiğimiz de uyanır, ekenlerin edilgeni olmaktan kurtuluruz… Kurtulmak Dileğiyle, selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil --- 27.5.18 – vatandasfikri.com
|