İNSANIN ARAÇLAŞTIRILMASI
İnsani Seviyedeki Ekonomik, Sosyal, Hukuki, Eşitsizliğin, İnsan Toplumlarını Sorunlara Acık Hale Getiriyor!! Fikri Adil
İnsan her şeyin ölçüsüdür demiş Protagoras, bizim dinimiz insan eşrefi mahlukattır demiş, başka bir şairimiz, bence düşünür, Yaratılanı severiz Yaratandan dolayı demiş Yunus Emre’miz… Tüm bu mesajları anlamak yerine, uygulamak yerine liberal ekonominin en bilinçsiz halini, para ve mal hırsla birleştirerek uygulamaya başlamışız.. Sadece bizden bahsetmiyorum dünyanın birçok ülkesinde, toplumun da durum budur…. Bunun nedeni nedir?
Siyasal sistemler mi, olabilir, siyasal sistemlerin ekonomik ve sosyal hayata yansımasımıdır olabilir, yoksa insan dogasına en uygun sosyal, siyasal, ekonomik sistem bu vahşi sömürüye ve istismara acık olan liberal ekonomik sistemlermidir? Dünyanın en zengin 2000 ailesinin mal ve serveti dünya nüfusunun yarısının, 4.5 milyar kişinin mal ve servetine denk bir servet ve ekonomik eşitsizlik varsa ki araştırmalar bunu doğruluyorlar… Dönelim ülkemize, sadece son iki, üç yıl içinde salgından bu yana ücretlilerin milli gelirden aldığı pay, 2019 yılında milli gelirin yüzde 31,4’ünü alırken bu oran 2021’de yüzde 27’ye düştü. Şirketlerin milli gelirden aldığı pay ise son iki senede yüzde 42,9’dan 47’ye yükseldi. Durum bu kadar net, bu zengin zümre bu paraları ne yapıyor?
İşçisine verecegi ücreti, hakkının geregi gibi vermiyor, devletine verecegi vergiyi layıkıyla vermiyor, ne vatandaşı işçiden, ne devletinden, nede ülkesinden daha önemli gördüğü paraya önemli diyor gibi halleri var…. Devlet bu nedenle dolaylı vergiler, yani kullandığımız mal ve ürünlerin içindeki vergi örnegin sıgara, alkollü içki, petrol ürünlerinin yarısına yakını vergilerden oluşuyor olabilir, hesaplamak, araştırmak lazım… Vergi doğru dürüst verme, işçilerin hakkını verme, bu kadar parayı ne yapıyorlar derseniz… Bir zengin sohbetinde kendi ifadeleriyle ya biz bu kadar parayı ne yapacağız, adamın harcama dışında düşüncesi yok gibi… Yatırım yapmak, vergi vermek, hayır hasenat işleri yapmak gibi niyeti yok, para için insanlığından ve insanlardan vazgeçmiş görünüyorlar…. Devam ediyorlar, masada sadece ben fakirim.. Kendimize iyi bir ev aldık, çocuklarada aldık, kendimize iyi bir araba aldık cocuklarada aldık, şimdi bu parayı ne yapacağız? Kefenine cep diktir ….. Sonra digeri alıyor sözü, 15 milyonluk ihale aldım evet geldim tarhana var ne yiyecegiz biz bunu biliyoruz diyor… Çok uzun süre geçti digerlerini hatırlayamadım, hepsi buna benzer şeyler söyledi…. Ben döndüm bu kişilere onların bakış acısıyla, haddimi aşarak şunları dedim, bu paralar bu toplumun parası bu toplumdan mal alıyor bu topluma mal veya hizmet satıyorsunuz.. Verginizi düzgün veriyormusunuz, işçilerle yaptığınız kari paylaşıyormusunuz, hayır hasenat işleri yapıyormusunuz, daha da önemlisi bu paraları lükse harcamak yerine yeni iş ve istihdam yaratmak için yatırım yapıyormusunuz? Bana bu sorular üzerine tuhaf tuhaf baktılar, benimle zaten muhatap olmuyorlardı, bu sefer tamamen konuyu da degiştirerek beni dikkate almadılar… Şimdi bunları neden anlatıyorum, bir deprem olmuş da ondan..
Kar hırsıyla binaları cürük yapan, daha lüks bir arabaya binmek için bu cürük binaların depremde yıkılacağını düşünmeyerek insanı, insanlarımızı yok sayan bu zihniyet ile topyekün mücadele edilmesi gerek.. Hem dünya genelinde, hem de ülkemizde… Bunların karşısında sosyal demokrat ekonomik ve siyasal sistemlerle şitdede baş vurmadan hukuki, kültürel olarak mücadele edilmelidir.. Yoksa insan araçsallığının, insanlıktan çıkan insanımsılara yaptırdıkları işte bunlar…. Savaşta ve çürük binalarda insanı çıkarları geregi ölmesini umursamamaktırlar…. Bunlarla mücadele insaniyet farzıdır… Ülkemiz de Benim gibi orta halliler ve fakirlerin gelirleri düşerken bankadaki milyoner sayısının hızla artması üzerine, eşitsizliklerle bakarak devam edelim mi? Adeta insaniyet den çıkmışların para kazanma yarışlarını görüyoruz…
Aralık 2021’e kıyasla 290 bin 10 mudi artarak 760 bin 982’ye ulaştığına göre bir yıl içinde milyoner sayısı 450-500 bin artmış diyebiliriz.. BU kadar milyoner sayının artması demek, yoksulluğun daha çok artması demektir.. Bu durum ise topluma başımı sokacak bir çatı olsun yeter, saglamlığı çürüklüğü önemli degile getirmektedir, daha iyi yaşam degil elindeki ile idare etmeyi ögütleyen bu zenginler, bunların yağdanlığı siyasiler ve din adamları, bunlara son zamanlarda yağdanlığa teşne olmuş bazı akademisyenler ve gazekicilerde bunlara eşlik etmeye başladılar... Kısacası insanı araçlaştıranlar daha organizeler ve sesleri daha gür çıkıyor… Bu durum ise çürük binalar, mutsuz yaşamlar, olarak sosyal yaşama yansıyor… Çözüm daha insani, hukuki, ekonomik ve sosyal, dini sistemler, bunun için eğitim ve iletişim başta olmak üzere tüm araçlarla, daha insani daha hukuki, ekonomik, siyasal, sosyal, mücadelelerle insanın araçsallıktan kurtuluşuna ulaşılır, umuduyla.. Selam ve Sevgilerimle..
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 13.2.2023
Kaynaklar
1* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51171233
https://tr.euronews.com/2022/05/23/iscinin-milli-gelirden-ald-g-pay-duserken-
sirketlerinki-art-yor#:~:text=T%C3%BCrkiye'de%20%C3%BCcretliler%202019%20y%C4%B1l%
C4%B1nda,'dan%2047'ye%20y%C3%BCkseldi.
2*https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/milyoner-sayisi-katlandi-hesabinda-1-milyon-tl-ve-u%CC%88stu%CC%88-para-bulunan-kisi-sayisi-yu%CC%88zde-82-artti-2027129
3* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51171233
|