SAĞLIKLI TOPLUM

(BİREYSEL TALEPLER, TOPLUMSAL İMKANLAR)

Her fert toplumdan beklenti içinde olur, öte yandan toplum da ferdinden bir şeyler bekler. Bu beklentilerini dengeleyebilen toplumlar, sağlıklı toplumlardır diyebiliriz…

Şimdi toplum iş versin istiyoruz, toplum iyi bir organanizasyon kuramamışsa, 5 000 Veteriner gerekirken, 15 000 Veteriner, 20 000 Türkce öğretmeni gerekirken , 50 000 Türkce ögretmeni … İhtiyaca göre meslek mensubu yetiştirme organizasyonu kuramamışsak… 1 000 000 işçi gerekirken 2 000 000 işçi iş ararsa iş bulma umudumuz azalacak ve bu alan da sıkıntılar olacaktır kanaatindeyim…

Hepimiz at bekleriz, araba bekleriz, yat bekleriz kat da bekleriz… Toplumsal organizasyon iyi degil de üretim kapasitemiz düşükse, yada atılsa, yani üretim yoksa… Beklentilerimiz nasıl gercekleşecek? İki yol var gibime geliyor, ya beklentilerimizi düşürecegiz, yada üretim kapasitemizi artıracagız… İkisi de olabilir ama biz bu konuda da kararsız gibi görünüyoruz…

Genel hatlarıyla, ekonomik görünümümüzün, %60'a yakın hizmet sektörü, geriye kalan %40 sanayi, tarım ve inşaat sektörünün oluşturduğu görüyoruz… Eee tarımdan anlaşılıyor ki tarlalarımız atıl duruyor, uzun süredir nadas da… Bunu nereden anlıyoruz, birçok tarım ürününü ithal eder hale geldik, yani kendi, kendimizi besleyemiyoruz… Sanayiden anlaşılıyor, silah, ilaç, bilgisayarlar, cep telefonları ve birçok bilgi teknolojisine dayalı ürün ithal ediyoruz demek ki bu alanda da üretmiyoruz… Eee petrol ve dogaz da ithal ediyoruz… Bu da bizim oturup şakamızı önümüze koyup, düşünmemiz gerektiğine işaret ediyor…

Evet düşündük nasıl üretimimizi artırırız diye… Tarımda üretim neden duraganlaştı neden acep diye, maliyetler ve aracı karları neden olabilir mi? Olabilir, o zaman maliyetleri desteklerle, teşviklerle düşürelim, üretilen ürüne dayalı teşvik sistemine geçelim… 10 kg ürün üretenin o ürününün maliyetinin yarısı karşılayalım… Aracı karlarını düşürecek bir organizasyon pazarlar da yapalım … Üretenin eli güçlensin yani…

Sanayi de durum biraz daha karışık, tarımda sonuç almak kolayken sanayide işler biraz daha zor… Şunu da biliyoruz ki zoru başaranlar ayakta kalıyor…  Zoru başarmak için de düşünmek ve çalışmak gerekiyor…

Üniversiteler, Ar-Ge faaliyetleri içine girecek sanayiye bu alanda hizmet verecekler,  faaliyetleri verimli hale g-nasıl getiririz diyecekler ve bu konu üzere planlar, projeler sunarak verimli hale getirecekler, sonra kurumsallaşmış sanayi şirketleri kendi içlerin de Ar - Ge'ye daha çok pay ayıracaklar… Bu Araştırma ve Geliştirme öncelikle mevcut alanlardaki üretim aşamalarında nasıl maliyeti düşürebiliriz diyen araştırmalar olacak ve yapılacak, sonra teknik alanlarda nasıl bir gelişme sağlarız ve bu gelişmeler gelecekte hangi alanlar da olsa gelecege doğru daha iyi yatrıımlar yapılır sorularına cevaplar üretecek… Üniversiteler ve Ar-Ge birimleri bu gibi konuları çözüme bağlayacak ve hem siyasal erke, hemde sanayiye paket düşünce projeleri sunacak ki bu alanda beklediğimiz atılımı yapabilelim.. Yoksa bekler dururuz…

Demokrasi ve laiklik gibi insanı özgürleştiren, düşüncenin önünde ki engelleri kaldıran siyasal ilkelerin de iyi işlemesini saylayacağız ve böylece toplumsal üretim, bireysel talepler dengesini sağlayarak daha sağlıklı toplum olacağız kanaatindeyim…

Ayrıca bir soruna da daha deginmeden toplumsal sağlık sorununu aşamayacagımızı düşünüyorum… Toplumsal degerlerin yaşanması… Bu konu üzerine de düşünmemiz gerekiyor, bir bizim degerlerimiz, iki evrensel degerler… Gelcekte anlaşılan o ki iletişim ve ulaşım imkanları arttı, artıkcada daha çok evrende ki insanlarla temasımız olacagı için çocuklarımızı kendi degerlerimiz ve evrensel degerlerle sentez yaptığımız yeniden üretilen degerlerle yetiştirerek… Adeta hem kendi vatandaşımız hemde dünya(evren) vatandaşları olarak yetişmelerine özen göstererek bu alanda ki sorunlarımız da aşmış oluruz kanaatiyle…

Böylece kendi içimizde üretim ve tüketim dengesini sağlar, degerlerimiz içinde yaşayarak refah seviyemizi ve siyasal standartlarımızı yükselterek, evrensel degerlerle de bu alanda daha çok saygı duyan ve duyulan sağlıklı bir toplum olabiliriz düşünceleriyle selam ve sevgilerimle…

Not: Elektirikli araba ve motorları enerji bağımlılığından bizi kurtacagı düşünülmekte iken neden hala, araba modeli ve marka üretmiyoruz?

Fikri Adil --- Şubat 15 – www.vatandasfikri.com