MİLLİ MARŞ, MİLLİ MÜCADELE
Günümüz de bazıları bazı iddialar da bulunurlar, bunlara ne desem, be anlamazlar mı, yoksa aymazlar mı desem, milli mücadeleyi küçük görüyorlar... Küçük görmeyi bırakın bazen bu ülkenin vatandaşlık kimligini taşımalarına rağmen, bu mücadeleyi yok saydıklarını duyuyor görüyorum... Nedenini bilemem, yanlış egitim, yanlış algılama, yada ruhsal sorunlar olabilir, veya bazı şovmenlerin ilgi çekmek için en önemli degerlere saldırısından etkilenme mi ne, derseniz deyin... Ama şunu kabul edin, edelim, bu milli marşın şairi M Akif Ersoy, Istanbul hükümetinin yanın da degil Ankara hükümetinin yanında yer almıştır... Tanık mı Milli marştır...
M. Akif'in hayatıdır, Hutbeleridir, yazılarıdır... İtiraz edenler hala varsa, Balıkesir ve Kastamonu vaazlarını okusunlar... Efendim sonradan araları acılmıştır valan, yalan hikayelerini bir zahmet gecin, daha iki yıl önce biz kimle mütefiktik, kime muhaliftik şimdi kimle mutefikiz, kime muhalifiz... Servle Lozan arasında ki fark da Milli mücadeleye tanık, inanmak isterseniz...
Arkadaşlar siyasetin temelin de farklı düşünmek vardır, anlarım, ama bunlar farklı düşünmek midir? Demokratik siyasetin temelinde ise mutlaka farklı düşünmenin yanı sıra, eleştiri, tartışma ve bunları aşan düşüncenin seçilerek toplumsallaşması vardır... Ama bizim konumuz istiklal mücedelesini küçük gören zihniyete bunun yanlışlıgını Milli marşımız üzerinden anlatmaya çalışmaktır...
Evet, milli mücadele yani kutuluş savaşı yapılmadı, M.Akif, Balıkesir de ve Kastamonu da milleti milli mücadeleye cagırmadı, milli marşın şiirini Tacettin dergahın da yazmadı... Arkadaşlar yeter artık, bir milletin fertlerinin bu kadar ayrı terhane calması hayra çalışma degildir!! Artık bir okestra kuralım, aynı notalar üzerinden müzik yapalım, buda vatan olsun millet olsun, devletin kurumlarını iyi işletmek olsun, cumhuriyet olsun, demokrasi olsun vatandaşlık ve insan hakları olsun, laiklik olsun, ama siyaseten haklı çıkmak için, milli degerleri yok saymak olmasın... Polatlıda yaşayanlar bilir Yunanlılar Polatlıya kadar piknik yapmak için mi geldi? İşte Türkler Polatlı da efsane yazdılar, bu efsaneyi istesek de istemezsek de kapatamayız, hem de neden kapatalım ki?
Başka millet efsanelerden degerler üretirken biz efsane gibi mücadeleri siyasal tartışmaların içinde erezyona uğratıyoruz... Büyük vebali var, toplumsal birligimize neden olacak her degeri kadük etmek kime ne fayda sağlar? Hiç bir siyasal gruba fayda sağlamamışlayın, toplumsal barışa da zarar veriyor görmüyormuyuz? İşte burada siyaseten sindiremediklerimizi milli degerler üzerinden sindirmemiz gerekmez mi?
İnsan, bazı içine sindiremediği durumlara bile Akif, gibi birine saygı duyduğu için bile susar, bu mücadeleye önderlik yapmış olan M.Kemal'e saygı duyduğu için susar, bu mücadele de şehit olmuşlara saygı duyduğu için susar, O mücadeleye Komutanlık yapmış Fevzi Paşaya, Karabekir Paşaya, İsmet Paşaya, saygı duyduğu için susar,yani milli meseleler siyasal ayak oyunlarının aşılmasını gerekli kılar... Siyasi sığlıkla ile milli meseleleri tartışmayalım ne dersiniz?
