OTORİTELER KAYNAGINI NEREDEN ALIRLAR
Bazı otoriteler var bizden kendilerine uymamızı isterler, toplumsal işleyiş için de bir hiyerarşiye ihtiyaç olduğunu hepimiz hissederiz, biliriz… Buraya kadar sorun yoktur, hatta bazı dini ilkeleri de otoriteler kendi çıkarları için kullanırlar, emir sahiplerine itaat edilmelidir diye de vaaz ederler. Buraya kadar da sorun yok, sorun otoritelerin Ahlak, adaletli, hakka, hukuka uygun mu davrandıklarıdır, uygun davranmadıklarında hala onlara uymak zorunluluğu varmıdır? Ortadoğu toplumları genel olarak böyle, orada bir otorite değilseniz, yandınız, hakkınız, hukukunuz, dini otoritelerle, siyasi otoritelerin birbirini destekleyen, genelde de siyasi otoriteyi destekleyen dini, kültürel, ve siyasal yorumlarla vatandaşın, halkın, milletin, ümmetin hakları adeta istismar edilir diyememeğim gasp edilir… Bu tür adaletten, hukuktan, haktan, özgürlüklerden mahrum olan otoriter yönetimlerin toplumları zulümden bıkmışlar, canlarına tak demiş ve ülkelerini terk ediyorlar… Adaletsizliklere, ahlaksızlıklara, eşitsizliklere, insan hak ve özgürlük ihlallerine ister dini bahane, ister kültürel bahane, ister de siyasi bahanelerle kapatılması mümkün olmuyor… Ülkelerini terk eden bu toplumlar, hem dini, hem siyasi, hem kültürel olarak çok farklı topluluklara sığınıyor, üstelikte bu sığınma yolunda ölümlere, sıkıntılara, maruz kalacaklarını bile bile ülkelerini terk ediyorlar… Buradan şuraya gelebiliriz, bu toplumlarda ki otoriteler, otorite kurabilecekleri bir topluluk kalmadığını 5-6 yıla kadar görecekler… Toplumlarını sınırları muhafaza edemeyecek, nasıl olsa her gün zulüm yaşıyorum, bir gün ölürüm cesareti bu bölgede ki otoritelerin, otoritelerini sarsmaya başlamıştır… Önerim, ister mezhebi, ister siyasi/iktidari, ister kültürel yada sermaye ye dayalı otoriteler, otoritelerini hakka, hukuka, adalete, ahlaka dayandırmadıkça, zulüm yapıyor olduklarını görmeleridir. Yoksa sorun gün be gün daha da büyüyecek, hem otoriteyi hem de toplumu yakacaktır, bu yangında itfaiye aracı adalet ve ahlaktır, bunlara dayanan hukuk sistemidir… Buraya kadar otoritelerin eleştirisini yaptık, bundan sonrası için de otoritelerini hangi kaynağa bağlıyorlar ona bakalım mı?
Dini otoriteler, kendi otoritelerini dini bilgilerine dayanırlar, Kutsal kitaplarda ki, çok eski dini otoritelerin yazdığı kaynakları en iyi biz biliriz yada en iyi biz yorumlarız derler… Acaba öylemi? Üzerin de düşünmek gerekmez mi?
Siyasi otoriteler, seçimsiz gelen siyasi otoriteler, kendi siyasal gruplarının, kabilelerinin, yok yok kendilerinin İlahi güç tarafından, genel de bu Tanrı olur, yönetme yetkisinin kendi ailelerine verildiğini iddia ederler… Yesek saltanatlarının keyfini sürerler, yardımcılarına da iktidar nimetlerinden bazı şeyler verirler… Seçimle gelen iktidar otoriteler ise, bir anayasal sistem için de gelmeyi, gitmeyi, denetlenmeyi kabul ederek devletin gücünün bir bölümünü geçici bir süreliğine kullanma sözleşmesiyle gelirler… Devletin gücü demokratik sistemler de tek elde toplanmaz, yasa yapanlar, yargılama yapanlar, devletin hizmet yönünü idare eden hükümet, yürütme ile de güç paylaşılır ve bir dengede olması sağlanmaya çalışılır.. Demokrasi kültürü oturmuş ülkeler de bu denge oturmuştur, bizim gibi demokrasi olma yolunda ki ülkeler de ise hala bu denge yakalanmaya çalışılmaktadır.. Yeni anayasa çalışmaların da partiler siyasal rantlardan azade hareket edilir v daha bir güçler ayrılığı dengesini gözeten bir Anayasal sistemle, güç, otorite özgürlük dengesi sağlanır dileriz…
Bilimsel otoritelere gelince bura da tartışma daha sağlıklıdır, daha dardır, çünkü ben bir bilim insanı tez, teori düşünce, bilgi ortaya attığın da bunun diğer bilim insanları tarafından değerlendirilmesinin gereğini bilerek ortaya atar.. Bu bilgiler deneyle, gözlemle, testlerle, aynı sonuca diğer bilim insanlarının ulaşası halinde bilginin doğruluğu denemiş genel kabul görür hale gelmiş olur… Bilimsel bilgileri ortaya atanların işi hem kolay hem de zordur, kolaydır kesinlikle içerir, zordur, diğer bilimsel otoritelerin onayına da ihtiyaç duyar…
Görüldüğü gibi otoritelerin gerçekten de otorite olduğunu denetleyecek bir mekanizma sadece bilim alanın da vardır, demokratik siyasal sistemlerde de bu mekanizmaya benzer bir mekanizma siyasal alanda işletilmeye çalışılmaktadır… Bize kalırsa en az sakat otorite demokratik otoritedir, nedeni ise, yasama, yargılama, yürütmenin ayrı kurumsal yapılar da olmasıdır… Otoritelerin daha ahlak/adalet içinde davranmaları dilek ve temennileriyle, selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil --- Mart 16 – www.vatandasfikri.com
|