VATAN BİLİNCİ NASIL OLUŞUR?
Vatan diye bir coğrafi bir sınır içinde yaşarız, burası nasıl vatan olmuştur, kim yapmıştır, günlük siyasal ve ekonomik çıkar çatışmaları için de unuttuğumuz olur. İnsanlar unutmaması gerekenleri unutmaya başladılar mı, artık fesat, fitne, sorun onları daha sık ziyaret etmeye başlar… Unutulmaması gerekenlerin başında da, İnsani değerler ve vatan bilinci gelir, bunu insanlar bilinçli unutmaz, ya unutturulurlar, yada kendileri, aralarında bu değerleri unutmaya dayalı yaşanılan sorunlar nedeniyle vatanı yaşanmaz hale getirirler… Benim izlenimlerimden edindiğim başka bir vatan unutma acısı ise şuanda Müslüman coğrafyada çok sıklıkla yaşanmakta, buralarda vatanı, vatansızlığa tercih ettiren kötü yönetimlerdir… Bizim orta Asya dan buralara doğru göç edişimizin nedeni kuraklık denir, vatan beslemez olmuş biz yeni bir vatan arayışı için girmişiz… Şimdi ki gibi Birleşmiş Milletler yok, sınırlar tanınmamış, Dünya nüfusu milyonlarla ifade ediliyorken kim nereyi boş buluyorsa oraya yerleşiyor… İç deneticim, beni uyarıyor, abi yazı uzayacak, çok derin tarihe gitmeyelim, taa orta Asya ya gittin, valla gideceksin diye korkuyorum Ergenekon’a… Haklısın kardeşim döndüm günümüze… Bugün ki anlamıyla vatandaşlık Fransız devrimiyle başlamış…
Bu devrimden önce, derebeylerin yanında köleden biraz hallice marabaymış insanlar, kast sistemi varmış doğmuşsan derebey ailesine olmuşsun insan, papazlar çocuk yaparmış mı bilmiyorum, ya maraba aileye doğmuşsan, okuma yazma hakkı yok, silah hakkı yok, senin üzerinde inisiyatif derebeye ait.. Yazılı bir kural var mı, böyle davranılacak insana diye dini kurallar uygulanıyormuş gibi yapılıyormuş ama… Aynı bugünkü gibi yorumlasın din adamı dini güçlüler için din çıksın adalet dairesi dışına, adalet dairesi dışında din olur mu, o başka tartışma konusu… Sonra filozoflar yazmışmış, çizmişmiş, entelektüeller bunları işlemiş, toplum bunu kabul etmiş gelmiş vatandaşlık hakkı… Devlet ile vatandaş yazılı sözleşmeler yapmışlar buna anayasa denmiş, anayasaları toplumun adına temsilciler yapmış, devletin gücünü yargı, yürütme, yasama diye bölmüşler… Artık gücün keyfiliği ortadan kalkmış, vatan üzerinde yaşayanlara vatandaş gibi davranılacakmış… Vatan bilinci vatandaşlık bilinciyle oluşmaya başlamış… Öylede olmuş birçok ülkede, vatandaş artık neyin suç olduğunu ne kadar ceza alacağını, neyin devletin sınırı olduğunu, neyin kendi görevi olduğunu bilir hale gelmiş… Böylece vatandaşlık gelişmiş, gelişmiş, demokrasiyle zenginleşmiş, seçme hakkı genişletilmiş, tüm vatandaşlara yayılarak vatanı yönetecek hükümetleri seçmeye başlamışlar… İyi yönetimler seçenler iyi yaşıyormuş, kötü yönetimler seçenler kötü yaşıyormuş… Kimse sizi yönetmek için beni Allah gönderdi filan demiyormuş, desede kimse inanmıyormuş, vatandaşlık bilinci gelişen vatandaş kendi seçtikleri bile olsa demokrasi sınırı dışına çıkmak isteyenlere, kötü yönetim sergileyenlere tepki gösteriyormuş… Seçimlerde onları tekrar seçmiyormuş, iktidarı kim alacak, devleti kim yönetecek, nasıl yönetecek hepsi hukuk kurallarına bağlıymış, buna hukuk devleti denirmiş… İç denetçi sesim yine konuştu, “Vatan bilinci nasıl oluşurmuş anladım abi,” daha bitmedi dur hele, vatandaşların kendi aralarında bağları yoksa!!!
Vatan bilinci vatandaş bilincinden geçer anladık da, vatandaşların kendi aralarında hak, hukuk, saygı, sevgi, hoş görü, ahlaki ve adaleti gibi değerlerle birbirine bağları yoksa… Devletin kurumları ve seçilmiş hükümetler bu bağları güçlendirici politik eylem ve söylem içinde değillerse… Vatandaşlar parti tercihi yaparken aynı vatanın vatandaşları olduğu bilincini kaybedecek kadar siyasal yarışın hırsla tarafı olmuşlar.. Birbirlerini hainler, zilletler, teröristler diye suçluyorlarsa… Yada iktidardakiler vatanın, bekasıyla kendi iktidarlarını bekası gibi bahaneler üretiyorlarsa… Vatandan ve vatan bilinci gün be gün kayboluyor toplum alttan alta çatışmaya hazırlanıyor demektir ki… İktidarı ele geçirme veya iktidarda kalma hırsının neden olduğu karşılıklı düşmanlıklar beka sorununa neden olabilir… İşte bunun içindir ki biz vatan ve vatandaşlık bilinci yüksek kişiler bu tuzağa düşmemeliyiz, siyaset üstünde bir siyaset izleyerek, fitneye, fesata bunların neden olduğu toplumsal gerilimlere izin vermemeliyiz…
Biz toplum olarak bunu düşünebilecek kadar vatan ve vatandaşlık bilinci gelişmiş, olgun bir toplumuz, vatandaş olan herkesin eşit haklar içinde bu vatanda yaşamasına saygı duyarız… Böylece yaşanabilecek sorunların önünde vatanseverler, milletsever, ülküseverler, adaletperverler, sosyal adaletçiler ve sosyal demokratlar, liberaller, muhafazakarlar, Demokrat Müslümanlar, daha sayamadığım kısaca sistem içinde kalarak siyaset yapmak isteyenler olarak…
Vatanı, vatandaşlık bilincinin koruduğu bilincindeyiz ve bu bilinçle siyaset yapmalıyız, bu bilinçle birlikte yaşamayı istiyoruz ve tüm vatan/vatandaş bilinci olanlara selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz…
Fikri Adil – 27.2.19 -- vatandasfikri.com
|