İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
17.2-4.3.1923 İZMİR İKTİSAT KONGİRESİ

İzmir İktisat Kongresi 1135 delege ile 17 Şubat - 4 Mart 1923'de toplandı. İzmir İktisat Kongresinde, Yeni Türkiye'nin ekonomik sorunları tartışıldı. Ayrıca, Lozan'da devamı istenen kapitülasyonlar ve diğer imtiyazların kabul edilmeyeceği ifade ediliyordu. Bu kritik devrede, ekonomik sorunları düzenlemek için kararlar alan İzmir İktisat Kongresinde savaşlardan yorgun çıkan halka, ekonomik yön vermek ve harap olan yurdu kalkındırmak için yapılması gerekenleri tespit etmek amaçlanıyordu. İzmir İktisat Kongresi sonunda; kongreye katılanlar oybirliği ile Misak-ı İktisadı kabul ederek, modern ve müreffeh Türkiye için canla başla çalışmaya and içti.

Kongerede ;

  • Hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulmasına,

  • Özel Girişimcilerin Desteklenmesine,
  • Yatırmcılara kredi sağlayacak bankaların kurulmasına,
  • Günlük tüketim mallarına öncelik verilmesine,
  • Önemli kuruluşların millileştirilmesine,
  • Sanayii teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin milli sanayiin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi,
  • Yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması,
  • Sanayi banka

 ATATÜRK'ÜN KONGREDE YAPTIĞI KONUŞMA

Efendiler;

Aziz Türkiye'mizin iktisadi tealisi esbabını aramak ve bulmak gibi vatani, hayati ve milli bir gaye-i mukaddese için bugün burada toplanmış olan sizlerin, muhterem halk mümessillerinin huzurunda bulunmakla çok mesut ve bahtiyarım.

Efendiler;

Uzun gafletlerle ve derin lakaydi ile geçen asırların bünye-i iktisadiyemizde açtığı yaraları tedavi etmek ve çarelerini aramak; memleketi mamuriyete, milleti Refahiye ve saadete isal yollarını bulmak için vuku bulacak mesainizin muvaffakiyetle neticelenmesini temenni eylerim.

Arkadaşlar;

Sizler, doğrudan doğruya milletimizi temsil eden halk sınıflarının içinden ve onlar tarafından müntahab olarak geliyorsunuz. Bu itibarla memleketimizin halini, ihtiyacını, milletimizin elemlerini ve emellerini yakından ve herkesten daha iyi biliyorsunuz. Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınması lüzumunu beyan edeceğimiz tedbirler, halkın lisanından söylenmiş telakki olunur ve bunun için en büyük isabetlere malik olur. Çünkü halkın sesi, hakkın sesidir. Efendiler;

Tarih, milletimizin itila ve inhitatı esbabını ararken birçok siyasi, askeri, içtimai sebepler bulmakta ve saymaktadır. Şüphe yok bütün bu sebepler hadisat-ı ictimaiyede müessirdirler. Bir milletin doğrudan doğruya hayatiyle alakadar olan, o milletin iktisadiyatıdır. Tarihinin ve tecrübenin tespit ettiği bu hakikat bizim milli hayatımızda ve milli tarihimizde tamamen mütecellidir. Hakikaten Türk tarihi tetkik olunursa itila, inhitat esbabının iktisadi mesailden başka bir şey olmadığı derhal anlaşılır.

Efendiler;

Tarihimizi dolduran zaferler, yahut izmihlallerin kaffesi ahval-i iktisadiyemizle münasebettar ve alakadardır. Yeni Türkiye'mizi layık olduğu mertebe-i resanete isâl edebilmek için, behemehal iktisadıyatımıza birinci derecede ve en çok ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz, zamanımızın tamamen bir iktisat devrinden başka bir şey değildir.

Bir milletin esbab-ı hayatiyesini, refahiyet ve saadetini teşkil eden iktisadıyatla iştigal etmemesi, edememesi nazar-ı dikkati calib bir keyfiyettir. İtirafa mecburuz ki, iktisadiyatımıza lüzumu kadar ehemmiyet verememiş bulunuyoruz. Bir milletin esbab-ı hayatiyesiyle iştigal etmemesi veya edememesi, o milletin yaşadığı edvar ile ve o edvarı tespit eden tarih ile çok alakadardır. Bunun esbabını geçirdiğimiz edvarda, bilhassa tarihimizde arayabilirsiniz. Şimdiye kadar hakiki manasıyla milli bir devir yaşamadık, binaaleyh milli bir tarihe malik olamadık.

Bu noktaya biraz izah edebilmiş olmak için hep beraber Osmanlı tarihini hatırlayalım: Osmanlı tarihinde bütün gayretler, bütün mesai milletin arzusu, amali ve ihtiyacat-ı hakikiyesi nokta-i nazarından değil, şunun, bunun amalini, ihtirasatını tatmin nokta-i nazarından vuku bulmuştur.

Mesela, Fatih İstanbul'u zaptettikten sonra yani Selçuki Saltanatıyla Şarki Roma İmparatorluğu'na tevarüs eyledikten sonra Garbi Roma İmparatorluğu'na da konmak istedi. Bunun içinde büyün milleti bu hedefe doğru şevketti.

Mesela; Yavuz Sultan Selim, Fatih'in açtığı Garb cephesini tespit ile beraber Asya İmparatorluğu'nu birleştirerek büyük bir İslam ittihadı meydana getirmek istedi.

