SİYASETCİLER VE TARFCILARI
( Siyasetimizde ki Vasatlıkların Kaynakları)
Her siyasetçi, her siyasal sistem taraftarlarıyla, vatandaşlarıyla olumlu ilişkiler kurmak ihtiyacı duyar, hele bu demokratik bir sistemse sistemin istikrarı ve işleyişi için bu adeta gereklidir. Vatandaşların talep ve ihtiyaçlarının siyasal sistem tarafından dikkate alındığı ve sistemin iyi işlemesinin buna bağlı olduğu düşüncesi dilerim bizim siyasetçilerimizin de düşüncesi olur. Aksi gelişmeler, ise birey-sistem, birey vatandaş, bütünleşmesini vatandaşların ülkeye aidiyet duygusunu tehlikeye atabilir… Aidiyet ilişkisi geliştirememe, bütünleşememe durumu; siyaseten sorunlara, toplumsal anomiye ve yabancılaşmaya neden olduğunu sosyal ve siyasal bilimciler defaten açıklamışlardır.
Topluma aidiyet ne için ne gereklidir? Toplumsal işleyişin adil olduğu, nimetin de külfetin de paylaşıldığını, sosyal devletlerinin olduğunu bu nedenle de ben bir sorun yaşarsam, bu devlet, bu toplum bana yardımcı olur duygusu gerekir ki, bizim toplumda öyle bir anlayış varmıdır? Bırakın böyle bir düşünceyi, anlayışı tersi olduğunu, düşünenler daha çoktur. Bu tür toplumlarda yabancılaşma kaçınılmazdır. Yabancı, bizden olmayanlar değil bizden olup da bizden uzaklaşanlardır… Aynı zaman da ekonomik ve bilişsel olarak da çok yüksek seviyeye çıkanlarda da aynı sorun görülmektedir… Bunun yanı sıra devletin kurumsal işletişine de güven azalmıştır, hangi kurmumuza ne kadar güvenilir çeşitli veriler vardır ama hangisini ele alırsak alalım kurumsal güvenilirlik yerlere yeksan… Aynı şey kültürel olarak da söz konusu, siyaseten yapılan hataların yanı sıra her yeri siyasileştiren siyasetçiler eliyle kültürel erezyonda bize benzeyen toplumlar arasında en yüksek seviye de olanlar arasında olduğumuzu düşünüyorum… Bunu son iktidarlar dönemi içinde değil artık bu siyasal bir gelenek olmuş, daha da kötüsü normal hal almıştır…
Kültürel erezyona maruzuz değil mi, siyasal erezyona maruzuz değil mi, bunların bir doğal olanı zaten işliyor, dünyada iletişimle birlikte kültürel erezyon ve devamında sentez kültürler ortay acıkıyor… Bu bir yere kadar kanılmaz, asıl sorun bizim bu alanlardaki yanlış kararlarımıza dayalı hızlı erezyondur… İşte bu nedenle siyasilere eyyy siyasiler oralarda olma gerekçeniz neyse onu yapın… Bu erezyonların önüne geçin nasıl mı?
Nereden başlayalım derseniz adalet sisteminden, onu kontrol etmeye çalışmak yerine herkese adalet dağıtarak hizmet etmesini sağlarsak, işte o zaman erezyonları yavaşlatabiliriz… İkinci zafiyet doğuran alan ise parti içi demokrasinin yokluğudur, ön seçimlerin olmamasıdır… Partide otorite, lider yerine ilkeler ve kurallar olsun, adaylar ve görevlendirmeler demokratik kaidelere uygun olsun, görev alanlar yasama, yargı muhalefet denetimine acık olsun ki bu hızlı yozlaşma ve erezyonun önüne geçilsin… Bu alanlarda reformlarla toplumuna kişilerin yabancılaşması en aza indirilebilsin…
Eyy siyasiler ve onların tarafcıları artık bazı şeyleri görelim, böyle giderse ne siyaset kurumuna, nede devletin birçok kurumuna güven kalmayacak, işin daha da kötüsü kendi taraftarlarınız bile size güvenmez olacak ki Allah korusun tüm güveni yemiş olacağız… Şimdilik kendi taraftarları taraf olduklarına güveniyorlar… Bu sorun üreten siyaset devam ederse burası da güven erezyonundan nasibini alacaktır…
Gelelim siyasetçilerimizin bu sorunlar karşısındaki tavırlarına, tavırları nedir, derseniz? Herkes kendi suçlusunu, her taraf taraftarlarının ayrıcalıklarını normal sayıyor,… Ama karşı tarafdan ister dil sürçmesi olsun, ister hatayla olsun, ister komploya dayalı olsun bir suç iması buldumu balıklama karşı tarafa gol atmayı siyaset sanan siyasiler, artık bu iyiden iyiye bu siyasetimizin normali olmuştur… Eee gerçek siyaset ne olacak, onu da bu kayıkçı kavgasından arta kalan zamanda yapacaklardır umudumuzu kaybetmeden… Devam edelim…
Siyasetin asıl görevinin toplumsal sorunları çözmek olduğunu, devleti hukuk kurallarına göre yönetmek olduğunu, devletin, iktidarın ayrıcalık değil adalet dağıtmak olduğunu, hakem olduğunu, muhalefetin iktidarı denetlerken aynı zaman da iktidara alternatif bir politika, toplumsal sorunlara alternatifler ve çözümler üretmek gibi önemli bir görevi olduğunu… Toplumsal tabanların sesi olmaya çalışan küçük diğer partilerin ise toplumun farklı sesi olmaya devam etmesi gerektiğini, siyaseten başarısız bile olsalar sanki bir düşünce kuruluşu gibi çalışarak topluma katkılar sunmaları geregini… Toplumun kültürel farklılıklarına saygı duyarak, T.C vatandaşlık bilincini topluma yayarak, farklı düşünce ve yaşam tarzlarına karşı saygılı davranarak siyaset yapılması durumun da yaşanılan bu siyaseten ve kültürel erezyonların önüne geçebiliriz düşüncesiyle… Sorunlarımızı teşhis ederek çözümler sunmak gereğiyle…
Bu sorunları ben bir vatandaş olarak görüyorum da, olayları sadece kendi gözlüklerinden görmeye alışmış siyasetçi taraftarları, siz siyasetciler o kadar danışmanınıza ve yardımcılarınıza rağmen göremiyormusunuz? Göremiyorsanız büyük sorun, görerek böyle es geciyorsanız daha büyük bir sorun… Bu sorunları ben gündeme taşıdım, siz çözüm önerileri sunun, bulamazsanız danışmanlarınıza, yardımcılarınıza sorun, sakın ha taraftarlarınıza, fanatiklerinize sormayın onlar sizi gazlar, yanıltırlar… Selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil -- 14.04.2016 08:36 – www.vatandasfikri.com
|