|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
AŞK/HORMON İLİŞKİSİ |
AŞK/HORMON İLİŞKİSİ
Hormon, metabolizmaları, bünyemizde ki bazı faaliyetleri yapmak ve denetim altında tutmak için vucudumuzun üreterek salgıladığı, salgı bezleri aracılığıyla üretilen salgılardır.
Bu salgılar aynı zaman da bir hücre veya hücre grubu ile diğer hücreler arasındaki kimyasal mesajcı, iletişim molekülleridir. İç salgı bezlerinde üretilirler ve kana salınarak biz de bazı haller yaratırlar. Bunların aşk üzerinde ki etkillilerini bugün ele alalım ne dersiniz… İyi olur, bugün sevgililer günü/aşıklar günü hiç olmazsa bugün aşk bizi nasıl etkiler üzerine durarak, aşkın pisikolojik halini yaşıyoruz biliyoruz, biraz da aşkın biyolojik haline bakalım… Buyrun… Önce Kadınlık ve erkeklik hormonlarına bakalım ki bizi nasıl etkiler bu hormonlar, bunlara baglıdır cinsel tercihlerimiz biraz da…Aşk sadece cinsellik mi diyenleri duyar gibiyim, iki cins arasındaysa nihai hedeftir dersek abartmış sayılmayız. Tabi ki aşk'ın içinde sadece cinsellik olmaz...
Aşk iki cinsin birbirine doğru yolculuğudur. Fikri Adil
Kadınlık hormonu Östrojen
Östrojenler, kadınların adet döngüsünde önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur. Bu hormon dişisel davranışları etkiler, kısacası kadınlık katsayısı bu hormona bağlıdır desek abartmış sayılmayız.
Östrojenler hem erkek, hem de kadınlarda bulunmakla beraber, üreme yaşında kadınlarda bu hormonun seviyesi çok daha yüksektir. Bu hormonlar kadınlarda göğüs gibi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimini sağlarlar ve adet döngüsüyle ilişkili olan endometrium kalınlaşması ve diğer süreçleri düzenlerler. Östrojen hormonu başka bir etkisi ise kadınların yüksek acıya dayanmasını yardımcı olarak onları ağrılar karşısında güçlü kılar. Diger bazı etkileri ise, yavru koruma ve savunma maksatlı ostrojen hormonu saldırganlaştırıcı olarak da görebilirz, kadınsılığa katkı için saçların çıkmasını sağlarken, vucudun diger bölgelerinde de kıllanmayı azaltır. Böylece kadınlık ve cazibe katsayısı yüksek kadın ortaya çıkar…
Erkeklik hormonu Testosteron
Testosteron, erkeklerde salgılanan en önemli seks hormonudur. Testosteron günde 5-6 mg kadar üretilmektedir. Testosteron, testisten salgılandıktan sonra kanda seks hormonu artar, buna bağlı olarak erkek de karşı cinsi karşı ilgi gelişir. Şu deyim belkide pek yerindedir, demek ki erkeklerin akılları şeylerindedir deyimi, gerceklik taşımaktadır.
Erkek belirgin şekli cinsel gelişmesi yani sakal ve bıyık çıkması, kıllanma, sesin kalınlaşması testis ve penis büyümesi, kasların gelişmesi, boyun artması testosteron sayesinde olur. Libido, cinsel istek, ereksiyon oluşmasında da testosteronun büyük etkisi vardır. Erişkin yaşta testosteron hormonu sperm üretimi, erkek tipi saç şekli oluşmasına, kas kitlesinin oluşmasına ve kemik kitlesi oluşumuna katkıda bulunur.
Gördüğümüz gibi bizi erkek/kadın olarak ortaya çıkışımız da hormonları etkilidir, dua edelim erkek olarak kadınlık, kadın olarak da erkeklik hormonu agır basarak bizi cinsiyetsiz bırakmasın…
Neyse bunların alt hormonlarını da düşünün de gördüğümüz o ki bize hormonlar çok şey yaptırıyor.
Örnek seviyoruz, merhametli oluyorsak bugün biz de aşk ve sevgi hormonları agır basıyor, Oksitosin hormonunun neden olduğu davranışlar arasında sevgi ve aşk sayılabilir. Bu nedenle bu hormona bazıları "aşk hormonu" da demektedir. Oksitosin salgılanmasındaki yetersizlik olduğun da ise sosyalite sorunlarıyla da karşılaşırız…
Öte yandan Aşk, tek bir hormona bağlanamaz tabiki, bize kültürümüzün verdiği begeni mesajlarının da etkisi bence en az hormonlar kadar etkilidir, belki hormonlardan da etkilir. Henüz devam eden yapılan çalışmalarda bir deneğe aşık olduğu kişi gösterilince kanında mutluluk hormonu, cinsel istek hormonu hormon salgılarının artığı gözlemlenmektedir. İlk işareti biz düşünsel olarak sanırım duyulardan gelen mesajlarla veriyoruz… Ondan sonrası için de hormonlar bizi destekliyor diyebiliriz…
Yalnız her durum da bu hormonlar aynı etkiyi yapmıyor, bazı durumlarda sevgiye bazı durumlarda kıskançlığın verdiği saldırgalığa neden olabiliyor… İşte yine aldığımız kültürün etkisi ortaya çıkıyor…
Sertlik Hormonu Adrenalin
Adrenalin, böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından özel bir bölgede salgılanan bir hormondur.
