ÜÇ HAYAT/YAŞAM TARZI
(Yaşam Tarzları Üzerine Düşünmeye Davet)
Bazen bunun üzerine tartışmalar çıkar, benim yaşam tarzıma müdahale var, yaşam tarzı da aynı düşünce, inanç özgürlüğü gibi insan hakları içinde kabul edilir. Yalnız biz yaşam tarzını böyle değerlendirmeyeceğiz… Biraz daha derinlemesine yaşam tarzları üzerin de duracağız, o şekle bağlı yaşam tarzlarının aslında nasıl sığ kaldığını anlamaya çalışacağız… Buyurun…
İster hayat tazı diyelim, ister yaşam tarzı bizi çok etkilemekte ve adeta bizim ne olup ne olmayacağımızı belirlemektedir. İşte bu nedenle bu konu bizim ne giydiğimizi de aşan bir konudur, bize birçok şey yaptıran bu yaşam tarzlarıdır. Bu kadar önemli olan hayat tarzları nelerdir? Merak edenler buyurun…
a) Haz hayatı, insan haz alır, seksten, yemeden içmeden, oyundan eğlenmeden, ibadetten, bir şeyler yapmaktan, yeni bir şey icat etmekten hayata katkılar sunmaktan haz alır… Karşısındakileri mutlu etmekten haz alır… Bu haz hayatımızı bencilce yaşar kimseyi dikkate almazsak hele, hele tek baışımıza yapamadığımız şeyler de bencilce davranırsak… Görüldüğü gibi haz alanında istenen var istenmeyen var genelde haz bizim kültür de iyi karşılanmaz ama ben buna meşru sınırlar içinde yaşanması durumunda haz yaşanılacak haz yaşanmalı desem kabul edermisiniz? Evet, haz yaşanmalı ama meşru sınırlar içinde yaşanmalı, bencilce değil karşılaştığımız her canlıya karşı sorumlu olduğumuzu, özelliklede duygusal ilişkilerde kesinlikle haz için insanların mutluluğuna neden olanlar ve olmayan diye ayrım yaparak yaklaşmak, yaşamak gerektiğini söyleyerek … Şan şöhret hayat tarzı üzerine gecelim mi? Buyurun…
b) Yaşam tarzları arasında şan ve şöhreti önemseyenlerin de olduğuna tanık oluyoruz, bazen şan, şöhret için bazı insanların yapmadıkları şey kalmıyor, o kadar uçuk kaçık şeyler yapıyorlar ki, kameraların ilgisini çekmek, tv lere çıkmak, internette tıklanma rekorları kırmak için… İşte bu alan da uçukları geçtik, radikalleri geçtik, bilgiye, bilme, yeteneğe dayalı şan ve şöhreti geçtik kaçık işlerle şöhret olanlara veya bu yolda olanlara uyarımız ise şu olsun… İki şöhretli insan ele alalım biri Ajdar, diğeri Prof. Dr. Celil Sancar… Birinde kaçıklık, diğerinde çalışmışlık ve emek var, akıl, bilgi var, yetenek var.. Ama insanlarımız kaçıklıkla şan ve şöhret peşin de, madem ki bu hazzı yaşamak istiyoruz, o zaman emek vermeliyiz ki haklı bir şan ve şöhret sahibi olabilelim, bu hazzın da meşru yanı bu olsa gerek… Bunun için de akletmek, bilmek, düşünmek gerek, son yaşam tarzı değerlendirmemiz tefekkür, yani düşünmek üzerine olsun mu? Buyurun haz yaşamı üzerine düşünmeye, yok yok genel olarak düşünmeye….
