ANKARA DA BOMBA İNSANLIĞIMIZA DÜŞTÜ!!
Ankara da yapılan ve Cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemi olan bu saldırı bizi sınar niteliktedir… Biz neyle sınanıyoruz, insaniyetle, biz neyle sınanıyoruz, samimiyetle, biz neyle sınanıyoruz vicdanla… Biz neyle sınanıyoruz bir saldırı karşısında, biz acı karşısın da birlik beraberlik için de tepki göstermek ve acıları paylaşmakla..
Biz farkındayız değiliz yaşanılanlar sınavdır, terör eylemlerinde ki ölümlere karşı bizim ne düşündüğümüz nasıl bir tavır takındığımız sınavdır… Biz bu sınavları nasıl vereceğimiz, bizim insanlığımızı belirleyecektir…
Bu saldırıyı kim yaptı, hemen biri çıkıyor el de hiçbir delil yok devlet diyor, ben de insaf diyorum… Biri çıkıyor ölenlerden bazılarının da sempatisi için de olduğu düşünülen bir örgüt yaptı diyor, ben delilin tanığın varmı diyorum… Digeri çıkıyor üç dört tane terör örgütünün adını zikrediyor bunlardan biri yapmış olabilir diyor, olabilir ama böyle bir anda belirsiz konuşmalar ne kadar doğru diyorum…
Sonra sosyal medyaya bakıyorum, kimi üzülüyor, başka birileri yaşasa üzülmeyecek, kimi bıyık altından seviniyor, kimi devlet otoritesinin zayıfladığına üzülüyor… Ben de diyorum ki siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?? Kafası kıyak olanlar neyin kafasını yaşadıklarını bilemezler, ben size söyleyeyim mi, “fanatizmin, vahşet dalkavukluğunun, düşünce sığlığının, cahilliğin” kafasını yaşıyorsunuz. Bunun için olayları hep at gözlüğü ile değerlendiriyor ve kendinizce haklı oluyorsunuz… Hiç düşündünüz mü, gerçekten de haklımızınız? Hep beraber düşünelim…
Silahsız bir asker vuruluyor, birileri ses çıkarıyor, birileri çıkarmıyor… Ölülere bile saygıyı kaybetmişler ölüleri sokaklar da sürüklüyor, birileri ses çıkarıyor birileri çıkarmıyor… Bir ölüm haberi geliyor, yola döşenen bombalı tuzak patlıyor, bir yolcu minibüsü bu patlamaya maruz kalıyor, yolcular ölüyor, kimileri tepki gösteriyor, kimileri göstermiyor… Yine aynı yol, bu sefer yolcular farklı, askeri araç patlamaya maruz kalıyor, bu sefer de benim de içinde bulunduğum grup lanet olsun böyle şeye diyor… O zaman alçakca yapılan saldırılar karşısın da adilce tepki gösteremeyen bizler, bu patlamalardan ne kadar sorumluyuz?
Bir siyasetçiyi şaşırarak dinliyorum, birileri kentin için de hendekler kazmış, elin de agır silahlarla bu hendekleri koruyor, devlet güçleri de hendekleri kaldırmak için çalışıyor… Bu siyasetçi orada ki hendeği kazanları savunuyor, ben o bölgenin temsilcisiyim diyor, insanların can güvenlikleri yok diyor, insanlar baskı altın da diyor, insanlar özgür değil diyor… Diyor da diyor, devlet terörü var diyor, ya birgün de çık Allah rızası için örgüt baskısından teröründen saldırılarından bahset, at gözlüğünü bir kenara at da olaylara bak… Oraya hendek kazanlara deki, ben bu halkın temsilcisiyim, bu hendekler halkın ulaşım özgürlüğüne vurulan darbedir de… Saldırıların silahlı unsurlarla silahlı unsuların çatışması de… Yasal silahlı unsurlarla yasa dışı silahlı unsurları ayıracak kadar olaylara gerçekçi bak… Yok sen aynı teraneyi çaldıkça olaylar devam edecektir…
Yoksa dünya halimizi bakıyor yine kimi acıyor, kimi de bıyık altından gülüyor, bak bu Türkler adam olmaz, birlikte yaşayacak toplumsal kurallar ortaya çıkaramadılar diyorlar… Daha nereye kadar böyle devam edeceğiz, 5 yıl, 10 yıl, 20….50… 100 yıl ölmenin de öldürmenin de sonu yok… Öldürmek için görüldüğü gibi bir gerekçe de çıkarabiliyor insan, hele bir de fanatizme düşmüşse, öldürmek için mutlaka bir gerekçesi oluyor, olmadığı zaman da gerekçesiz öldürüyor…
Allah hepimize akıl sağlığı ve sağlıklı düşünceler nasip etsin, öldürmek yerine, yaşatalım, ölmek yerine yaşayalım.. Bunun için de hayatı ve insanları, dahası bütün yaratılanları sevelim… Bu sevgiye katkı sunacak toplumsal kültürümüz ve yasalarımız olsun, var da biz o yanımızı hiç kullanmıyoruz… Ülkemizi daha iyi yaşanılan bir ülke haline getirelim…
Bunun için de ilk yapacağımız şey kendi grubumuz içinde ki fanatikleri grubumuzun rehberliğinden çıkaralım, ancak böylece at gözlüğümüzü atabilir. Ancak böylece bütün canlara içten üzülebiliriz…
Böyle yapar can kayıpların da, kim diye sormadan acıları paylaşırsak, bu bombayı atanları şaşırtacak şekil de bu canlara hepimiz üzülürsek, bu provokatörlerin(kışkırtıcıların) hesaplarını boşa çıkarmış olur, bu tür olaylar da birliğimizi bozamaz, birliğimize neden olur… İlk yapacağımız şey bir yakınımızı kaybetmiş gibi hepimiz üzülelim, bu saldırıyı hep bir ağızdan lanetleyelim ki…
Bizim vatandaşlarımıza saldıranlar bir daha cesaret edemesin, devletimizin güvenlik ve istihbarat görevlileri de bu olayı ve başka faili meçhul olayları aydınlatsın ki, bu mu, şu mu, onlar mı yaptı kafa karışıklığından kurtulalım..
Bu olayda canlarını kaybeden ailelere, onların acılarını paylaşan bizlere sabırlar, canlara da Allah dan rahmet diliyorum…
Fikri Adil – Ekim 15 – www.vatandasfikri.com
|