Doğada bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır. Etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle, acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir. Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanması artar. Kan damarlarını genişletir. Acı hissini azaltır. Göz bebeklerinin büyümesiyle göze alınan ışık artar, daha net ve hızlı görüş sağlanır.
Adrenalinin salgılanması sırasında: İskelet kaslarına ait atardamarlarda genişleme, düz kas ve sindirim sistemine ait atardamarlarda daralma meydana getirir. Koroner arterler genişler, Kan basıncı yükselir, Kalp atış hızı artar, Göz bebekleri büyür, Kan şekeri yükselir, adeta savaşa hazır hale geliriz…
Dikkat Hormonu Noradrenalin
Noradrenalin, hormon ya da nörotransmitter olarak görev yapan bir katekolamindir.
Böbrek üstü bezlerinin medulla kısmından kana hormon olarak salınır. Ayrıca noradrenerjik nöronlardan salındığında merkezi sinir sistemi ve sempatik sinir sisteminde bir nörotransmitter olarak görev yapar. Norepinefrin, adrenerjik reseptörlere bağlanarak etkilerini gösterir.
Norepinefrin, beynin dikkat ve çevreye yanıt verme ile ilgili bölümlerini etkilerler. Epinefrin ile birlikte norepinefrin, kalp atım hızını, depolardan glikoz salınımını ve iskelet kaslarına giden kan akımını artırarak "kaç ya da savaş” yanıtının temelini oluşturur.
Serotonin
Mutluluk Hormonudur desek yeridir bu hormona (Serotonin)
Mutsuz muyuz acaba Serotonimimiz mi eksik? Valla olu mu olur, bir baktıralım şuna ya… İştah ve uykunun düzenlenmesine de yardımcı olan yine bu hormon serotonin, beyinde ki bir merkez tarafından salgılanır. Yediğimiz karbonhidratlar insülin salgılanmasını olurken, diger yandan serotonin hormonu da geçici olarak aşırı bir salgılanmaya neden olur. Bu nedenle beyinde serotonin azalınca tatlı şeylere hücum eder, tatlı yeme isteğimiz atar.
Bunu tetikleyen özel bir yiyecek varmı dersek, evet var, çikolatada bol bulunan triptofan isimli aminoasit beyinde serotonine dönüşerek mutluluk verir. Atıştırma ile pankreas bezinden insülin salınır ve bu insülin serotoninin geçici olarak yükselmesini sağlar. Bunlar da aynı zaman da kilo fazlalğı için bize bir tuzak oluşturur, mutlu olacagım derken kilolu olupda, hareketlerimiz kısılmasın mutsuz olmayalım…
İşte gördüğümüz gibi hormonlar kah bize mutluluk pompalıyor kah da savunmak için kanımızın deli akmasına neden oluyor dolayısıyla, bizi, hem biyolojik, hem de psikolojik etkiliyor. Yani Aşk’ın bile hormonu varmış pes doğrusu dedittiriyor bize… Yaratıcı öyle bir gizemli yaratmış ki ne desek yanılıyoruz… Aşk sadece görsellige dayanıyor desek yanlış, aşk sadece hormanlara dayanıyor desek yine yanlış… Demek ki aşk bir sentez işi, hem görsellik, hem hormonlar, hemde kültürün bize ögütlediği begenilerin sentezidir diyerek bu yazımızı bitirelim…
Diyelim, bu sevecek güzellik/yakışıklılık da, hormonlarımızı zıplatan, yok aşk kıvamına getiren, bizim kültürümüzün oluşturduğu begenilere göre sevdiklerimiz ve sevenler karşımıza çıkar ve aşkı doya doya yaşarız diler size sevgi ve selamlarımı gönderirim…
Fikri Adil – 14 Şubat – www.vatandasfirki.com
Kaynaklar
1- http://www.drhipofiz.com/HIPOFIZ_BEZI_VE_HORMONLARI.html
2- http://www.hthayat.com/iliski/cinsellik/haber/1012972-ask-hormonu-oksitosinin-10-ilginc-etkisi
3- http://www.biltek.tubitak.gov.tr/
4- http://tr.wikipedia.org/wiki/Hormon
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|