İNSANLIĞIN EN BÜYÜK SORUNU (Nasıl Aşılır?)
İnsan türü için en büyük sorun nedir dersek, evrensel adalet yaptırımını uygulayacak bir yurttaşlar/vatandaşlar toplumuna ulaşmamaktır, insan aklı insan türünü bunun çözümüne doğru yönlendirmektedir… Ne zaman bu yönce ilerleriz daha henüz bilinememektedir…
İster Aklın, İster Tanrının, ister de doğanın insan için belirlediği amaç ve varılması gereken ilk hedef, kötü olandan vazgeç, daha iyi olanı yap, sıratilmüstagim üzere yaşa, türünü, toplumunu, kendini daha iyi yaşatacak akılla donatılmışsın, neden hala daha iyi arayışımız yok? İşte bu soru biz de akıl uyanıklığına neden olmalı ve tüm insanlık adına daha iyi arayışımız ideali etrafında birleşmeliyiz… Buna engel nedir? Yine insanın kendisidir, neden?
İnsanlığı ortak iyi etrafında birleştirecek, ortak akılla ortaya konmuş, adalete dayalı ortak normlar oluşturularak, evrensel adalet yaptırımını uygulayacak bir yurttaşlar toplumuna ulaşmaktır ki bu düşünülemez, yapılamaz bir şey değildir… İktidarların, devletlerin, insanlığın ve toplumun zenginlik kaynaklarını ele geçirmiş bir kaç devletin, grubun veya birkaç grubun bu amaçsızlıktan yararlanarak, toplumların, kişilerin sömürülmesine dayalı sistemlerinden vazgeçmeme durumu bu işi sürekli hale getirmiştir… Gelinen noktada silahlar güçlenmiş, belki de o hale gelmiştir ki nükleer bir dünya savaşı çıksa kimse kazanamayacaktır… Kimsenin kazanamayacağı savaşları düşünmek, hazırlanmak yerine herkesin kazanacağı barışlar düşünmek ve hazırlamak insan aklının bize emridir… Bu dinlenmelidir!!!
Bu emir üzere konulan gayeye, ulaşmak için ne engeldir, mevcut kaosa neden olan sistemden beslenmiş, güçlenmiş 3-5 devlettir, toplumdur, kişidir… Bu birçok acıdan akıllıca değildir, örneğin ekonomik midir, yok, örneğin daha iyi yaşamaya mı neden olmaktadır yok, daha çok insanı yaşatmakta mıdır yok, öldürdüğünü hepimiz görüyoruz… Kısacası bu büyük sorun insanlığın çok büyük bir bölümüne, içinde yaşadığımız doğal düzene çok büyük zararlar vermektedir… Bu herkes tarafından kabul edilmektedir, ama nasıl önlem alınacağı konusunda tartışmalar, tereddütler yaşanmaktadır… Bunlar nasıl aşılabilir, yukarda belirtim, kişisel, toplumsal çıkarla değil, insanlığın ortak çıkarına dayalı ortak akılla, bilgiyle, düşünceyle aşılabileceğini düşünüyorum… Umut ediyorum…
Bunun için akla, mantığa, ahlaka, adalete dayalı olarak en fazla özgürlüğün yanına, en fazla sorumluluğu da koyarak aşılabilir umudundayım… Bu sebeple bu istenmeyen, en azından çoğunluğun istemediği bu sorunu aşmak için, bir kişi de, toplumda değil, genel olarak herkes için özgürlüğün ve sorumluluğun sınırlarını belirleyerek, bunları güven altına alarak, hep beraberce var olunabilecek insan, insanlık adına bir toplumsal hayat gerçekleşebilir… Bu düşünülebiliyorsa, insanlık mevcut kısır döngüden kurtulmak için ortak amaç ve caba harcarsa daha iyi olanı yapılabilir de…
Aklın, Doğanın, Tanrının, insanların önüne koyduğu en üstün görev, akılla, özgürlük ile adalete dayalı gücün birleştiği toplumsal düzeni oluşturacak, tam adaletli bir dünya yurttaşlar anayasasının yapılması ve bunun insan toplumları tarafından kabul edilmesiyle mevcut adaletsizlikler aşılabilecektir… Bu gerçekleştikten sonra, doğanın insan türü için sorun olan, yada bizim sorun olarak algıladığımız olaylarda, olgular da insanların birbiriyle mücadeleye ayırdığı gücün, aklın çok az bir bölümüyle aşılabilecek daha bir dünya, insanlık hayatı inşa edilebilecektir… İşte tam bu noktada bu yol da, şu devreye girmektedir…
Bizim yerel kimliklerimizin yanında hatta üstünde insan kimliğimiz olduğu bilinci oluştukça, yerel ahlak ve adalettin yanı sıra evrensel ahlak ve adalet kuralları konuldukça, insanların sadece kendi çıkarlarını, sadece toplumlarının çıkarlarını düşünmeleri aşıldıkça işte hedeflenen evrensel adalet ve barış, buna bağlı daha iyi yaşayış gerçekleşecektir… İlk adımı kim atacaktır, yada kim atmalıdır, bence B.M de veto yetkisini de elinde bulunduran devletlerin toplumları bu adımı ilk olarak atabilirler… Onlar mevcut düzenin, bana göre aynı zaman da düzensizliğin rantını yiyenlerdir, insanlığın iyiliği için rant sevicilikten vaz geçerek, insan seviciliğine doğru adım atabilirlerse, insanlık adına çok büyük bir evrensel adım olacaktır… Evren de tam olarak adaleti gerçekleştirmek için atılacak bu adımların bizim, yani insanın aklının da önerisine dayalı olarak, özgürlük, sorumluluk, ahlak, adalet niteliklerinin insanı bu amaca yavaş da olsa götürdüğü zaten görülmektedir… Biz insan toplumları bunu kendimiz için hızlandırmalıyız ki bu kaotik ortamdan daha az zarar görelim… Bu niteliklere dayanan insan, daha iyi olanı amaç edinir, keşfeder ve bunu gerçekleştirmek için çaba harcayabilirse… Bu büyük sorun daha çabuk aşılabilecektir… Böyle yapılmazsa ne olur, bu kaotik ortam birkaç kendini bilmezin elinde daha büyük bir kaos fırtınasına, hatta hortumuna döner, çok büyük zararlardan sonra bu düşüncelerden yararlanarak ortak iyiye dönmek zorunda kalınarak gerçekleştirilebilir… Bu kaos fırtınaları, yani yeni bir dünya savaşı yaşanmadan umarım insanlık bu düşünceyi amaç edinir ve sorumluluklarının farkına vararak sorun çıkarmak yerine, sorun aşan aklı, bilgiyi, düşünceyi kendine rehber eder…
Bu gelmekte olan sorunları yaşamadan, insan görevinin, gayesinin bilincine vararak ve kendi yapıp etmelerini de o gayeye uydurarak akla düşünceye dayalı olarak sorunları öngörerek, iyi olanı seçerek bu büyük sorun aşılabilir… Bunu aşmada robotlar, yapay zekalar, bilgisayar programları da kullanılarak daha iyi olana ulaşılabilir.. Umuduyla dileğiyle önerisiyle.. Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 11.12.18 – vatandasfikri.com
|