Bunun için tarihimizi sadece övgülerden ibaret saymayan, tarihimizi savunmacı mantıkla okumayan tarihcilere ihtiyacımız vardır. Bu yetmez bu tarihcilerin çıkardığı tarihi gercekleri egitimle ve iletişim araçlarıyla toplumumuzun gercekleri de yaparak tarihi meseleleri, eskiden kayıkcıydı, şimdiler de dolmuşcu kavgası edasıyla tartışmamak lazım geldiğini öğrenelim artık...
Milli meseleler zaten bunlar üzerinden de tartışılmaz, ben kuruluş aşamasını eleştirirken, şimdilerde iktidarda ne yapıyorum sorusunu iyi sormamız lazımdır kendimize... Sanayi de ne aşamadayız, teknoloji de ne aşamadayız, teknik yöntemleri üretimimize ne kadar aktarabilmişiz, üretim tüketim dengesin de ne aşamadayız, patent sayımız ne aşamada, neden hala araba markamız yok, ithalatla, ihracat arasında ki farkın nedenleri nedir? Acaba bunları tartışmamak için mi onları tartışıyoruz toplumu germe pahasına....
O zaman bu tartışmalar sağlıklı tartışmalar degildir, nereden çıkarıyorsunuz deseniz, sonuçta topluma katkısı ne olacak, bu tartışmalar sonucu toplumun hangi sorunu çözülecek, fiziki yatırımlar yerine teknolojik yatırımlara mı gececegiz? Yok.... Bunlar tartışılacak siyaseten degil akademik ve aydınlar tarafından, siyasetciler de bu tartışmalardan çıkan düşünceler üzerine hareket edecek...
Allah akıl fikir versin bizler de sağlıklı tartışmalar yapabilelim, milli degerleri dolmuşcu uslubuyla tartışmayalım...
1800 lerin başından 1918'e kadar iyi okuyalım ne olmuş o tarihler de, hangi şartlar Osmanlıyı yıkmış, hangi şartlar Cumhuriyetin kurulmasına neden olmuş? Okuyalım arkadaşlar Osmanlıca bilmemize de gerek yok, bilenler bir çok kaynagı Farsca dan, Osmanlıcadan Türkceye çevirmişler, raflar da duruyor okumak isteyenler için... Yeter ki isteyelim... Sadece milli marşı bile üzerin de durarak okur tahlil edersek bize çok büyük derin mesajlar vermektedir...
Milli mücadele, dini ilkeler, siyasal zeminli tartışmalara bu kadar kolay acık olmamalıdır, bunu temel prensip haline getirmeliyiz ki... Artık milli meseleleri ve dini ilkeleri siyasetin erezyonundan kurtaralım... Yoksa Allah korusun bizim başarısızlığımız dinin ve milletin başarısızlığına dönüşür ki... Büyük umutsuzluklara neden oluruz... Milletler de umutsuzluklarla batar, Milli Marşımız, Milsli Mücadele döneminde milletimize büyük bir umut olmuştur.
Allah umudumuzu kırmasın,M.Akif'in deyimiyle bir daha milli marş yazmayı nasip etmesin, biz de siyasal oyunlarla milli degerleri karıştırmayalım ve Akif ce tavırlar alalım, ne dersiniz?
Akif hükümetlerin kendi aralarında ki iktidar çatışmalarına degil degil düşmanın işgaline odaklanmış ve Anadolu hükümetiyle birlikte hareket etmiştir... Bana göre bu manevi liderin, büyük düşünürün katkısı da milli mücaleye büyük olmuştur... Kastamonuluları o ikna etmiştir milli mücadele için... Bir Kastamonulu olarak onu Milli marşın kabul yıldönümün de saygıyla anıyor ve yazdığı Milli marşın bizim milli meseleler de mücadele bayragımız olmaya devam ettiğini ifade ederek.... Öncelikle tekraren Akif'e bu güzel milli marşımız için saygılarımı belirtiyor sonrada herkese selam ve sevgilerimizi sunuyorum...
Fikri Adil - 10 Mart 2015- www.vatandasfikri.com
|