Kanuni Süleyman, her iki cepheyi tevsi etmek, bütün Bahr-i sefidi bir Osmanlı havzası haline getirmek Hindistan üzerinde nüfuz tesisi gibi şahane bir siyaset takip etmek istedi ve tabii bunun içinde unsur-ı asliyi, milleti kullandı.

Arkadaşlar;

Bütün bu ef'al ve hareket tetkik olunursa, görülür ki, bu kudretli ve azametli padişahlar, siyaset-i hariciyelerini; emelleri, arzuları ve ihtiraslarına istinad ettirmişler ve teşkilat ve siyaset-i dahiliyelerini, bu mevlud-i ihtirasat olan siyaset-i hariciyelerine göre, tanzim mecburiyetinde kalmışlardır.

Halbuki teşkilat-ı dahiliyenin, siyaset-i dahiliyenin vüs'at ve tahammül derecesinde bir siyaset-i hariciye takip eylemek mecburiyeti vardır. Aksi takdirde felaket ve hüsran muhakkaktır.

Filhakika Osmanlı Hakanları asıl olan bu noktayı unuttular. Bütün ef'al ve harekatlarını hayaller ve emeller üzerine bina ettiler. "Teşkilat-ı dahiliyeyi" siyaset-i hariciyeye uydurmak mecburiyeti hasıl olunca, zaptettikleri mahallerdeki anasırı, olduğu gibi muhafaza mecburiyetinde kaldıktan başka onlara istisnalar, imtiyazlar bahşettiler.

Diğer taraftan unsur-i asliyi, uzun seferlerde, fütuhat meydanlarında dolaştırttılar ve bu suretle kendi kendini tahrib etmiş oluyordu.

Bu itibarla Millet, yani unsur-i asli kendi evinde, kendi yurdunda esbab-ı hayatiyesini istihsal için çalışmaktan mahrum bir halde bulunuyordu. Bu tacidarlar, milleti böyle diyar diyar dolaştırmakla iktifa etmiyorlar; belki fütuhat dairesi dahiline giren halkı memnun etmek, ecnebileri memnun etmek için, unsur-i aslinin hukukundan menabi-i iktisadiyesinden bir çok şeyleri (atiyye) olarak onlara bahşediyorlardı.

Mesela Fatih zamanında Cenevizlilere verilen imtiyazlar bu kabildendir. Nitekim bu imtiyazlarla açılan yol bilahare kendisinden sonra tevesü etmiş bulunuyordu. Ve bu imtiyazat, devletin en kuvvetli zamanında, vukubuluyordu ve bunlar, mahza ihsan-ı şahane olmak üzere vukubuluyordu. Kanuni zamanında Venediklilerle bir ticaret muahedesi yapılmak istenmişti. Padişah bunu şerefine mugayir buldu. Zira ona göre muahede, müsavi devletler arasında yapılabilirdi. Halbuki o zaman Venedikliler bir bende makamında idiler. Öyle olmakla beraber ona müsaadatta bulunuldu. İşte bu müsaade kelimesi bilahare (kapitülasyon) kelimesi ile tercüme edilmişti. Bu, arz-ı teslimiyete mecbur olanlar ve bir kal'a içinde mahsur olanlar arasında kullanılan bir kelimedir.

Millet, eviyle ve esbab-ı hayatiyesiyle iştigalden memnu olarak diyar diyar dolaştırılıyorken bu diyarlar halkı birçok imtiyazlara malik olarak çalışıyor, yani fatihler unsur-i asliyi peşine takarak kılıçla fütuhat yaparken, zaptolunan memalik ahalisi kazandıkları imtiyazlarla, muhtariyetlerle sapanlarına yapışıyorlar ve toprak üzerinde çalışıyorlardı.

Fakat efendiler alelacele fütuhat yapanlar, sapanla fütuhat yapanlara binnetice terk-i mevki etmeğe mahkümdur. (Alkışlar) Bu bir hakikattir ki , tarihin her devrinde aynen vakidir. Mesela Fransızlar Kanada'da kılıç sallarken oraya İngiliz çiftçisi girmiştir. Bir müddet kılıçla sapan yekdiğeriyle mücadele etti.Ve nihayet sapan galebe çalarak İngilizler Kanada'ya sahip oldu. (Alkışlar) Efendiler; Kılıç kullanan kol yorulur, fakat sapan kullanan kol her gün daha çok kuvvetlenir ve her gün toprağa daha çok sahip olur. (Alkışlar) Efendiler;

Osmanlı fatihleri, hakanları, müstevlileri unsur-i asli ile beraber sapanın önünde mağlup olup ric'ate başladıktan sonra asıl felaketlerin büyüğü başladı. Atiyye-i Şahane olarak ecnebilere bahşedilmiş olan ve memleket dahilindeki gayr-ı Müslimlere verilen herşeyi hukuk-i müktesebe telakki olundu. Fakat ecnebiler bununla iktifa etmediler; her gün bunu tevsi için aradılar ve buldular. Anasır-ı dahiliye, muhafazaya muktedir oldukları imtiyazata istinaden ve haricin tertibat ve müzaharetine sığınarak siyasi bir mevcudiyet iktisabı için çalışmaktan geri durmadılar. Ecnebiler bir taraftan anasır-ı dahiliyeyi teşvik, diğer taraftan müdahale ile devlet ve millet aleyhine yeni imtiyazlar alıyorlardı. Bu tazyikat-ı mütemadiye altında zaten fakir düşmüş olan anayurdu ve unsur-i asli, devlete verebilecek parayı güç tedarik edebiliyorlardı. Fakat tacidarlar, saraylar, bab-ı aliler debdebeyi idame için paraya muhtaçtırlar. Bunun için, bunu temin çarelerine tevessül etmiştiler. O çarelerde harici istikrazlar akdi oluyordu. Fakat istikraz şeraitini o kadar fena yapıyorlardı ki, bazılarını ödemek mümkün olmamaya başladı. Ve nihayet birgün devletler Osmanlı Devleti'nin iflasına karar verdiler ve düyun-ı umumiye belasını başımıza çöktürdüler.

