EROTİZM – PORNOGRAFİ
(Seksin İki Yönü)
Sekste iki yön biri erotizm, diğeri porno, bu iki sekste yaşanılıyor, biz hangisini yaşamalıyız dersek… Ben size ikisi de yaşanılıyor, siz seçin derim… Derimde demesine, hangisi iyidir sence derseniz, o zaman bu üzeri çok zaman kapatılan, ama hayatın içinde sıkça yaşanılan durumla ilgili gelin beraber düşünelim derim… Seksi, Erotizmi, pornoyu önemsemiyorsanız, hayatınızın bir parçası değilse, çok, çok iğrenç bir şey gibi geliyorsa sizin bu yazıyı okumanıza gerek yok, ama ben hayatından bütün bütün dışlamaya çalışanların bile nasıl bir seks istediklerini, nasıl istek, arzu içinde olduklarını, seksi merak ettiklerini biliyorum… Bunun için bu konuyu yazmaya, üzerinde düşüncelerimizin olmasına çalışıyorum… İşte seksin iki yönü diyorum sizin yönünüz neresi? Diyor, birinci yönüne bakalım mı?
Eros = Eski Yunanlıların sevgi tanrısı, Afrodit'in oğlu olarak tarihsel kayıtlara girmiştir, demek ki eros erkek, ben kadına/erkege olan güçlü aşk diye düşünürdüm… Oysa ki Eros öyle güçlü bir aşk ki yaşama dair her türlü yaratmanın ana ilkesi sayılmıştır Platon'un şölenin de(Symposion)… Ayrıca Phaidros diyaloglarında geliştirdiği, iyi olana, güzel olana duyulan ilgiyi, ulaşma arzusunu belirten kavramdır da. Bu seks, bir ilgi, bir haz duymadan çok, güzel/iyi doğru gerçek bir şey ortaya koymak, sanatsal yaratma içinde olmaktır diyebiliriz… Eros aynı zamanda ölümsüz olana doğru yönelişin güdücüsü ve duyusal dünyadan ideler dünyasına doğru felsefî bir yükseliş tutkusudur. Benden bize, size öneri sekslerimiz sanatsal yaratı gibi olsun herkes bu işin sonunda iyi ki yaşadık, yaptık desin..
Eros, ruhbilimcilerin bakışına göre ise Cinsel içgüdüyü de kapsayan, bütün varlığı koruyucu yapıcı, yıkıcı olmayan içgüdüdür. Cinsellikle alakası var mı, var… Cinsellikten ne bekliyoruz, üreme mi var, cinsellikten ne bekliyoruz haz, tatmin mutluluk mu içinde erotizm var… Ama sadece seks mi bekliyoruz, gösteriş mi bekliyoruz, o zaman işin içine görüntü ve şov giriyor ki, işin içine para alış, verişi ticaret giriyorsa… Buna erotizm diyemeyiz, porno diyebiliriz.. Bunun da kökü, parayla satılan, gösteri, görünen, görüntüye hitap eden, şova yöneliktir ki.. Erotizmle ayrılırlar… İkinci yönü Porno…
POROGRAFİ
İngilizce porno sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük İngilizce pornography "fahişeliğe ilişkin yazı veya yayın, müstehcen yayın" sözcüğünün kısaltmasıdır. Bu sözcük Eski Yunanca pórnē πόρνη "fahişe" sözcüğünden türemiştir. Yunanca sözcük Eski Yunanca pérnēmi πέρνημι "satmak, özellikle köle satmak" fiilinden türetilmiş. Yunanca fiil Hint Avrupa anadilinde yazılı örneği bulunmayan per-nə- biçiminden evrilerek ve günümüzde ki anlamını kazanmıştır. Bu biçim Hint Avrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan per "ödemek" kökünden türetilmiştir. Bizde bu sadece gösteri için seks gibi düşünülmüşse de, sadece parayla yapılan ve şova yönelik seks rolleriyse, duygular ve sevgiler yoksa buna çok rahat porno diyebiliriz.. Aşksız seks kötümü dür, iyimidir bu kişisel tercihtir, nasıl parayla seks kimine göre yanlış, yapılmaması gereken günahsa, kimine göre de günaha rağmen yapılıyorsa, devletlerin ve dinlerin bütün engellemelerine rağmen yaşanıyorsa ve insanlık tarihi kadar eskiyse… Ben kişisel olarak eros, erotik olan seksi tercih ederim, seks yaptığım kişide bir duygusal bağlılık, bir sevgi, bir ilgi, bir tatmin beklerim, seks eşimin de beklediğini düşünürüm… Bunlar benim seks hakkında ki düşüncelerimdir… Ben böyle düşünürken, porno seviyesinde seks düşünenlerin olduğunu da biliyoruz ve görüyoruz, bununla ilgili çok da kovuşturma, soruşturma yapmaya gerek olmadığını düşünüyorum… Yalnız eğitim aracılığıyla kültür aracılığıyla özendirilenin erosa dayalı seks olmasına toplum olarak, özen göstermeliyiz… Bu nasıl olur dersek?
Meşru cinsellik, karşılıklı evlilik bağına ve karşılıklı duygusal bağa, özgür iradeyle onaya bağlı ve yapıldığında yapan her iki tarafında haz ve biyolojik tatminiyle sonuçlanan seks erotizm içerikli sektir… Yaşanması biz insanlara büyük hazlar, tatminler vermektedir. Yaşanması dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 13.11.17 --- vatandasfikri.com
Kaynaklar
|