KÜLTÜR KAYBEDİLİRSE!
(Bayram da Tatile mi, Aile Büyüklerimizin yanına mı?)
Kültürünü kaybeden toplum başka hiç şey bulamaz, neden derseniz, kültür yaşamın bizce şifreleridir… Biz bu kültür için de arayışla bir şeyler buluruz… Biz yaşamı kültürle anlamlandırırız… Bu kültürün de kaynakları, bir geleneksel toplumsal birikimler, bizim toplumumuza ait olan yeme, içme, eylenme, çalışma, kısacası tüm beşeri munasebetleri kapsar… İki dindir, dinin bize has yorumlarıdır,…. Üç Evrensel olarak dünyayı paylaştığımız toplumlardan aldığımız bazı kültürel eklemlemeler üzerine davranışlardır…
Hele Anadolu gibi mazisi çok derinlerde olan bir çoğrafya da yaşıyan bir toplumsanız, başka kültürlerle alış verişiniz daha çok olur… Burada bir kültürel reklilikler vardır… Bunlardan etkilenmiştir kültürümüz ve hala da etkilenmeye devam etmektedir, bu renkliliklerden kültürümüze kültürel destekler alırken, bizim kültürümüze eklemeler yaparken bize ne kadar uyuyor sorusu günümüz de daha da önemli hale gelmiştir… Artık ulaşım ve iletişim imkanları hepimizi hem burda, hem de orda, olur hale getirmiştir…. Bugüne gelindigin de kültürel degişim, dönüşüm, etkileşim artık kültürel erezyona dönmüştür bu erezyon, artık o hale gelmiştir ki kültürel bel kemigimize kadar sirayet etmek üzeredir.. İşte sorun da tam bu noktada başlamıştır…
Biz Dini ve milli bayramlardan, Nevruzlardan, Hıdırellezlerden = hızırellezlerden, bag bozumu veya yöremiz de çok üretilen ürünlerin hasatlarının akabinde ki festivallerden, komşuluk ve akrabalık ilişkilerininden vaz geçtik… Hadi bunlardan vaz geçtik anladık da aile ilişkilerini bile koparacak kadar için de yaşadığımız aileden bile bağımızı koparıyoruz… O zaman toplumla bagımız kalır mı, nede için de yaşadığımız toprakla… Bağları koparırsak ne olur??
Ayranı bırakır, kolaya, bayramı bırakır tatile, aile birlikteligini bırakır eylenceye, oyuna, ekran esaretine, büyüklerimize saygıyı bırakır sanatcılara neredeyse tapınma kültürsüzlügüne geçeriz… Sanatcıya saygı duyalım mam önce aile büyüklerimize duymak şartıyla.. Bunlar olmasın mı derseniz olmaması ile kültür için de olması ayrı şeydir… Bir bayram da sılahi rahim yapmıyorda tatili rahim yapıyorsak… Emin olun aile büyükleriniz mutsuz olacak ve siz, iyi de eylenseniz mutsuz olacaksınız… Başka bir acıdan bakınca kültür hayattan haz alma sanatıdır da diyebiliriz… Örnegin yemek kültürü, sizin damak zevkinize göre gelişir, toplumsal görenekler ve gelenekler sizin toplumsal anlayışınıza göre gelişir… Bunlar birlikte yaşamanın da aynı zaman da şifreleridir… Kültür bana şu hareket normal yap, bu hareket anormal yapma gibi genel gecer davranış kalıpları da verdigi için… Karşımda ki benim bu olay karşısın da nasıl davranacagımı aşagı yukarı bilir ve toplumsal yaşam böylece kolaylaşır… Yani kültür toplumsal yaşamı kolaylaştıran en önemli unsurdur… O zaman kültürünü kaybeden toplumsal yaşamını kaybeder, hem bireysel hem de toplumsal yaşamını kaybeden ise, toplumsal huzurunu, mutluluğunu, daha da kötüsü toplumsal barışını kaybeder… Düşünün eskiden mahalleler de köylerde sözü senet olan, hem kişilerin, hem toplumun, hem de kamu görevlilerinin bunlardan gelen düşüncelere önem vererek, saygı duyarak yaklaştığı muteber, saygı duyulan, gercekten de sözünün eri kimseler yaşarlardı… Bunlar çıkan sorunlara müdahale eder ve taraflar da onun hakemligini kabul eder sorun daha mahkemeye gidilmeden çözülürdü… Şimdi ise bu hakemleri kaybettik her olayı mahkemeye taşıyoruz ve aramızda çözülecek husumetler bile neredeyse düşmanlıga neden oluyor…
Aynı şeyi doğaya karşı düşünün çevre kültürü olmayan birinin dogadan nasıl yararlanacagını düşünelim…. Hayvanlar gibi diyemecegim çün ki hayvanlar dogaya zarar vermeden yaşarlar, onun içinde yaşadığını onunla beslendigini farkındadırlar… İşte buradan da anlaşılan insan kültürünü terk ederse, hayvan olamaz ondan daha başka bir şey olur…
Son olarak kültür biz de ahlak ve adalet üzere bir vicdan oluşturur, kendi kültürümüze dayalı kendi vicdanımızı oluşturamazsak/oluşturamamışsak… Allah korusun bunu kaybettiğiniz de vicdansız insan oluruz, vicdansız insan olur mu, olmaz mı, kültürsüz insan olur mu, olmaz mı, üzerin de ciddi duralım, düşünelim… Bu bayram da tatile degil, sılai rahme gidelim, dogduğumuz yere, aile büyüklerimizn yaşadıkları yere gidelim, kültürümüze doğru bir u dönüşü yapalım düşünceleriyle… Bayramınızı kutlar, bayramın bayram havasın da, mutluluklara vesile olabilmesi için bayramların bayram gibi yaşanması dilegiyle… Selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil --- Remmuz (Ramazan) 15 --- www.vatandasfikri.com
|