Efendiler;

Milletin duçar olduğu bu hazin hal ve bu sefaletin esbabını arayacak olursak, doğrudan doğruya devlet mefhumunda buluruz. Biliyorsunuz ki, Osmanlı Devleti saltanat-ı şahsiye ve en son beş on sene zarfında da saltanat-ı meşruta esasına müsteniden idare-I hükümet ediyordu. Saltanatı şahsiyede her hususta yalnız tacidarların arzu, emel ve iradeleri hakimdir.

Milletin arzu, emel, irade ve ihtiyaçları mevzubahis olmaktan uzaktır. Millet, amal ve iradesinden tecerrüd etmiştir. Tacidarlar kendilerini Allah tarafından gönderilmiş bir şahsiyet-i ilahiye farzederler. Etrafını alan menfaatperestan, padişahın zihniyet ve arzusunu bir lazıme-i semaviye, bir lazıme-i Kur'aniye gibi herkese telkin ederler. Bu telkinat karşısında birgün bütün halk, bu arzu ve iradelerin - bila muhakeme iradat-ı semaviye olduğuna kani olur. Bundan tecerrüde rıza gösteren bir milletin akibeti felaket, musibettir.

Arkadaşlar;

Son tavsif ettiğim noktada artık Osmanlı Devleti hakikatte ve fi'len mahrum-i istiklal bir hale getirilmişti. Bir devlet ki, teb'asına koyduğu vergiyi ecnebilere koyamaz; bir devlet ki gümrükleri için rüsum muamelesi vesaire tanzimi hakkından men'edilir, bir devlet ki ecnebiler üzerinde hakk-ı kazasını tatbikten mahrumdur. O devlete müstakil denilemez.

Devletin ve milletin hayatına yapılan müdahalat bundan daha fazladır. Milletin ihtiyacat-ı iktisadiyesinden olan mesela şömendöfer inşası, mesela fabrika yapmak için devlet serbest değildi! Böyle bir şeye teşebbüs olunursa behemehal müdahale olunurdu. Hayatını teminden aciz olan bir devlet müstakil olabilir mi?

Osmanlı ülkesi ecnebilerin müstemlekesinden başka bir şey değildi. Osmanlı halkı, Türk milleti esir vaziyetine getirilmişti. Bu netice, arzettiğim gibi milletin kendi irade ve hakimiyetine malik bulunamamasından, şunun bunun elinde istimal edilmesinden neş'et etmişti.

O halde diyebiliriz ki, milli bir devir yaşamıyorduk. Milli tarihe malik bulunmuyorduk. Osmanlı tarihi padişahların, hakanların, zümrelerin dasitanı mahiyetinde idi. Mazinin tarih diye uzattığı kitabın mahiyeti bundan ibarettir.

Arkadaşlar;

Milletin hakimiyetine sahib olamaması yüzünden dahil olduğumuz Harb-i umumiden ve bu harb-i umumide kıymetli evlatlarınızdan mürekkeb kahraman ordularımızın Galiçya, Romanya, Makedonya, Kafkas Şahikaları , Tur-i Sina çöllerinde duçar olduğu zahmetleri hatırlatacak kadar çok zaman geçmedi ve en nihayet bu Harb-i umuminin şeametli neticesi de malumdur. Bilhassa Mondros mütarekesiyle açılan devrin manzarasını biran düşünmek isteyecek olursanız baştan aşağı kadar bir manzara-i inhilalden başka birşey olmadığını anlarsınız. Devletler her türlü hukuk-i insaniyeden tecerrüt ederek memleketimizin en kıymetli ve en feyzdar yerlerini çiğnediler.

İzmir, Bursa, Eskişehir, Sakarya, Anadolu, Adana, Trakya, İstanbul vesaire gibi en aziz yerlerimizi çiğnediler. Fakat düşmanların bu tarz-ı hareketten daha elim bir nokta varsa, o da bu memleketin asırlarca başında bulunan insanların dahi düşman saflarına geçmiş bulunmasıdır. (Kahrolsun sadaları)

Arkadaşlar;

Biliyorsunuz ki, bu dahili düşmanlar, harici düşmanların yapmaya muktedir olamayacağı şen'i ve feci ef'al ve harekatı irtikabda tereddüt göstermemişlerdir. Harici düşman kuvvetleri saydığım aziz vatan topraklarında bulunurken, padişahın iradeleri ve neşrettiği fetvalarıyla ve hilafet ordularıyla bu masum millet şurada, burada izlal ve iğfal olunuyordu. Ve kendi mevcudiyetine karşı, farkına varamayarak, silah istimal ediyordu ve nihayet hep bildiğimiz veçhile Osmanlı Devleti tamamen münkariz olmuştu.

