DEĞERLER PARADOKSU!? (Çelişkisi)
(Hukuki, Dini, Siyasi, Felsefi Değerlerimiz, Üzerine Kısa Bir Düşünme, Jimnastiği)
İnsan değerleriyle, düşünceleriyle, akla dayalı mantıklı yargılarıyla, davranışıyla insandır, yoksa diğer canlılardan ne farkı kalır?
Deger nedir, bunu insan mı yaratır, insanı değer mi yaratır, insana davranış biçimi veren, karakter veren değerdir, buna evrensel olarak Etik, yerel olarak ahlak denilebilir…Şimdi son soruyu soruyorum ve bu sorulara el birliğiyle, yok yok akıl birliğiyle cevap arayalım diyorum, ahlaksız, hukuksuz, değersiz nasıl insan olunur mu !!??
Siz bu soruya cevap ararken ben kafama göre takılmaya devam edeceğim, deger paradoksu (çelişkisi) nedir, değersiz ne olur?
Şimdi ben sosyal demokratım, inanan biriyim ve Türkiye de yaşıyorum, benim bu değerli bularak kabul ettiğim siyasal düşünce ve inanç sistemi bana hangi değerleri öğütler? Ben bu değerlere özgür irademle uyabildikçe o olurum, yani sosyal demokrat veya Müslüman değerlere uymuyorsam, bunlar olabilirmiyim? Net yok olamam!!
Sosyal demokrasi bana ne deger verir, insan toplumlarında bazıları sömürülür, ezilir, akıl ve fiziki olarak, ekonomik olarak güçsüzdür, ben, sen, o bu siyasal düşünceyi kabul eden kişi, siyasal hayatı boyunca bunların daha iyi yaşaması için çalışacağız, kimliklerinede, hangi din, ırktan olduğuna da bakmayacaksın der… Ben daha fakir, üretimden daha az pay alanların daha iyi yaşaması, daha çok pay alabilmesi için demokratik hukuk düzeni içinde siyaset yapmıyorsam.. Ben sosyal demokrat olabilirmiyim? Başka bir değerim…
Yasalarımdır, Anayasa en üst hukuk değerimizdir ve hepimiz, buna devletin kurumları, özel şirketler de dahil bu yasalarımıza uymakla yükümlüyüz, değerlere uyuldukça daha sağlıklı bir toplum olabiliriz… Değerler üzerine düşünmeye devam edecek olursak!!
Ben bir dine inanıyorum, Adı İslam, adı barış ve esenlik demek, İslam ile ben yaşadığımız topluma ahlak, adalet, barış, huzur, mutluluk refah getiremiyorsam, bunlar için çalışmıyorsam acaba ne kadar Müslüman olabilirim? Bunlar kendime eleştirilerimdi, şimdi Ülkemizde ki siyasal ve dini gruplara bakalım mı?
Muhafazakar Müslümanca siyaset yaptıklarını sananlar, sananlar diyorum, gördüğüm en büyük ekonomik eşitsizlikleri adil düzen diyerek gelenler yarattılar… İhaleleri hep aynı şirketler kaptılar, hep aynı gruptan vatandaşlar işe girdiler, işe girerken de soru çalmak dahil her şey yapıldı deniyor.. Devlet hazinesini borçla doldurdular, acaba bunlara muhafazakar diyebilirmiyiz? Biride seçime gidiyoruz hazineyi iyice dağıtın gelecek hükümete hazinede hiçbir şey bırakmayın diyecek kadar ahlak ve hukuk sınırlarını aşmasına rağmen hala kendini muhafazakar ve dindar sanıyor, olabilir…
Sonra milliyetci gruplar olduğunu iddia edenler var, son 15-20 yılda kaç şirketimizi yabancılar aldı, ne kadar mülk satıldı, ne kadar yabancı ülkemize sıgınmacı ve kendi siyasal sistemlerinden kaçarak geldiler ve ticari ve insan hakları konusunda devletimizin yargılama hakkı, nereye devredildi? Milliyetçiliğin bir konusu da ekonomik milliyetçilik degil mi, işletmelere sahip çıkmak degil mi, devletimizin yargılama yeteneğine sahip cıkmak degil mi? Andımız kaldırıldı, kaç milliyetçi tepki gösterdi, devletimizin simgesi T.C kaldırıldı milliyetçiyim diyen hangi grup çekimser kaldı? İşte değersizliğin örnekleridir..
Kendini Müslüman sananlara gelince, işleri güçleri kadın nasıl örtünecek, hangi parmagı ne oranda görünecek, acaba sacı görülürse ne kadar günaha girer? Boğazına kadar ahlaksızlığa, burnuna kadar adaletsizlige batmışız, sen cinsellik üzerinden ahlak bekçiliğini dindarlık sanıyorsun? Ahlakın adaletin, merhametin, yoksulla paylaşımımız yoksa, işçinin hakkını vermek yerine 10 milyonluk arabaya biniliyorsa, ne kadar dini inancımız var, bunu düşünmeliyiz!!??
Her neyse değersizlik görüldüğü gibi her alanda görülüyor, çünkü her alanda degerlerini unutmuş, makam, para için degerlerini satan insan tipiyle sokaklarımız makamlarımız doldu, bundan sonrası ne olacak derseniz, bir dip varmı? Ahlaksızlığın dibi olurmu, olmalı, olsunda o dipten nasıl çıkarız onunda planını yapmalıyız… Nasıl çıkılır, oturmuş bir yanlış davranışı değiştirmek, atomu parçalamaktan daha zor der aydınlar, alimler.. İnsan atomu parçalamış mı evet, o zaman bu değersizliğin ahlaksızlık ve adaletsizlik çukurundan da çıkar insan… İlk yapılacak şey kendimiz için, grubumuz, akrabamız için istediğimiz ahlakı, adaleti, refahı birlikte yaşadıklarımız, vatandaşlarımız içinde istemekle başlar, başlayalım mı? Hadi başlayalım Yaşayalım değerlerimizle, Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 22.1.2024
|