YÖNETİM
(Yönetme, Yönetişim, İşletme Mantığı, İdare, Organize, çari giderler)
Yönetim, yönetmen çok önemlidir, ama biz bunun farkına henüz varamadık, karpuz seçer gibi belki ondan da önemsi yönetici seçiyoruz, ayrıca yönetmeye talip olanlar bile bunun farkında değiller…
En basitinden bir film yöneteceksin, Senaryoyu iyi okuyacaksın, neyi nereye koyacaksın, kahramanların karakterleri ve buna uygun oyuncular bulacaksın, zamana, mekana dikkat edeceksin, senaryon 15 yy da geçiyor da sen 19 yy da bir mekan da film çekiyorsan olmaz… Kıyafetler mekan, aksesuarlar konuşmalar hepsi o anı yansıtacak değil mi? Sonra oyuncuların yetenekli olacak daha sonra bunların kurguları montajları yapılacak seslendirmeleri yapılacak, yapılacak da yapılacak… Sonuç 50-60 dakikalık bir film, gerçek hayatın soyutlaması ama ne kadar gerçeğe yakın olursa o kadar makbul… Bu kısacası böyle ama gerçek hayatın senaristleri(plancıları), yöneticileri emin olun film senaristleri ve yöneticileri kadar dikkat etmediklerini düşünüyorum… Bu konu da siz ne düşünüyorusunuz?
Şimdi bir belediye başkanı düşünün adam belediyeyi yönetiyor, fiskiye, şelale, tuhaf tuhaf heykeller yapıyor, nerede bir yeşil alan varsa ya, oraya düğün salonu, lokanta yada büfe yapılmasına göz yumuyor… Neredeyse belediye bütçesinin yarısından fazlasını cari giderler oluşturuyor… Cari gider ne demektir derseniz?
Cari gider nedir? Kamu harcamaları genellikle Cari Giderler, yatırım giderleri ve transfer harcamaları diye üç gruba ayrılır. Cari giderler yatırım ve transfer ödemesi niteliğinde olmayan kamu harcamalarıdır. Bunlar genellikle kamusal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gerekli olan giderlerdir. (Örneğin memur maaşları, kırtasiye giderleri, kiralar, ısıtma, aydınlatma, büro malzemeleri giderleri gibi.) Yatırım giderleri ise doğrudan üretim artışına yönelik olması ile diğer giderlerden ayrılır. Gerek kamu, gerekse özel kesimde cari giderlerin azaltılması ve hizmetin kalitesinin yükseltilmesiyle bütçe gelirlerinden tasarruf sağlanmaya çalışılır… Bu en az ekonomik bilgisi olanların bildiği bilgidir, ama bütçelerinin neredeyse %60-70’ini cari giderlere gitmesine göz yuman yönetimler ne kadar yönetim sergiledikleri ayrı bir sorudur… Bunu bile bilmeyenlerin yönetici seçildiği bir ülkede nasıl sorunlar çözülür? Şimdi ise devlet yönetmeye gelelim mi?
Devlet yönetmek ne belediye yönetmeye benzer nede şirket, Belediye başkanına ayrılan ödenek komple gitse bile sadece o bölgenin iyi hizmet almamasına neden olur. Oysa devlet yönetmek öylemi? Örneğin belediye başkanı yatırım deyince ne anlar, yol anlar park anlar, kaldırım anlar, kanal anlar… Ama ya devleti yönetiyorsan işin içine eğitim girer, sağlık girer güvenlik girer, bunların alt yapıları girer, sanayi girer teknoloji girer araştırma girer, inovasyon girer girer oğlu girer.. İnevasyon nedir dersek?
“İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya sürecidir, yani ürün ve hizmet üzerinde ki yeniliktir… Bu kurumsal düşünüldüğün de bir işletme üzerinde ki yönetim ve organizasyon değişiklikleridir... Şimdi bunun devlet ilkesi, yönetim ilkesi haline getirilmesi günümüz yönetim ve işletme mantığının toplumsal işleyişe yansımasıdır. Daha biz şu sorunları aşamadık ki, yatımların ne kadarını cari giderler oluşturacak, ne kadarını yatırımlar, bunların yanın da, yatırımların ne kadar Ar-Ge Olacağının kararını devleti yöneten siyasiler ve bürokratlar veriler…. Şimdi bizi yönetenler ne yapıyor… Yatırım yapıyoruz diye sürekli betonla mı uğraşıyorlar, yoksa… İnevasyon, Ar-Ge, teknik, teknolojik ve sanayi, Tarım Hayvancılık alanlarında üretime neden olacak yatırımlar mı yapıyorlar.. Kısacası asıl can alıcı soru şu! Yaptığımız yatırımların, harcamaların geri dönüşü var mı? Yani yüz liralık yatırım yaptık, bize 130 lira kazandıracak mı? Bunların hepsi yönetme işidir, işletme işidir, yönetme ve işletme mantığıdır… Bir abinin ifadesi, Tuncay Nehir, Ben dünyanın bir çok ülkesinde yöneticilik yaptım, bir çok milletten kişileri yönettim, birlikte çalışmalara imza attım…. Bir işletme mantığınız yoksa batarsınız, ne kadar iyiniyetli olursanız olun, işletme mantığı içinde yetişmiş, kalifiye, yani nitelikli iş gücünüz yoksa başarılı işlere imza atamazsınız diyordu… Evet Tuncay Abi görülen ne yazık ki o! “Yönetme işi, işletme mantığı işidir, işletme mantığından uzak toplumlar başarısız olmaya mahkûmdurlar. Tuncay Nehir”
Bir ülke için sürdürülebilir büyüme, yeni üretim teknikleri, yöntemleri ve artan iş olanakları anlamına geldiğinden, İnovasyon sistemi öncelikle bilginin üretilmesi aşamasından başlanılarak, bu üretilen bilgilerin ihtiyacı olanlara yayılarak, uygulanması sağlanacak bir ulusal inovasyon sistemi acilen devletimize ve toplumumuza gerekmektedir… Bunun ilk ayağı ise ülke yönetenlerinin bunun önemini kabul etmesi ve bunun üzerine projeler gerçekleştirmesi, planlı, işletme mantığı disiplini içinde hareketin gerektiğini düşünüyor… Böyle bir yönetimin "Yöneten Yönetim" olcagını hepimiz görüyoruz...Bu düşünceleri toplumumla paylaşıyorum… Selam ve saygılarımla…
Fikri Adil --- 27.8.16 – www.vatandasfikri.com
Kaynaklar:
2- https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0novasyon
|