Fakat düşmanlarımız aynı zamanda Osmanlı Devletiyle beraber Türk Milletinin de mahvolduğunu zannetti. İşte bunda çok aldanıyordu. Osmanlı Devleti gibi çok devletler kurmuş olan Türk Milleti mahvolmazdı ve mahvolmamıştı. (Şiddetli alkışlar) Bilakis hayatına vurulan bu darbelerden harici ve dahili düşmanların acı darbelerinden birdenbire bütün tayakkuzlarını, bütün intibahlarını takındı, hayatını, şerefini kurtarmak için kemal-i şerefle başını kaldırdı. Ve müttehiden ve mütesaniden ortaya atıldı. (Şiddetli alkışlar) İşte milletimiz o dakikadan itibaren milli bir devre girdi; bir halk devresinin mebdeini kurdu. Millet bu mebdeden işe başladığı gün, kendisine hedef olan yolların ne kadar kesif zulmetler içinde bulunduğunu hatırlarız. Bu hal Millet'i ye'se düşürmedi. Kemal-i azm ile hedefine hatvelerini attı. Efendiler;

Milletimiz halas-ı kat'i ve hakikiye mazhar olabilmek için iki umdeye istinadın şart olduğunu anladı. Onlardan birincisi: Misak-ı Milli'nin ifade ettiği ruh ve mana.

İkincisi: Teşkilat-ı Esasiye Kanunumuzun tesbit ettiği gayr-ı kabil tebeddül hakayık.

Misak-ı Milli, milletin istiklal-i tammını temin eden ve bunun için iktisadiyatında inkişafına mani olan bütün sebepleri bir daha avdet idrak etmemek üzere lağveden bir düsturdur. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Osmanlı İmparatorluğu'nun, devletinin tarihe münkalib olduğunu idrak eden, onun yerine yeni Türkiye Devleti 'nin kaim olduğunu ilan eden bir kanundur. Bu devletin hayatınında bila kayd ü şart hakimiyetin milletin uhdesinde kalacağını ifade eden kanundur.

Bu kanun, hakimiyetin milletin uhdesinde kalabilmesi için halkın bizzat kendini idaresini şart kılan bir kanundur.

Artık Türkiye halkı için yegane mümessil teşrii ve icrai salahiyeti haiz olan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve hükümetidir. Diyen bir kanundur. Bab-ı ali yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi ve hükümetini koyan bir kanundur.

Efendiler;

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Hükümetinin milletten aldığı veçhile istiklal-i tam, hakimiyet-i Milliye umdelerine istinaden milleti zengin, memleketi mamur etmekten ibarettir. (Alkışlar)

Efendiler;

Bu umde icabı bütün cihan bilmelidir ki, artık Türkiye halkı; hakimiyetini hiçbir şahıs ve makama veremez. Hakimiyet demek şeref demek, namus demek, haysiyet demektir. Bir milletten bu evsaf-ı medeniye ve insaniyesinin terkini taleb etmek onu insanlıktan çıkarmak demektir. Efendiler;

Milletimiz bu iki esasa istinad eder. Çalışmaya başladığı günden bugüne kadar geçen zaman çok değil, üç buçuk, dört seneden ibarettir, fakat milletimizin kazandığı muvaffakiyat ve muzafferiyat bu senelere sığmayacak kadar çoktur, taşkındır, yüksektir ve kuvvetlidir. (Sürekli alkışlar)

Hakikaten irade-i seniyyeler; Hilafet orduları ve teşvikat ile olan isyanların kaffesi bastırılmıştır ve tüfeksiz, topsuz, parasız bulunduğu bir zamanda yeniden dünyanın en kudretli en azametli ordusunu teşkile kudretyab olmuştur. (Alkışlar) Orada daha hal-i teşekkülde iken birinci ikinci İnönü Sakarya zaferlerini ihraz etmiş (Alkışlar) ve cihanı hayretlerde bırakan en son muzafferiyeti de kemal-i şiddet ve süratle ihraz ederek düşman ordularını bire kadar mahvetmiştir. (Pek sürekli alkışlar yaşa, var ol sadaları)

İstiklal-i tam için şu düstur var: Hakimiyet-i Milliye, hakimiyet-i iktisadiye ile tarsin edilmelidir. Bu kadar büyük gayeler, bu kadar mukaddes, azametli hedefler kağıt üzerindeki düsturlarla, arzu ve hırsla husul bulamaz. Bunların tahakkuk-i tammını temin için yegane kuvvet, en kuvvetli temel iktisadiyattır. Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle tetvic edilemezse semere, netice paydar olamaz. En kuvvetli ve parlak zaferimizide tetvic eden semerat-ı nafiayı temin için hakimiyet-i iktisadiyemizin temin ve tarsini lazımdır.

Bu kadar feyizli, bu kadar kudretli olan yeni hükümetimizin düşmansız kalacağını farzetmek doğru değildir. Bunun için çok kundaklar koyarak münhedem etmeğe çalışacak ve suikasde teşebbüs edecekler bulunacaktır. Bütün bunlara karşı silahımız, iktisadiyatımızdaki kuvvet; resanet ve muvaffakiyetimiz olacaktır.

