30 Agustos'a giden yol
19 Mayıs 1919 da Samsun da başlayıp Ankraya kadar uzanan bu yol ve yolcuları, nihai olarak bu yolculuklarını 30 Agustos 1922 yılında zaferlerle tamamlamışlardır. Kurtuluş Savaşı yolu da diyebileceegimiz bu yolda Atatürk'ün önderliği ve var olma mücadelesi veren milletimiz ciddi fedakarlıklarla bu sarp, yokuş yolu aşmış zafere ulaşmışlardır. Bu yokluklar içinde ilerlenen yolun sonunda kendisinden kat kat üstün ordulara karşı büyük bir zafere imza attığını hatırlayarak bu yolun yolcularının hakkını saygıyla anarak verelim… Bize bu eşsiz zaferi tattıran, birbirine kenetlenmiş bir millet, vatanına, özgürlüğüne ve değerlerine nasıl sahip çıktığının destansı bir müacelesidir bu müacadele…
Bu zorlu yol, kurtuluş yolcularının aşkı ve inancıyla aşılmış, bu yüksek duygular milletimizi hep güçlü ve dimdik ayakta tutmuş, kurduğumuz devletlerin dünya tarihine yön vermesine neden olmuştur.
Derin bir tarih ve kültür birikimi olan bu millet tarih boyunca farklılıklarını geleneksel kültür hamuruyla karmış ve bu hamur birliğimizin, zenginliklerimizin kaynağı olmuştur. Anadolu da 10 asırdır hoşgörüye, saygıya, sevgiye, birlikte barış içinde yaşama kültürünü dünyaya en iyi biçimde gösteren bir millet olmuşuz. Şimdilerde öykündüklerimiz o zamanlar bize öykünüyorlarmış…
Bu birlik ve beraberliğimize asırlardır kimse zarar verememiş, degerlere bağlı bu birlik ve braberlik bizim çalışmalarımız ve mücadelelerimizle gelecek 10 asırlarda sürecektir. Bu birliği ve barışı bozmak isteyenler, buna yeltenenler hep olacak, bizim degererimize bağlı birliğimiz karşısında hüsrana uğrayacaklardır.
Bu toprakları, canlarıyla ve kanlarıyla vatan yapanlardan en sonuncuları 30 Agustos 1922 de tarihi bir destan daha yazmışlardır. Bu destanı yazanları rahmetle, saygıyla andığımız gündür 30 Agustos zafer bayramı…. İşte bu başarılara imza atanlar, bu zaferin sonunda Cumhuriyet devletini kurdular. Yakılan, yıkılan Anadolu'yu 1929 ekonomik burhanı yaşarken, yoksullukla, aclıkla boğuşurken dünya, onlar eski topraklarında kurdukları yeni devletleriyle, ülkekerini yeniden inşa ettiler. Bunu büyük bir sanayiye, tarıma, tekniğe dayalı kalkınma hamlesi başlatarak yaptılar. Bugün bizler de onların mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak, milletimize daha güzel imkânlar sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz/calışmalıyız. Milletçe elde ettiğimiz başarılar ve ülkemizin geldiği seviye, yolumuzun açık olduğunun en önemli göstergesidir. Büyük hamleler gerçekleştiren Türkiye geleceğe umutla bakmakta ve güvenle kurtuluş savaşı yolcularının gösterdiği menzile doğru ilerlemektedir.
Aziz şehitlerimizi ve kurtarıcı, kurucu, liderimiz Atatürk'ü rahmetle, minnetle anıyor, ve onlara şöyle sesleniyoruz, rahat uyuyun, kurduğunuz T.C Devleti ayakta ve sizin kuruduğunuz ilkeler cercevesinde milletler cemiyeti içinde milletimizi temsil etmeye devam ediyor…
Bugün kutlayageldiğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, silah ve dava arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi saygı ve minnetle analım ve onların o zorlu yolculukta neler cektiklerini o günün tarihlerini inceleyerek tekrardan okuyalım ve neler başarıldığını, o çileli kurutluş savaşı yolculuklarının nasıl fedakarlıklarla aşıldığına bir kez daha tanık olalalım. Bu büyük zafer'in 91. yılında, bir asır'a 9 yıl kala milletimizin, zor şartlarda ulaştığı bu tarihi zafer gününü hak ederek bayram olarak kutlama hakkına dayanarak, kutlu olsun. Bu şanlı zafere katkısı olan herkesle birlikte şanlı ordumuzun mensuplarına, bu kurtuluş yolunu, zaferle sonuçlandırıılan yol da canlarını veren şehitlere, selam ve saygılarımızı gönderiyor. Bundan sonrası içinde toplumsal barışımıza ve dünya barışına katkıda bulunmak için yurt içinde/dışında üstün başarıyla görev yapan ordumuzun mensuplarının ve milletimizin 30 Agustos Zafer Bayramı'nı en içten duygularla kutluyor, bu bayramı hak eden Milletimize, vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi sunuyorum….
Fikri Adil >> www.vatandasfikri.com << Ankara
|