SEÇİM İŞLERİ
Evet, siyasal gerilim arttıkca yeni bir seçime doğru gidildiğini anlıyoruz, yani kısa zaman da bizi yönetecekleri biz seçecegiz… Bu güzel bir fırsat, imkan, yöntem, sistem degil mi? Bu sistemin adı demokrasidir, demokrasi olmazsa seçim olmaz, o zaman her seçim de demokrasinin daha da bir kıymetini bilecegiz, çün ki bize bizi yönetenleri seçme hakkı veriyor…. Bu nedenle seçimlerimizi daha bir titizlikle yapacağız ki doğru seçimler yapabilelim…
Seçme işlerinin devamında ise, biz kimleri seçmeliyiz, kimleri seçiyoruz, nasıl seçiyoruz diye sormamız lazımdır…
Seçimlerimiz, her acıdan bizim gelecegimizi ilgilendirir. Fikri Adil
Seçim temsili demokrasi için yapıldığından, bizi temsil eden vekilleri seçeriz, bu vekilleri kim aday gösterir, parti üyelerimi merkezlerimi, merkezler gösterirse seçilenlerin vatandaşdan kopuk bir temsilci olma ihtimali yükselecektir… Biz bu seçim de CHP dışında ki partilerin genel merkezleri tarafından seçilenleri halka bu adaları seçebilirsiniz diye aday gösterdiler…Öncelikle üyelerin seçmesiyle, genel merkezin seçmesi arasında ki farka deginelim ve başka bir seçim işlerine geçelim… Hangi parti olursa olsun aday gösterecegi kişileri oy kullanılan bölgede ki üyelerine sormak zorundadır, üyeler hem o bölgede yaşar, hem de o bölgeyi en iyi kim temsil eder bilirler… Ama efendim üye güncelleşmesi yapılmamış, üyeler arasında grupsal yıgılmalar var, gibi düzeltilmesi mümkün olan ama düzeltilmeyen bu durumdan dolayı ön seçimden vazgeçmek mal satma sevdasına tutulmuş esnaf kurnazlığıdır, kasaba politikacı kurnazlığıdır… Bu durumdan tepkisiz kalan hepimiz sorumluyuz… Genel merkezin seçtiğin de ise bu temsilcileri, Pardon seçilenleri o bölgenin insanları tanımaz bölge sorunlarını seçilen bilmeyebilir, iki toplum temsilcisini tanımadığı için ona ulaşamaz gibi sorunlara neden olur… Hepsin den önemlisi temsilcinin görevleri arasında olan denetim görevini yapabilmesi için genel merkezden ve liderlerden nispeten bagımsız olabilmesi gerekir. Eleştiri mekanizmasının sağlıklı çalışabilmesi içinde adaylar yukarıya doğru degil aşagıya doğru sorumlu olmalıdır. Genel merkezin belirlediği aday demokratik temsili sakatlayan bir aday olma potansiyeli taşır... Bu demokratik olmayan her seçim milli iradenin gaspıdır, % 10 barajıda buna dahildir, %9.9 oy alan partinin meclise girememesi demek, bu insanların temsilcisinin olmaması demektir.
Öte yandan, Ayrıca akademik camiada ki seçim ise bu seçimlere göre seçim bile degil akademik ünvanı olanların geçilmesidir, iradelerinin yok sayılmasıdır.
Akademik camiada ki seçim işleri daha vahimdir, bir üniversitede ki öğretim görevlilerine kimi seçiyorsunuz diye soruyorsunuz, orada akademisyenler birilerini seçiyor. Öte yandan başka bir atama sistemiyle siz bu seçime saygı duymuyorsunuz seçileni degil seçilmeyenleri aday gösteriyor, atıyorsunuz… Bir defasında bir oy alanı atama yetkisi görenler bile olmuştur. Akla ziyan bir durum ve kimse tepki gösteremiyor.. Muhalefet gösteremiyor oda ben iktidara gelince aynısı mı yapacagım diye tepkisiz kalıyor anlayamadım, akademik camia gösteremiyor, kürsüm kaybolmasın, bulunduğum konumdan başka bir yerlere gitmeyeyim diye… Ya o zaman akademisyenlere kimi atayalım diye neden soruyorsunuz atayın gitsin birini, seçileni atamayacaksanız… Şimdi bu durumdan son iktidarı sorumlu tutmayalım bu gelenekselleşen bir durum ama bu son temsilen devleti ve kurumlarını yönetenler bu durumu degiştirebilirlerdi degiştirmediler…Akademik camia da bile demokrasi yoksa!!