Efendiler;

Dahil olduğumuz halk devrinin, milli devrin milli tarihini de yazabilmek için kalemler, sapanlar olacaktır. (Alkışlar) Bence halk devri iktisat devri mefhumiyle ifade olunur. Öyle bir iktisat devri ki, memleketimiz mamur, milletimiz müreffeh ve zengin olsun. Bu noktada bir felsefeyi hatırlayınız o da: "El-kana'atu kenzün la-yüfna"

Bu felsefeyi yanlış tefsir yüzünden bu millete büyük fenalık edilmiştir. Allah yarattığı nimet ve güzellikleri insanların istifadesi için yaratmıştır. Allah zeka ve aklı bunun için verdi. Eğer vatan kupkuru dağ ve taşlardan, viran köy, kasaba ve şehirlerden ibaret olsaydı onun zindandan farkı olamazdı. Felsefenin sahibleri memleketi zindan ve cehennemden başka bir şey yapmamıştı. Bu vatan evlad ve ahfadımız için cennet yapılmaya layıktır. Bu faaliyet-i iktisadiye ile kaabildir. Öyle bir iktisat devri ki, artık milletimiz insanca yaşamasını bilsin ve o esbabı bilerek ona göre lazım olan tedabire tevessül etsin.

Arzumuz şudur: Bu memleketin efradı ellerinde nümuneleriyle, ziraat, ticaret, sanat, say ve sapanın mümessili olsun. Artık bu memleket fakir, millet hakir değil, belki memleketimiz zenginler memleketidir. Bu yeni Türkiye'nin adına, çalışkanlar diyarı denir. (Alkışlar) İşte millet böyle bir devir içinde bulunuyor, bu böyle bir devri ala edecek ve tarihini yazacaktır. Bu tarihte en büyük makam çalışkanlara ait olacaktır. (Alkışlar) Efendiler;

Türkiye İktisat Kongresi tarihte ilk defa ihraz-ı mevki-i bülend edecek bir kongredir. Ve sizler bu memleketin ihtiyacını, milletin ihtiyacını ve milletin kabiliyetini ve bunun karşısında dünyada mevcut olan çok kuvvetli iktisat teşkilatını nazar-ı dikkate alarak, alınması lazımgelen tedbirleri kemal-i vuzuh ile teati ve tesbit etmelisiniz. O tedbirler tatbik olundukça memleketimizin nurlara, feyizlere müstagrak olsun.

Arkadaşlar;

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Hükümetiniz tabii milletin amali dairesinde terakki ve teceddüde tamamen taraftardır. Bunun için mülk ve millete naf'i ittihaz edeceğiniz tedabiri memnuniyetle nazar-ı dikkate alacaktır.

Efendiler;

İktisadiyat sahasında düşünür ve konuşurken zannolunmasın ki, ecnebi sermayesine hasımız; hayır bizim memleketimiz vasi'dir. Çok say ve sermayeye ihtiyacımız var. Kanunlarımıza riayet şartıyla ecnebi sermayelerine lazımgelen teminatı vermeğe her zaman hazırız. Ecnebi sermayesi bizim say'imize inzimam etsin ve bizim ile onlar için faideli neticeler versin. Mazide, Tanzimat devrinden sonra ecnebi sermayesi müstesna bir mevkiye malikti, devlet ve hükümet ecnebi sermayesinin jandarmalığından başka birşey yapmamıştır. Her yeni millet gibi Türkiye buna muvafakat edemez. Burasını esir ülkesi yaptırmayız. (Alkışlar) Arkadaşlar;

son söz olarak demiştim ki; Memleketimizi artık esir ülkesi yaptırmayız. Nazar-ı dikkatinizi celbetmiş olan konferansın son müzekeratı bu nokta ile alakadardır. Lozan konferansının talike uğraması aynı mesele ve noktadan münbaistir. Ordularımız en büyük bir zaferi ihraz etmişler ve meşy-i muzafferranesini tevkif edecek hiç bir mania mevcut değildi. Böyle bir zamanda İtilaf Devletleri Hukuk-i tabiiye ve meşruamızı müzakerat ile tasdik edeceklerini, müzakeratla halledeceklerini söylediler ve bizi konferansa davet ettiler.

Millet, Meclis ve hükümetimiz samimi olarak sulh taraftarı bulunduğu için muzaffer ordularımızı durdurarak, heyet-i murahhasamızı Lozan'a gönderdik aylardan beri müzakerat, münakaşat devam etti. Muhatablarımız hukukumuzu tasdik etmiş olmadı.

Konferanstaki muhatablarımız bizimle üç dört senelik değil, üçyüz, dörtyüz senelik hesabatı rü'yet ediyorlar ve hala muhatablarımız Osmanlı Devleti'nin tarihe karıştığını ve bugün yeni Türkiye'nin mevcudiyetini, bunu kuran milletin çok azimkar, imanlı ve celadetli olduğunu, istiklal-i tamm ve hakimiyet-i milliyesinden zerre kadar fedakarlık yapamayacağını hala anlayamamışlardır. Bu yüzden İtilaf Devletleri düçar-ı tereddüt oldu. İstedikleri kadar tereddüt edebilirler. Bu millet artık kararını vermiştir. Bu millet için tereddüt devirleri çoktan geçmiştir. (Pek sürekli ve pek şedid alkışlar)

Devletlerin hey'et-i murahhasımıza verdikleri son proje bittabi şayan-ı kabul görülmedi. Ve diğer murahhaslar gibi bizimkiler de vaziyeti hükümet ve icab ederlerse, meclise izah etmek üzere memlekete avdet ediyorlar. Tabii istizahat olacaktır.

