TOPLUM BÖLME SANATI
Toplumlar ortak amaçları oldukça birlikte hareket ederler, ortak amaçlar bize ortak hedefler verir, bunlar bizi birleştiren unsurlar olur... Emelimiz böyledir de, normal de böyle mi olur?
Olmaz, o zaman neden olmaz sorusunu soralım ve cevap bulmaya çalışalım mı? Sizce neden ortak amaçlar içinde hareket edecek birliği sağlayamayız, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz, bilemem ama ben kendi düşüncelerimi sizinle paylaşayım...
Din üzerinden birliğimizi neden tam olarak saglayamadık, din aslında iyi bir birlik nedeni olabilir, aslında birligimize katkı sunan önemli nedenlerden biridir de... Dini bölünmelere baktığımızda dünya genelinde ve bizde de şunu görürüz... Mezhep, tahrikat, ayrıca bunlara dayalı farklı fıkıh anlayışları, dini kaynaklardan hangisinin daha öncelikli kullanılması geregi tartışması, hangisi dini kural, hangisi dinin ilk muhatap olduğu toplumun kültürü ile dini ilkeler ayrımı yapma tartışması... Hangileri zamanla degişmesi gerekenler diye bakış acılarına dayalı dini düşünce ayrılıklarının tartışması birlik üzerinde dini gölgelerdir... Aslında bu bakış acıları, yorumlar üzerine iyi düşünüldüğünde dini inanca dayalı düşünce, yorumlar üzerinde olumlu etkileri bile olabilir.. Neden? Farklı bilgiler üzerinden farklı düşünce ve yoruma ulaşmak insan tabiatının geregidir, o zaman bunları engellemek mümkün degildir, ne yapmalıyız? Bunların birbirine saygılı olacak şekilde yaşanmasını sağlamalıyız, nasıl sağlarız, müsamaha, tolerans, hoşgörü, merhamet, saygı, sevgi gibi onlarca insanı insan yapan degeri, biz sadece kendi dini grubumuz için ilan eder de başka grupları kafir/zındık, münafık ilan edersek, toplumumuzu bölme sanatçısı oluruz... Gelelim siyasal bölünmelere...
Demokrasilerde farklı siyasal partiler, farklı siyasal düşünceler olması demokratik toplumun doğası geregidir... Buna rağmen toplum bölme ustası siyasetçiler kendi vasatlıklarını kapatmak, kendilerini sloganla öne çıkarmak için karşı tarafı düşman ilan ederek siyasal farklılıkları düşmanlık nedeni yaparak toplumsal bölme sanatçısı olabiliyorlar... Bizde bir deyim vardır, biraz argo ama tam yerinde bir deyim şöyle.... “İmam osurursa, Cemaat Sıçar” Lider mitingde cahil taraftarına karşı taraf, hain, karşı taraf sistem düşmanı, karşı taraf ajan, karşı taraf dış güçlerin adamları diye gazı verirse... O da bu fitne üzerine gider toplumun içine eder... Daha iyi olan yönetimi bulma, seçme yöntemi olan demokrasi toplumda bölünme nedeni olabilir... Bu tür bölünmeyi körükleyen siyasi liderler bölücü sanatçılar olurlar... Gelelim temel bölünme nedenine...
Ahlak ve adalet üzere davranmayan yöneticilerin toplumu böldüğü kadar kimse bölemez, neden? Yönetme demek, devletin, kurumlarının, işletmelerin gücünün kullanılması demektir, devlet gücü nerelerde nasıl kullanılır? Demokrasinin gereği devletin gücü üç kuruma yasama, yargı, yürütme olarak bölünmüştür, biz vatandaşlar, bunlardan yasamayı ve yürütmeyi seçeriz, yargı ise egitimler, ehliyetle, sınavlarla yargıya yargıçlar atanır, bunlar birbirinden bagımsız olması gerekir, öylemidir bizde degildir... Adliyede adalet dagıtır, ya dagıtmazsa, yasama da yasa yapar, ya adil yasa yapmazsa, yürütmede, belediyede hizmet üretir, her vatandaştan vergi alıp da, ya farklı düşünenlerin mahallesine, iline, ilçesine hizmet götürmezse?! Milli egitimde sadece kendi grubunun düşüncesine göre eğitim vermeye kalkarsa, ihale yapılacak kendi taraftarına verirse, işe personel alınacak soruları çalar kendi grubuna dağıtır da, kendi grubundan kişileri işe alırsa... Velhasıl kendi grubunu has vatandaş sayarda, diger grupları avam vatandaş sayarsa, bölücülüğün zirvesine çıkılmış, en büyük bölme sanatçılarını da siyasal alanlardan, yönetimlerden çıkarmış oluruz... Oysa demokrasi birleştirme sanatıdır, farklı vatandaşlar grupları yönetime gelmek için yarışır, geldiklerinde ahlak/adalet ve hukuk kuralları dahilinde her vatandaşın hak ve hukuku korunur... Bu nasıl yapılır?
İktidara gelenler anayasal olarak, hukuk, adalet kuralları çevresince denetlenir, toplum, yani biz vatandaşlar da ahlak kuralları çevresince denetler ahlaksız yönetimlere tepki gösterirsek, gösteriyormuyuz? Bizde bizim seçtiğimiz siyasal grup yönetimdeyse yaptığı bütün ayrımcılıkları normal bulursak, her ayrıcalığın kısmende olsa adaletsizlik ve ahlaksızlık içerdiğini bilip kendi grubumuzun iç denetimle, öz eleştiriyle adaletli/ahlaklı davranmasını saglayamazsak, bilerek veya bilmeyerek bölücülük yapmış oluruz... Her şeyi bölme nedeni yapabilen bir toplum olarak birliğimizin garantileri nedir?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak yasalar, kanunlar, tüzükler, yönetmelikler karşısında eşit oluşumuz ve bunları uygulayan yönetimlerin bu kuralları her vatandaşa eşit olarak uygulaması, davranması bölücülükle mücadele edilmesi, birlik ve beraberlik için çalışılması demektir... Edebiliyormuyuz, ediliyor mu?
Devletin, kurumlarının ve yönetenlerinin mezhepler ve tahrikatlar karşısında tarafsız olması, bunun her dini inanca devletin aynı mesafede durması olan, laiklik kuralıyla taşınması birligimizin günümüzde ki garantilerindendir... Son sorular, başka gruplara ne kadar düşmanız, başka grupları ne kadar seviyoruz, bölme sanatçısımıyız, birlikte barış içinde yaşama sanatçısımıyız, aynada kendimize, kendi grubumuza, bakarak karar verelim... Daha iyi yaşamak için, daha iyi olanda birleşmek, iyi olanı yapmak, iyi olanı toplumsallaştırarak, mutlu, huzurlu bir şekilde yaşamak dileğiyle...
Fikri Adil ** vatandasfikri.com ** 26.10.2020
|