ERDEMLİ ADALET
(Erdemli Adalet, Güçlünün Hakkını değil, Güçsüzün Hakkını Gözeten Hukuk Sistemi İle Mümkündür. Fikri Adil)
Erdemli adalet ne demektir, adaletin erdemsizi mi olur, ben derim olur, siz deyin olmaz, gelin bu konu üzerine düşünce üretmek üzere tartışalım... Bu zamana kadar adalet terazisini kim tutuyordu, bir düşünelim, bu teraziyi tutan heykel, simgeye heykeli denir... Elinde teraziyi dengede tutar, kılıç vardır ve kitap da olması gerekir... Terazi eşit ve adil yargılamayı, kılıç yasaya, yargıya uymayanları cezalandırmayı ifade ederken, kitap olsaydı yasaya, hukuk kurallarına göre yargılamayı ifade ediyor olabilecekti... Bunlar bilinenler üzerine düşünce ve söylemler, biz erdemli adaleti arıyoruz nerede bulabiliriz? Önce şunlar üzerine konuşalım mı?
Yasayı kim hazırlar, bu yasa hazırlama teknikleri 100-150 yıl önce nasıldı, 1789 dan önce nasıldı, Tanrı adına yönettiğini ve yasa yaptığını söyleyenler, aşağı yukarı tüm kuralları kendi güçlerine, güç katmak için yasa yapan... Güçlülerin çıkarının korunması üzerine yapılmış sözde adaleti sağlayacak, yasalarla toplumların güçsüzleri üzerinde hak ve adaletten uzak... Yönetenlerin adaleti bile zulüm aracına dönüştürdüğü olayları tarih yazar biz utanırız... Adaleti adalete yaklaştırmak için, devlet kurumunun gücü güçler ayrılığı ilkesiyle ayrılması düşüncesi, yasa, yargı, yürütme olarak ayrı kurumlara dağıtılmış böylece yargı kurumlarının bağımsız yargılama yapması planlanmış bazı ülkelerde başarılı da olunmuştur... Dünya genelin de ise yargı adaleti sağlamaktan uzak kalmış... Böyle bir toplumsal düzenler kurulmuş ve ne yazık ki bu adaletsizliğe dayalı düzenler kanıksanmıştır... Hakları ne belirler, insan dogasına, duygusuna, degerlerine uygun yazılı hukuk kuralları yasalar belirler, ekonomik gerçekler, haklar bu hakların dışında mıdır ?
Bir devlet yöneticini düşünün en düşük maaş alan vatandaşın kaç katı maaş almalıdır, bir bakan yardımcısı kaç asgari ücret maaş almalıdır? Bir belediye başkanı işçinin kaç katı maaş almalıdır? Yada kaç katı olursa adaletli davranılmış, erdemli adalet uygulanmış olur? Erdemli adaletin görevi, güçlüleri degil güçsüzleri korumaktır, şimdi adalet sistemleri kimi korumaktadır? Bakan yardımcısı 21.000 lira, asgari üçretli 2000 lira tam on misli, sizce burada ekonomik bir adalet var mı? İşçiler geçinmek için yoksunluk sınırlarını yaşarken, Patronlar kendi keyifleri için şirketin ne kadar parasını harcayabilir? Erdemli adalet de ne gözetilmelidir? Bunun için erdem nedir, adalet nedir bunlarla yazıyı devam edelim ve bu iki kavramı sentezleyerek erdemli adaleti, insanlık adına, uygulanmasını talep edelim...
Erdem: İnsan arzusunun, isteğinin, amacının ahlaksal iyiye yönelmesi, insanın tinsel ve ruhsal yetkinliğine dayalı olarak kişisel ve toplumsal adaletin gerçekleşmesi... Felsefe tarihi boyunca erdem kavramına değişik anlamlar verilmiştir olmasına rağmen Platon'dan beri temel erdemler olarak şunlar sayılır, bilgelik, yiğitlik, doğruluk, ölçülülük erdem ise, bu erdemleri adalete uygularsak, adaleti erdemle zenginleştirirsek, gerçek adalete daha da yaklaşırız, diye düşünebiliriz...
Adalet: Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanmasının yanı sıra yasaların da Hak ve hukuka uygunluğu, hakkı gözeten yasaya ve yargılamaya adalet dersek... Herkese kendine uygun düşeni, hakkı olanı, hakkı olana vermeye, doğruluk, eşitlik, tarafsızlık üzere yargılamaya adil yargılama dersek... Devam etmek gerekirse, felsefe adaleti tüze kavramıyla incelemeye çalışmıştır....
Tüze: Doğrunun, hakkın korunması; doğru olmanın özbelirtisi, Platon ve Aristoteles'ten beri, herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme demek olan bir ana erdem... Daha dar, biçimsel anlamda doğru olarak kabul edilmiş olanda uzlaşma, Herkesin hakkının yasalarla tanınmış olması... En dar anlamda Yargıcın niteliği olarak, yürürlükte olan hukuk yasalarının kesin bir şekil de uygulanması. Ancak bu uygulama, insan yaşamındaki durumların ve ilişkilerin sonsuz çeşitliliği ve karmaşıklığı içinde, çok kesin ve en yüksek tüze olarak görülmek istenirse... En büyük bir tüzesizliği de dönüşebilir; bu yüzden ölçülü bir sağduyuyla hak, hukuk, adalet, irade özgürlüğü ile adaleti tamamlanmak zorundadır.
Böylece amaç, adaletin en düşük seviyesinin uygulaması durumunu aşarak, erdemli adalete ulaşarak toplumu adaletsizlikten kurtarmaktır... Bu amaçla erdemli adalete, adalet aşkıyla, inançla bağlı kalmaktır, kalmak dilegiyle erdemli adalet yolunun yolcularına Selam ve Sevgilerimle...
Fikri Adil -- 13.3.19 --- vatandasfikri.com
Kaynak: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=645
|