Nihayet bütün cihan bilsin ki, bu millet istiklal-i tammının temin edildiğini görmedikçe yürümeğe başladığı yoldan bir an tevakkuf etmeyecektir. (Alkışlar) Biz kimseden fazla birşey istemiyoruz, her medeni milletin malik olduğu şeylerden mahrum edilmemeliyiz. Haklarımız tabii meşrudur, bize lazımdır. Ne kadar haklı isek bunu müdafaa için de memleket ve milletimizin kabiliyet ve kudreti de o kadardır.(Alkışlar)

Efendiler;

Görülüyor ki, bu kadar kat'i ve yüksek bir zafer-i askeriden sonra dahi bizi sulha kavuşmaktan men'eden esbab doğrudan doğruya esbab-ı iktisadiyedir, mülahazat-ı iktisadiyedir. Çünkü bu devlet, bu millet hakimiyet-i iktisadiyesini temin ederse, o kadar kuvvetli temel üzerinde yerleşmiş ve teali etmeğe başlamış olacaktır ve artık bunu yerinden kımıldatmak mümkün olamayacaktır. İşte düşmanlarımızın, hakiki düşmanlarımızın muvafakat, bir türlü rıza göstermedikleri budur.

Efendiler;

Bu fi'len vaki olmuştur. Sulh denilen şeyin temini için ecnebilerin bu hakikati itiraf etmemekteki tereddütlerine mantıki mana vermek mümkün değildir. Çok şayan-ı arzudur ki, pek yakın bir zamanda onlar da bu hakikati itiraf ederler ve bütün cihan-ı medeniyetin pek büyük hahiş ve tahassürle intizar ettiği sulhun in'ikadına mani olmak mes'uliyetinden ictinab ederler. Şimdiden esbab-ı hayatiyetimizi temine başlamış bulunuyoruz. Ve bittabi hal-i sulhun in'ikadında daha büyük inkişafat oluyor.

Fakat muvaffak olmak için çok çalışmak lazım olduğunu bilmeliyiz. İktisadiyat, iktisadiyat diyoruz. Fakat arkadaşlar iktisadiyat demek herşey demektir. Yaşamak için, mesut olmak için, mevcudiyet-i insaniye için ne lazımsa bunların kaffesi demektir, ziraat demektir, ticaret demektir, say demektir, herşey demektir. Bütün bu hususta el'an memleket ve milletimizin ne halde olduğunu sizler çok güzel bilirsiniz. Tavsif etmek istemeyeceğim. Ancak memleketimizin vüs'ati ve nüfuzumuzun bu vüs'atle ne kadar gayrı mütenasib olduğunuda hatırlayınız. Bu vasi ve feyizli toprakları işleyebilmek, işletebilmek için noksan olan el emeğini behemehal fenni alat ile telafi etmek mecburiyetindeyiz. Memleketimizi bundan başka şömendöferler ile ve üzerinde otomobiller çalışır şoseler ile şebeke haline getirmek mecburiyetindeyiz. Çünkü garbın ve cihanın vesaiti bunlar oldukça, şömendöferler oldukça, bunlara karşı merkebler ve kağnı ile ve tabii yollar üzerinde müsabakaya çıkışmanın imkanı yoktur. Memleketimiz ziraat memleketidir. Bu itibarla, halkımızın ekseriyeti çiftçidir, çobandır. Binaenaleyh en büyük kuvveti, kudreti bu sahada gösterebiliriz ve bu sahada mühim müsabaka meydanlarına atılabiliriz. Fakat aynı zamanda sınaatımızı da tezyid ve tevsi etmek mecburiyetindeyiz. Eğer sanat hususunda yine müsamahakar olursak, o halde asar-ı sanayide yine haricin haraç-güzarı oluruz, mahsulat ve mamulatın mübadelatı ve servete inkılabı için ticarete ihtiyacımız vardır. Ticaretimizin agyar elinde kalması memleketimizin servetinden lüzumu kadar istifade edememeği bais olur.Fakat bütün bunlar söylendiği kadar basit ve kolay olmayan şeylerdir. Bunda muvaffak olabilmek için hakikaten memleketin ve milletin ihtiyacına mutabık esaslı program üzerinde bütün milletin müttehit ve hemahenk olarak çalışması lazımdır. Hey'et-i aliyeniz bu esasatın en kıymetlilerini inşallah bulup ortaya koyacaksınız "Arkadaşlar bence yeni devletimizin, yeni hükümetimizin bütün esasları, bütün programları iktisat programından çıkmalıdır. Çünkü demin dediğim gibi herşey bunun içinde mündemiçtir. Binaenaleyh evlatlarımızı o suretle talim ve terbiye etmeliyiz, onlarabu suretle ilim ve irfan vermeliyiz ki, alem-i ticaret, ziraat ve sınaatte ve bütün bunların faaliyet sahalarında müsmir olsunlar, müessir olsunlar, faal olsunlar, ameli bir uzuv olsunlar." Binaenaleyh maarif programımız gerek iptidai tahsilde, gerek orta tahsilde verilecek bütün şeyler bu noktai nazara göre olmalıdır. Maarif programlarımız gibi şuabat-ı devlet için tasavvur olunacak programlar dahi iktisat programına istinad etmekten kendini kurtaramazlar. Esaslı bir program tesbit etmek, program üzerine bütün milleti hemahenk olarak çalıştırmak lazımdır. Bizim halkımızın menfaatleri yekdiğerinden ayrılır sunuf halinde değil bilakis mevcudiyetleri ile muhassala-i mesaisi yekdiğerine lazım olan sınıflardan ibarettir. Bu dakikada sami'lerinin çiftçilerdir, sanatkarlardır, tüccarlardır ve işçilerdir. Bunların hangisi yekdiğerinin muarızı olabilir. Çiftçinin sanatkara; sanatkarın çiftçiye ve çiftçinin tüccara ve bunların hepsine, yekdiğerine ve ameleye muhtaç olduğunu kim inkar edebilir.

