ÇANAKKALE, KURTULUŞ SAVAŞLARI
(Birlik ve beraberlik ruhu)
Bu iki savaşın da en önemli özellikleri emperyalistlerin yenilmeleri, geri çekilmeleri, geri adım atmalarıdır ki aslın da iyi mücadele edilirse emperyalistler hiçbir ülkeye giremezler…
Bunu bizim atalarımız dünyaya ve emperyalistlere göstermişlerdir. Bu iki savaşta da aşağı yukarı savaştıklarımız aynıdır.
Bu iki savaşta millet olarak en zayıf olduğumuz an da veriliş bir mücadeledir ve bunlar kazanılarak zaferlerle süslenmiştir.
Bu iki savaşa da katılan atalarımız, karşılarındakilerin nasıl güçlü olduklarını, nasıl silahlarının olduğunu biliyorlar ve buna rağmen vatanın işgali milletin bağımsızlığı söz konusu olduğu için kazanırız kaybederiz, ölürüz, yaşarız hesabı yapmıyorlar, sadece üzerlerine düşen vazifeyi yapıyorlar, vatanı savunuyorlardı ve Allah onlara bu sıtkı kalple mücadelelerinden dolayı da zaferler nasip etti, bu nedenledir ki, zafer bayramımız var, Çanakkale den bahsederken göhsümüz kabara kabar bahsediyoruz…
Her zaferin bir maliyeti vardır, Canlarıyla, mallarıyla bu maliyeti ödeyen atalarımızı bugünler de saygıyla, rahmetle analım, onların nasıl umutsuzluğa düşmeden nasıl savaştıklarını görelim.
Onlar esaret altın da yaşamak mı, ölmek mi sorunun cevabını da vatanın ve milletin bağımsızlığının bedeli olarak ölmek diyerek verdiler.
Bu mücadeleleriyle, dünya da bagımsızlık mücadelesi veren, vatanlarını koruyanlara da, ölürüz ama, vatan toprağından bir karış vermeyiz ruhunu sadece bize degil dünya da bağımsızlık mücadelesi veren milletlere aşıladılar…
Bu günler de yaşanılan, kültürel gevşemenin, yozlaşmanın, erezyonun bize bırakılan miras olan Çanakkale ve Kurtuluş savaşları ruhlarına ihanet sayılır, bunun vebalini de biz taşıyamayız. Her iki dünyada da boynumuza asılır, bu utancı boynumuz da taşırız.. Hiçbir cezayla karşılaşmasak bile vicdanımız da taşırız, bizi atalarımızın mirası olan bu vatan ve millet için mücadele ruhuna ihaneti vicdanımız unutturmaz.
Bu nedenle ki bize miras bırakılan bu ruha, bu vatana, bu millete karşı görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Nasıl mı? Birlik ve beraberlik ruhu için de olarak, kimimiz milletdaş, kimimiz dindaş, kimimiz vatandaş, kimimiz de meslektaş olarak bu topluma hizmet ederek…
En tepeden, en aşağıya, en önemli meslekten en önemsize kadar bu toplumun bu işe ihtiyacı vardır, ben bu toplumsal işleyişin bir parçasıyım, ben aldığım paraya degil bu topluma yaptığım hizmete bakarım ruhu, bize bırakılan Çanakkale ve Kurtuluş savaşı ruhlarına en uygun olanı olacaktır. Şunu anlamalıyız, bu kadar çok paranın hesabının yapıldığı devir hiç kimseye fayda sağlamadığını, parası olanın da, olmayanın da birlikte mutsuz olduğu dönemi yaşıyoruz. Bunu sadece göremiyoruz, çünki paranın peşin de koşarken atalarımızın bıraktığı yüksek ruhlara ihanet, bizim ruhlarımızı köreltmiş.
Allah bizi bu körlükten kurtarsın, vatanımız ve milletimiz için, Çanakkale de ve Kurtuluş savaşında yapılan mücadeleleri, ekonomi de, bilim de teknikte, teknolojik araştırmalar da, fabrikalar da, tarlalar da yapalım ki bize bırakılan hem maddi, hem de manevi miraslara sahip çıkmış olabilelim. Yoksa bu miras yedilikle, Allah korusun mirasları bitiriyoruz sonumuz iyi olmayacağa benziyor... Allah iyi ve güzel işlerimiz de yardımcımız olsun... Selam ve sevgilerimle...
Fikri Adil- www.vatandasfikri.com - 18 Mart 2014
Kaynak: Canlanma yolunda ki ruhum
|