Kısacası parti içi demokrasi yoksa yani ön seçim yoksa, akademik camiada seçilenler degil seçilemeyenler atanıyorsa ülkemizde seçim işleri sorunludur diyebiliriz… Karışık seçim işleri...
Diyelim ki ön seçim yok bize birilerini gösterdiler ve biz bunları seçecegiz, nasıl seçmeliyiz, hangi ölçülere göre seçecegiz demokrasi ölçüleri ön seçim olmadığı için sakat bir durum da…
Ne yapalım yalana, yanlışa, yolsuzluga tepkisiz kalan ve eleştiri yapamayan, sorunlara tartışarak çözüm aramayan, ortak akılla, uzlaşı ile çözüm bulamayan toplumların kaderi bu olsa gerek vasatlık… Olmaması gereken yöntemlerle seçim yapıyorsak buna rağmen ne yapabiliriz?
Bura da iş bize düşüyor, iktidarı ayrı, muhalefeti ayrı degerlendirecegiz ki, şu laf salatasına kanmayalım, dikili bir agacınız mı var, tuğla üstüne tuğlamı koydunuz, gibi iktidar söylemlerine ilgi göstermeyelim? Neden? İçraat, yapma, tuğla koyma işi iktidardakilerin görevidir… İktidara bu soruyu ne yaptın, hangi tuğlayı hangi maliyetle koydun diyecegiz, muhalefete denetim işini ve ne yapacagını, projelerini sormalıyız/soracagız…
İktidarı degerlendirme
Bunlar iktidara geldiğin de ülke hangi seviyedeydi, teknoloji üretimi, borçları, sanayi üretimi, kamu hizmetleri, tarımsal üretim, demokratik ölçüler, dış politikada durum nasıldı şimdi nasıldı, şimdi nasıl gibi sorulara olum cevap alırsak iktidara destegimizi devam ettirelim ama bu soruların yarısından coguna olumsuz cevap alırsak, başarısızlarsa destegimizi çekelim… Bunu nasıl anlayacagız güvendiğimiz ekonomistlerden ekonomiyi dinleyecegiz, siyaset bilimcilerden demokrasiyi nasıl uygulayacaklarını/uyguladıklarını dinleyecegiz ona göre oy verecegiz, vermeyecegiz…
Mualfeti degerlendirdiğimiz de.
Muhalefete sen ne yaptın diye soramayız ne yapacaksın diye soracagız, İktidarın yanlışlarını ne ölçüde eleştirdiler ona bakacagız, bunlar ne yapacaklar onu öğrecegiz ona göre oy kullanacagız…. Kadrolarına bakacagız, iktisatcılar ve teknoratlarla kadrolarını desteklemişler mi? Projeleri arasında neler var, politikaları hangi yönde olacak gibi ölçülerle seçmeliyiz yada seçmemeliyiz ki seçim işleri sağlıklı olsun, bu doğru seçimlerle seçtiklerimiz yönetime gelsin ve ülke daha iyi idare edilsin ve daha da gelişsin…
Sanırım hepimiz istiyoruz o zaman seçim önemli buradan başlamalıyız… İşi ehline verelim, iktidarlar yapmıştır, denenmiştir, yapamama ihtimali doğduğunda denemedigimiz partileri de deneyebiliriz der… Ülkemiz vatandaşlarına temsilcilerini seçerken dikkatli seçmelerini hatırlatır, selam ve saygılarımı sunarım…
Fikri Adil --- Nisan 15 --- vatandasfikri.com
|