Bugün mevcut olan fabrikalarımızda ve daha çok olmasını temenni ettiğimiz fabrikalarımızda kendi işçilerimiz çalışmalıdır. Müreffeh ve memnun olarak çalışmalıdır. Ve bütün bu saydığımız sınıflar aynı zamanda zengin olmalıdır. Ve hayatın lezzet-i hakikisini tadabilmelidir ki, çalışmak için kudret ve kuvvet bulabilsin. Binaenaleyh programdan bahsolunduğu zaman adeta diyebiliriz ki, bütün halk için bir say misak-ı milisi mahiyetinde olan program etrafında toplanmakta hasıl olacak olan şekl-i siyasi ise alel'ade bir fırka mahiyetinde tasavvur edilmemek lazımgelir ve bade's-sulh vukua gelebilecek böyle şekl-i siyasinin şimdiye kadar olduğu gibi milletin azim ve imanıyla ve vahdet ve tesanüdün birbirine müzahir olmasıyla muvaffak olacağı hakkındaki kanaatim kavidir ve tamdır.

Efendiler,

Hey'et-i aliyenizin bugün akdedmiş olduğu Türkiye İktisat Kongresi çok mühimdir. Çok tarihidir. Nasıl ki, Erzurum Kongresi felaket noktasına gelmiş olan bu milleti kurtarmak hususunda Misak-ı Millinin ve Taşkilat'ı Esasiye Kanununun ilk temel taşlarını tedarik hususunda amil olmuş, müessir olmuş, müteşebbis olmuş ve bundan dolayı tarihimizde, tarih-i millimizde en kıymetli ve yüksek hatırayı ihraz etmiş ise , kongreniz dahi milletin ve memleketin hayat ve halas-ı hakikisini temine medar olacak düsturun temel taşlarını ve esaslarını ihraz edip ortaya koymak suretiyle tarihte büyük namı ve çok kıymetli bir hatırayı ihraz edecektir. (Alkışlar) Bu kadar kıymetli ve tarihi kongrenizi küşad etmek şerefini bana bahşettiğinizden dolayı hassaten arz-ı teşekkürat ederim. (Alkışlar)(Estağfurullah sesleri) Ve böyle bir kongreyi akdeden sizlersiniz. Bundan dolayı sizi şayan-ı tebrik görür ve tebrik ederim. (Teşekkür ederiz sesleri) Kongre küşad edilmiştir efendim.

 

Mustafa Kemal Atatürk İzmir iktisat kongresindeki konuşması

 

