ÜST BÖLÜNME

(Toplumsal Farklılıkları Yok Saymak)

Bölünme ile farkı düşünmeyi, inançların faklı yorumlarını karıştıran bir toplumuz, buna dayalı olarak da toplumumuzu dolayısıyla da bir sonraki aşama ama ülkemizi bölmek için elimizden geleni yapıyoruz, gibi hallerimiz beni bu yazıyı yazmaya itti… Üst bölünme nedir ki, sorusu üzerine bu düşünceleri sizinle paylaşıyorum…

Önce bölünme gerekeceklerimize bakalım mı? Üzerine düşününce ne kadar çok bölünme nedenimiz varmış hep beraber alt nedenlere bakalım, bu bölünmeler üst nedene nasıl taşınır onu anlamaya, görmeye çalışalım.. En komik bölünme ise bana göre aşağı mahalleli, yukarı mahallelidir…

Ekonomik farklılıklar var, bu ekonomik farklılıkları bir aşamaya kadar toplumun fertleri ekonomik farklılıkları tolere eder, yani farklılıkları kabul eder… Ama, kendisi çocuğuna süt, ilaç, bez, giysi, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını, sorunlarını aşamayacak ekonomik seviyedeyse, yanın da çalıştığı kişi lükslerden lüks beğenmiyorsa burada farklılığımızı bölünmeye, önlem alınmazsa üst bölünmeye taşırız ki, biz de bu kopmayı ancak biz yapabiliriz, başka bir düşman aramaya gerek yoktur.

Siyasal farklılıklar demokrasi için de zaten zorunluluktur, ama farklılıkları temsil eden siyasiler bu farklılıklardan beslenecekleri seviyeyi aşarsa, birleşmemize neden olacak, inanç, kültür, geleneksel veya başkaca yaşam tarzlarını kaşıyarak buralardan oy alayım derken farklılıkları üst bölünmeye taşırlarsa, toplumsal kırılmalar, kaygılar, çatışmalar Allah korusun kontrolden çıkarabilir ki sorumlusu kendini lüzumundan fazla dindar göstereceğim, kendini lüzumundan fazla milliyetçi göstereceğim, kendini lüzumundan fazla devlet bekçisi göstereceğim derken bir de bakmışız ki toplum olarak farklılıkları aşmışız ve üst bölünmeyle çatışmaya geçmişiz… İşte o aşamada kontrolden çıkan grup sayısı artar, çatışma dışında bir çözüm düşünemez ve siyaset biter, çatışma başlar. Burada siyaseti diplomasi gibi düşünmek gerekir diye düşünüyorum…

İnanca dayalı yorumlar diyebileceğimiz meshepleri ele alalım mı, bunlar aşağı yukarı bütün dinlerde çatışma nedeni olmuş, birçok dindaşını sırf dini farklı yorumluyorsunuz diye insanlar öldürmüş… Müslüman toplumlarda bu tehlike hala devam ediyor, insanlar bazı farklı yorumlara dayalı olarak birbirini öldürmeye devam ediyor… Üstelik kutsal kitabımızın yasaklamasına rağmen… Hem insan öldürmek, hem de dindaşı mümini öldürmek büyük günahlardan sayılmasına rağmen bu genel de bir bahane bulunarak es geçilir… Bu ise dinden çıkarılma kafir ilan edilmeyle meşruiyet kazandırılıyor, Allah katında nasıl karşılanır onu Allah bilir…

Şimdi farklılıkları gördük, bunlar bir aşamaya kadar rekabet de edebilirler, buda normaldir, ama toplumun dengesini bozacak üst bölünmeye, bunlar fitneye, fesata neden olacak kadar abartılmamalıdır… Bunlar oluyor mu, kim oluyor, fitneye neden olacak kadar kendini ön plana çıkaracak herkes, her alan da neden oluyor.. Bir patrona adam sorununu anlatıyor, çocuğumun eğitim sorunu var yardım umut ediyor, patron ise kendi lüks içinde yaşamından onda birini feda etse adamın sorunu çözülecek. Bunu bilen işçi patronuna, çalıştığı kuruma, içinde yaşadığı toplumuna karşı ne kadar bağlı kalabilir ki? Başka bir, vatandaş kendini meshepsel nedenlerle dışlanmış hissediyorsa, topluma aidiyet sorunu yaşamaz mı? Başka biri dil sorunu yaşıyorsa, bunları yabacılar kaşınmaz mı, bu kaşınmalar karşılıklı güveni, saygıyı, samimiyeti, barışı yok etmez mi?

İşte şuanda toplumsal çatışmaların yaşandığı ülkeler den görüyoruz, farklılıkları çok kaşımak yerine onlarla birlikte yaşamanın yollarını aramamaktır üst bölünme, fitneye neden olacak kadar kendi taraftarlarını korumak, onlara ayrıcalıklar tanımaktır. Kısacası üst bölünme toplumu içten içe kemiren, bir toplumsal iç kurttur, kısacası üst bölünme toplumsal farklılıkları yok sayarak uzlaşmadan kaçmaktır, bu kurtla mücadele toplumunu, milletini, vatandaşını, vatanını devletini, ülkesini seven hepimizin görevidir. Bu görev de savsaklamaya gelmez, hepimiz, bir diğerimizin hakkına, hukukuna, yaşam tarzlarına saygı göstermek, fitneye neden olmamak farklılıkları üst bölünmeye taşımamak durumundayız… Birlik ve beraberlik için gereken fedakârlığı yapmak dileğiyle, selam ve sevgilerimle…

Fikri Adil – 18.3.17 – vatandasfikri.com