GERÇEKLERDEN KAÇIŞ!!!
İnsan bazı şeylerden kacar, bazı şeylerle beraber yaşar, neden? Cünkü aklının, edindiği bilgi ve tecrübenin bazı şeylerden kacınmasının, bazı şeylere yakınlaşmasının geregini akletmesiyle, bilmesiyle, böyle davranmasını gerektirmektedir...
Acaba neden kacınmalıyız, neyle yaşamalıyız, bana sorarsanız benim kendimce cevaplarım var, sizde kendinize sorun kendinizce cevaplar bulun... Bence...
Gerçeklerle yaşmalıyız, gerçeklere dayalı olarak kişisel ve toplumsal hayatı planlamalıyız, bunu nasıl yapmalıyız? İki gerçek vardır, biri fiziki, somut, maddesel, digeri metafiziki, soyut gerçekler... Biz hangi dünyada yaşıyouz, fiziki dünyada degil mi? Evet öyle görünüyor, o zaman fizki dünyanın gerçeklerini önceleyerek, metafiziki, soyut düşünceden de vaz geçmeden yaşamlar inşa etmeliyiz...
Fizik neyi içerir, görünenleri, normal gözle görünmeyen daha küçük parcaları da mikroskop gibi cihazlarla görürüz, normal şartlarda görünmezi görünür yaparız... Bu görünenleri tanıdıkca, fayda ürettikce ekonomik degerler ve gerçekler ortaya çıkar, Rusya da çıkarılan bir dogal gazı biz evimizde kullanıyorsak, buraya onu bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu gerçeklerin yardımıyla getiriyoruz... Şimdi bir boşluga kendimizi bıraktığımızda düşeriz, bu bir gerçekti, bu gerçegi yok sayar kendimizi ucurundan aşagıya atarsak, gerçekten kaçmış oluruz... Oysa akıl bilgi bize bu gerçegi aşabilme yollarını acar, paraşüt kullanırsak, ucak kullanırsak, şimdilerde deneyleri devam ediyor kşisel ucuşlar için yapılan jetler, roketler kullanırsak, akılla, bilimle ucurumları düz geceriz... Fiziki gerçeklerden kacınmanın nedneleri ne olabilir ki?
Ekonomi kötü gidiyor, işsizlik, pahalılık, eşitsizlik, bunların neden olduğu yoksulluk bizim ekonomik gerçeklerimiz bunlardır, bunları görmekzden gelirsek gerçeklerden kacıyoruz demektir... Gerçeklerden nasıl kacılır? Ekonomik gerçekler nedir, ekonominin temel dinamikleri vardır, üretim, paylaşım, ihtiyaçların karşılanması, fiyat istikrarı, insanların üretim zinciri içine katılabilmesi, ihtiyacı olanın ihtiyacına ulaşabilmesi için toplumsal düzenlemeler, yapılmalıdır... Bunun yerine ihtiyaçları olan, yoksulluk yaşayan kişilere bu sizin kaderiniz derseniz, onları fiziki alem içinde, metafizik yaşama çelişkisine düşürürüz... Her çelişki, üstelikte temel çelişkiler kanıksanırsa, hatta normal hal alırsa, başarısız, sorunlu kişiler ve toplumlar ortaya çıkar... Sanırım ne yazık ki biz fiziki işlerimizi, metafiziki bir şekilde yapmaya çalışıyoruz, gerçi bir arkadaşımız hep şunu der... Madde fizikidir, maddenin beyindeki düşüncesi, izi, metafizikidir der, evet, olabilir, fiziki anlamak için metafizik, metafizigi anlamak için fizik gerebilir, ben bu bagın olabilecrgini düşünür, inanırım... İçinde yaşadığım toplumda, sürekli metafizik sallamalar yapan, dindar desem dindar degil, gizemci diyelim, bunlarla gerçek dindarları, dini düşünceyi karıştımamak lazım... Bazı laik, pozitif düşünen arkadaşlar bu hatayı yapıyorlar, dindarları degerlendirirken en uc örneklere göre degerlendiriyorlar.. Örnegin şeriat isterim diyenin aslında hukuk, adalet istediğini bilmiyor, bunun nedeni şeriat isterim diyenlerden bazılarının aslında şeriatin, hukuk adalet olduğunu bilmemeleri gibi... Her neyse...
Gerçeklerden akıldan, duygulara kacarız, bu milli, dini, aşki, cinsi olabilir, duygular akıldan uzaklaşırsa, gerçeklerden uzaklaşılmış olur... Sakın duygusuzluğu önerdiğimi çıkarmayın, akılla, birlikte hareket eden duygu biz insanı yansıtır.. Ne duygusuz akıl, nede akılsız duygu bizi temsil etmez, yarım temsil edecektir, yarım insanda yaşadığı ortamları bozacaktır... İnsanın en baskın özelliği neyse onlar da, akıldır, sözdür, bilebilmesidir... Bunları doganın ve sosyal hayatın gerçekleriyle kullanılmasıyla daha iyi yaşanabilmesinin önünü acacaktır... Son olarak gerçeklere bakmak gerekirse...
Nasıl ki kurgusal korkularla korku duygusu beslenebilmekteyse, yine algısal yönlendirmelerle, durumlarla din, siyaset adına gerçek, akıl dışı duygular yaratılabilmekte işler yapılabilmektedir... İşte bu nedneledir ki biz insanlar akıl, bilgi, mantık çercevsince gerçekler, biz yok saysak da, kaçsakda oradalar ve yüzleşmedikce onları göremeyiz, yaşayamayız... Yaşamak dilegiyle, selam ve sevgilerimle...
Fikri Adil – 11.7.2020 – vatandasfikri.com
|