DİYALEKTİK (DİYALOG) -1
Her kavramın tamamlayıcı kavramları var, bunlar birbirini tamamlar diyalektiğin, diyalogu, diyalogun diyalektiği tamamladığı gibi bu nedenle geçen yazımızda diyalogu inceledik şimdide diyalektiği inceliyoruz…
Diyalektik; bir diyalog için de karşılıklı tartışmayı sürdürmek anlamına gelen bir kavramdır, diyalog, sözcüğünden türemiştir… Bu kavramı benimseyenler, doğayı bir biriyle ilişkili, birbiriyle organik bagı olan olaylar zinciri diye ifade ederler… Bunu biz toplumsal hayatın içinde düşünürsek, bir gün içinde kaç kişi ile diyalogumuz oluyor, onların bizim sosyal hayatımıza etkisi, bizim onların hayatına etkimiz düşünüldüğün de, nasıl da biz ve toplum birbirimize bağlıyız görürüz… En alakasız gibi görünen durumlarda bile bir başkasının etkisi görünür… Şimdi toplumsal hayatın dışına çıktığınızı düşünün ekmeği, kendiniz yaptınız suyu kendiniz temin ettiniz, elektriği, doğal gazı kendiniz temin ettiniz… Mümkün mü, zor ama şimdiki hayatımızdan farklı bir şekil de mümkün… Yani toplumsal hayatın içinde bir etkileşim var, karşılıklı bağımlılık oluşmuş, buna rağmen diyalog yoksa, bu bağın diyalektiğin farkında değilsek, biz ve bizim gibi başkaları ortak yaşanılan toplumsal hayatı yeteri kadar anlamıyor, katkı sunamıyoruz demektir… Bu aynı zaman da şu demektir, katkı sunamayanların ağırlıkta olduğu toplumlarda ve sağlıklı diyalogun olmadığı toplumlarda her şeyden sorun çıkarırız… Bizim toplumda da her şeyden sorun çıkıyor, çıkarıyoruz diyorsanız, yazıyı okumaya devam edin… Yukarda saydığımız tüm ilişkilerde nitelik ararsak, nitelik katarsak, gelişmenin, değişimin vasata doğru değil niteliğe doğru olacağını tahmin edebiliyoruz değil mi? Biz yaşadığımız mekanlara, topluma ne kadar nitelik katabildik? Hiç düşündük mü, düşündünüz ü? Toplumsal bagı ve ilişkileri anlamak için diyalektiğin iyi anlaşılması gerektiğini bilerek devem edelim mi?
Sonra topluma ve kişilere bakarız bir çatışma halinde olduğumuzu görürüz, bunun ana kaynağı nedir derseniz? Ben ekonomi derim, siz fayda derseniz, öbürü ihtiyaçların çakışması, diğeri haz, bir başkası ise içgüdü diyebilir… Bazılarımızda çatışma kaynağı olarak din ve siyaset der, yani toplumsal ve kişisel çatışmalar da kaçınılmazdır… Çatışma kaçınılmazsa ve çatışmaların kaynağı çok çeşitliyse, birbiriyle de ilişkiliyse, diyalektik içindeyse, bu çatışmaların çözümü için de olayların ilişkisinin bilinci için diyalektiğin bilinmesi, bu olayları müzakereyle çözümü için de diyalog şarttır… Yazımıza diyalektik, kavramını daha iyi anlamaya çalışarak son verelim mi? Ver abi kafamızı şişirdin… Şişkin beyin iyi olur, daha çok düşünür…
Düşünsel Bag İçin, Bilgi, Dİyalektik, Zihin de Bilgiler Arası Diyalog, Yaşam da Taraflar Arası Diyalog Gerekir. H. Benek
Diyalektik,(eytişim) Gerçekliği ve onun çelişmelerini incelemeye yarayan ve bu çelişmeleri aşmayı sağlayan yolları aramayı öngören akıl yürütme yöntemi denilebilir..
Diyalektiğe; Genelde akıl yürütme yoluyla araştırma ve doğrulara ulaşma yöntemi de denir… Devamla; Bir tez veya görüşü, onun mantıksal sonuçlarını incelemek yoluyla çürütme yöntemi olarak da bilinir… Görüldüğü gibi olayları neden sonuç ilişkisi içinde inceleyebilmek için diyalektik düşünce gerekli…
O zaman bu iki kavram(Diyalog, Diyalektik) üzerine zaman zaman duralım ve eksikliklerimizi giderelim ne dersiniz? Selam ve sevgilerimle..
Fikri Adil – 26.7.17 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1-Erham Arda - Sosyal Bilimler El Sözlüğü – Alfa Yayınları
2-Dil Dernegi- Türkçe Sözlük
3-http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts
|