c) İnsanın en temel özelliği ne derseniz ben derim konuşması, siz deyin düşünmesi, o desin bilebilmesi, şu desin kendi farkındalığı bunlar zaten birbirine bağlı insani eylemlerdir. Düşünmek, öyle bir düşünmek ki, mesela mutluluk üzerine düşünmek, ben nasıl mutlu olurum, ben eşimi, dostumu, kolumu, komşumu nasıl mutlu ederim, onların sınırlarını aştığımızda, haklarına tecavüz etmiş olurum ve onları mutsuz etme ihtimalim doğmaz mı, benim sınırlarım nedir, benim sınırlarımı onlar aştıklarında ben mutsuz olmazmıyım? Amaç mutlu olmak ve etmekse neler gerekir gibi düşündürecek sorularla düşünmek gerektiğini düşünüyorum… Sonra düşünmeye devam ediyorum, seçimlerimiz üzerine düşünmelerle… Evet, bir şeyler seçiyoruz, bu ister bir siyasetçiyi yönetici seçmek olsun, ister birlikte yaşayacağınız kadın erkek seçimlerimiz de olsun, ister bir yemek, içmek olsun, giyim kuşam olsun fark etmez, nitelikler üzerinden seçmiyorsak, düşünmeden seçiyoruz demektir. Düşünme hazzını keşfetmemişiz demektir, seçmek için titiz davranmalıyız, mesela gömlek seçer gibi, takım seçer gibi siyasetçi seçersek ülkemizde ve toplumumuzda her türlü sorun yaşanır. Çünkü seçtiğimiz kişi sorunları öngörecek, bizi sorunlarla karşılaştırmayacak, olaki karşılaşılan sorunları çözecek, toplumun enerjisini sadece sorun çözmeye değil aynı zaman da gelişmeye de ayıracak harcayacak… Toplumun uyumlu yaşaması için politikalar üretecek, bu uyumdan teknolojik, sanayi, tarım gibi ekonomik gelişmeler çıkarılacak kararlara imza atması için bu niteliklerde biri seçilmelidir ki, her alan da seçim üzerinde düşünerek seçimlerimizi yapalım. Genel olarak seçilerimizde ise şu ölçüleri kullanalım, bu sanatsal alanın dışında sanatsal alan da ise sıralama sanatın ve sanatçının anlayışına göre değişir. Biz normal hayatın içinde bir şey seçeceğiz, bu bir şey olabileceği gibi, bir araç gereçte olabilir…. Burada benim önerim şudur, bir ne işe yarar, iki ne kadar ekonomik, üç ne kadar estetik, yani güzel bu düşünsel sıralama bizim ekonomik piyasada sömürülmemizi engelleyecek düşüncedir… Düşünce tek başına yapılır ama toplumsal sonuçlar doğurur, bu nedenle toplumsal hayatın dışında düşünmemeye özen göstermeliyiz.. Gerçi bizim kişisel alanlarımız olacak, bu alanda da düşüneceğiz ama genel olarak toplumsal, mümkünse evrensel ölçülerde düşüneceğiz… Bunu şöyle açsak daha iyi olur kanaatindeyim, düşüncemizin çıktısı olan uygulamalar sonuç olarak toplumsal ve evrensel olmaktadırlar, ayrıca akıl yoluyla, bilgi yoluyla hem toplumumuzdan yararlandığımız kadar bekli ondan daha çok insanlığın ürettiği ortak bilgi birikiminden yararlanarak düşünüyoruz… Bu acıdan da düşünmeliyiz, işte bu nedenle toplumsal hayatı, dünya yaşayanları da düşünerek düşünme olmalıdır diye öneririm… Ama tekrar olsa da düşünme hazzı kişiseldir, burada ulaşacağınız sonuçlar kişi olarak toplumsal hayatınızı ve toplumu daha geniş olarak da insanlığı etkileyecektir, içinde yaşadığınız toplumu, yaşamı iyi tanıyarak düşünme desek daha yeridir…
İşte hayat tarzlarımız üzerine düşünmeler yaptık, sonuç nedir derseniz hepimiz ayrı sonuçlara ulaşmış olabiliriz, bizim ne düşüneceğimizi, neden haz alacağımızı, nasıl bir şöhret sahibi olacağımızı biraz doğamızın belirlediğini, biraz da içinde yaşadığımız yerel ve evrensel olarak kültürlerin belirlediğini belirterek… Örneğin, aldığımız haz biraz toplumun yönlendirdiği hazdır, birazda fıtratımızdan gelen içgüdülerin oluşturduğu hazdır. Bu ayrımı da yaparak haz üzerine düşünmeye devam edelim mi? Hangileri doğamızdan, hangileri kültürel hazdır? Bu kişisel verilecek cevaptır, bu cevap üzerine düşünün, önerisiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 6.1.17 – vatandasfikri.com
|