GÖRÜŞ KÖRLÜĞÜ
İnsanlar, kendisinin, olayların, olayların sonuçlarının farkında olan, olması beklenen canlılardır, bu her zaman, hatta bu çok zaman böyle olmaz, olmadığı görülmüştür… Bunun nedeninin ben Görüş körlüğü, olduğunu düşünüyorum… Tabiki ben düşünüyorum diye her düşüncem düşünce olmaz, bu düşünceyi tartışmaya açmak lazım, üzerine sorular sormak cevaplar bulmak lazım, acaba bu görüş körlüğü üzerine olan görüş doğrumu?
Bu görüşün dayandığı temel savlar, şunlardır…
Örnegin bir tahrikate girmeyi düşünüyoruz, size bizim dini yorumumuz tek yorum derlerse, Dinin kutsal kitabını sadece biz doğru anlar ve size anlatırız derlese, siz burada bizim görüşlerimizin karşısında ölü gibi olacaksınız, ne düşüneceksiniz, ne de düşünmek için başka bilgi kaynaklarına başvuracaksınız… Derlerse siz ne olursunuz Görüş körü olursunuz… Bu ortam da görüş körü olmama iddiası, ihtimali gerçek dışıdır…
Sonra bir siyasal gruba girdiniz, bir düşünüş şekliniz var, bu düşünüşün tek kaynağı o düşünüşün lideri, yazarı, çizeri, şefleri artık kimse bu siyasal grubun düşünce malzemelerini verense onun gibi düşünülür, onun gibi tepki verilir… Ya yanlışsak, ya yanlış sonuçlara ulaşmışsak, ya ülke ve dünya gerçeklerini göremiyorsak ki… Görüş körlüğünün en önemli nedeni, sadece sizin grubu gösteren gözlüğün takılı olması, hatta kendi kaynaklarımıza mikroskopla bakarken gerisi yalan der geçeriz… Bu gözlükle ne ülke önemli, ne onun içinde ki farklı düşünce yapıları, ne dünya, ne dünya da ki etkin devletler, ne ekonomik gerçekler, ne sosyolojik gerçekler, ne bilimsel geçekler sizin umurunuzda değildir… Neden derseniz, geçmiş olsun görüş körüsünüz… İşte bu nedenle görüş körü olmamak için ne yapmalıyız, derseniz, konunun özüne bakmalıyız… Bu nedir?
Bir tahrikat mi, seçeceğiz bu tahrikat hangi dine mensupsa, o dinin ilk kaynağı olan kutsal kitabı üzerinde dura dura okumalıyız, o tahrikatın mensup olduğu meshep üzerine bilgi sahibi olacağız, o tahrikat hakkında rakip tahrikâtlar ne düşünüyor onu araştıracağız, tahrikatın iç işleyişi nasıl, görevlendirmeler ne şekil de yapılıyor, sonra şeh, şıh öldüğünde nasıl bir halef selef ilişkileri var… V.s Vs kafanızı kurcalayan sorular sorun, görüş körlüğünde kurtulmanın yegane yolu, soru sormaktan geçer, hatta ciddi sorular sormaktan geçer… Bunun içinde felsefi düşünceye ihtiyaç duyarız, felsefi sorular soranlar gelişmiş ülkeler olması tesadüfen değildir…
Siyasal görüş körlüğünden kurtulmak için de, bir siyasal düşünce tercih edecek miyiz, dünyada yaşayan siyasal sistemler hakkında bir bilgimiz olsun, otoriter yönetim nedir, demokratik yönetim nedir, cumhuriyet nedir, monarşi nedir, krallık, padişahlık nedir, sosyalizm nedir, liberalizm nedir, sosyal demokratlar kimdir, muhafazakarlar kimdir, milliyetçiler kimdir….. Bu gibi siyasal tercihinizi doğru yapabileceğiniz, yaptıktan sonrada görüş körlüğüne düşmeyeceğiniz soruların cevaplarını bulduktan sonra, seçeceğiniz siyasal görüşün, iç işleyişini de, programını da, tüzüğünü de öğrenin, bu parti hakkında rakipleri ne düşünüyor onu da sorun soruşturun… Bizde partilerin, görüşlerin kendileri için yazdığı yazılı metinler güzel olur ama uygulama yazılı programın, tüzüğün yarısı seviyesindedir, özeleştiri olmadığından karşı eleştirileri ancak karşı gruptan dinlemeliyiz.. Bu eleştirilerin de yarısı abartılı olacağını düşünebiliriz… Düşünmek için bilgi gerekir tercih yapacağınız alan neyse o alanla ilgili çeşitli kaynaklardan bilgilerle görüş körlüğünden kurtulabiliriz…
Sonra bir başka görüş körlüğüne neden olan görüş körlüklerine dayalı gündem için de kalmak, bir konu bulunuyor, iki taraf da görüş körü olduğu tartıştıkları gündem maddeleri de, iyi olan düşünceyi ve kararı bulmaya dönük değil, karşılıklı saldırı ve gerilime dayalı olduğu için gündem, gerçek hayatın dışın da görüş körlüğüne dayalı yalanlarımızdan da kaynaklanabilir… Görüş körlüğü toplumsal bir hastalıktır ve kurtulabilmek içinde bu hastalığın kabul edilmesi gerekir, biz görüş körü olduğumuzu kabul ediyor muyuz?
Kısacası görüş körlüğü, okumamak, bilgilenmemek bizde, yanlış tercihler yapmamıza neden oluyor… Sadece yanlış tercih yapmamıza mı neden oluyor, yok en doğru biziz, en yanlış sizsiniz kısır tartışmaları da karşılıklı görüş körlüğünden kaynaklanan fanatik ve nefret dolu söylemelerin de kaynakları, gerilimler buralardan doğuyor… Umarım toplumumuz görüş körlüğünden kurtulur, karşılık saygı ve sevgiye dayalı dini ve siyasi ortamların topluma yansıyarak barış ve huzur içinde yaşamasına neden olur… Selam ve Sevgilerimle..
Fikri Adil – 3.8.17 – vatandasfikri.com
|