Bu Üyenin Diğer Yazıları
DİN ve DEMOKRASİ!!
DEMOKRASİ
SOSYAL SAVRULMA, ANOMİ!!?!
MUHALİFLER KOALİSYONU!!
DAR HAYATTAN GÖÇ EDENLERE SELAM!!!
POLİKRİZ'E ACIK DÜNYA
DEĞERLER PARADOKSU!? (Çelişkisi)
SEÇİMLER MANİPÜLASYON, ALGI!!
HALKIN SEÇİMLERE HAZIRLIĞI (MANİPÜLASYONA KARŞI)
MERAK'SIZLIK
PARA CEZASI GELİR ORANLARI
DÜNYA İNTİHAR ETMEDEN ÖNLEM!!
DÜŞÜNÜR DÜŞÜNCE, ŞAİR DUYGU SİYASEETÇİ SLOGAN
AKIL DÜZENİNİ DÜZENİMİZ EDEBİLMEK!!
İLİŞKİLER ve SINIRLAR
PARADOKS//ÇELİŞKİ
MUTLULUK AİDİYET
OKSİMORON ve ÖRNEKLERİ
KUTSAL DEMOKRASİ NÖBETİ!
DEĞİŞİMLE YENİLEŞME
SİYASETİN VASAT DİLİ!!!
ÖN YARGILARI, ÜRETİLMİŞ ALGILARLA BESLEMEK!!
KURALSIZLIK/DEGERSZİLİK ANOMİ!!
TÜMLEYEN/TAMLAYAN
İNSANIN ARAÇLAŞTIRILMASI
ÖZEL OKUL ÖGRETMELERİ SORUNLARI
BİRLİKTE YAŞAMA SANATI!
KADIN ve MÜSLÜMANLAR/İSLAM
YILBAŞI KUTLAMAK GÜNAH MI, SEVAP MI?
KENDİNİ YOK SAYMA -1
KENDİNİ UNUTMA!!
Nasıl "DEMOKRAT" Olunmaz?
İLKE + KURAL = DAVRANIŞ, Dengesi
TOPLUMSAL KURALLAR
MANTIK İHYASI!
HUKUK KÜLTÜRÜ
ELEŞTİRİ/TARTIŞMA AMA NASIL!!??
MUTSUZLUĞUN NEDENLERİ!?!!
KOMPLO TEORİLERİ
HESAP SORULACAK MI??!!
BASİT SİYASET ve SONUÇLARI!!??
DÜŞÜNCENİN TEMELLERİ
KUTSALLAR HİYERARŞİSİ!!!
DEGER, PARADOKS, DEGERSİZLİK
PARADİGMASIZLIK!!
KİMLİKLERE SALDIRI! FTNE ATEŞİDİR!
MUHALEFET, DEMOKRASİ, HÜKÜMET
FİKİRSİZLİKLERİMİZ!!
MATERYALİSTLER İDEALİSTLER
Öngörüsüzlüğün Maliyeti!!
Çevre Ahlakı
İNANDIRIÇILIK KAYBI!!!
KUTSAL SAVAŞTAN, KUTSAL BARIŞA!!!
İLGİSİZLİĞİN, İLGİSİ!! (Hobisizlik)
DEVLET AKLI/CİDDİYETİ
DEVLET ve YÖNTİCİLERİ KİMİN İÇİN VARDIR?
İKİ KURAKLIK BİR KITLIK!!!
YAPMADIĞIMIZ HER ŞEY, GELECEĞİN SORUNUDUR !!
YENİ İYİ YARATABİLMEK/YAPABİLMEK!!
NAS'SIZLIK ve TOPLUMSAL KAOS!
DEVLET YÖNETİMİ!!
ARGÜMAN, RETORİK ÇATIŞMASI!!
AKIL+VİCDAN + (MANTIK) = İNSAN
Mobbing! Bezdirme!!
BEKLENTİLER, AYARLAMA YOLLARI
GERÇEKLERDEN KOPAN KİŞİ VE TOPLUM
ÜSLUP
DÜŞÜNSEL DUVARLARI AŞABİLMEK!!!
Demokrat Vatandaş Sendromu
BİLGİ KİRLİLİĞİ
YARGISIZLIK/YARGI
DÜŞÜNMEK, DÜŞÜNDÜRTMEK!!
BİZİ NE BAĞLAR?
ANAYASAL MEŞRUİYET
OTORİTE SEVİCİLİĞİ/GÜÇ HAYRANLIĞI
ELEŞTİRİ
ANAYASA NEDEN VARDIR?
ANAYASA DEGİŞİKLİĞİ
Yerel/Evrensel Barış
SİSTEM SORUNUMUZ
BİRLİKTE YAŞAMANIN ŞARTLARI
NE TARTIŞIYORUZ, NELERİ TARTIŞMALIYIZ?
Ostrakismos Nedir?
KARAKTER/ŞAHSİYET/KARAKTER
Demokratik Rejim de Tiranlaşma İhtimali
Hakikatini Kaybeden İnsan!
EMPATİK AHLAK
İNSAN VE BAĞLARI
YÖNETİMLER DE, GÜÇ ZEHİRLENMESİ
YASA, KANUN NEYİ KORUR?
Geleceği Şekillendirmek İçin Ne Yapmalıyız?
DİNİ, SİYASİ DÜŞÜNCELERİN AMACI NEDİR?
DEGER ve ÖRNEK İLİŞKİSİ
Demokrasinin Üzerinde ki Gölgeler!!
EMEKSİZLİĞİN EKMESİZLİĞİ!!!
İYİ ve KÖTÜ!!
BÖLÜÇÜLÜK
PAYLAŞIM KRİZİNDEN, PAYLAŞIM BUHRANINA DOĞRU
SORUNLARA YAKLAŞIM YÖNTEMLERİMİZ
ELEŞTİRİ
Mutsuzluk Zulmü!!!
Devlet Nasıl Dengede Durur?
VATANDAŞ HAKLARI İHLALLERİ
KADERİMİZ KADERİNİZDİR!!
Alçaklarda mıyız, Yükseklerde miyiz?
GELİN TARTIŞALIM
DEVLET KÜLTÜRÜ
ÜÇ B,
NEŞET ERTAŞ, NECİYDİ?
İYİ DÜŞÜNCE KÖTÜ DÜŞÜNCEYİ KOVAR - 1
İYİ DÜŞÜNCE KÖTÜ DÜŞÜNCEYİ KOVAR
ORTAK AMAÇ
DEMOKRASİLERDE BASKI GRUPLARI İŞLEVİ, İŞLEVSİZLİĞİ
İDEAL/İDDİA
TARTIŞMASIZ TARTIŞMALAR!!
TEORİSİZ/NAZARİYESİZ HAYAT, BAYAT!!
AKILSIZ DUYGU, DUYGUSUZ AKIL YAŞAMDAN UZAKLAŞTIRIR
YASALAR/YASAKLAR
MÜŞKÜLAT= SORUN
TOPLUMSAL CİNSİYETÇİLİK
İNSAN HAKLARI
GELENEK BOZUCULAR!!
TOPLUMSAL SORUNLARIN KAYNAĞI!!
Dezenformasyon, Manipilasyon Arası Medya
ONLAR ZAMANLARINI, BİZ ZAMANLARIMIZI DÜŞÜNELİM!!!
Siyasal Söylem Okurlugu!!
HÜKÜMETTEN NE BEKLİYORUZ?
DEMOKRASİMİZİ TIKAYAN NEDENLER, NELER?
NORMALLER/NORMLAR ile İÇGÜDÜLERİN ÇATIŞMASI
DEVLET KİM/KİMİN? (Otorite Kim?)
AŞIRI YÜKLEME YAPMANIN TOPLUMSAL ETKİLERİ
KARAKTERİNİ KAYBEDEN İNSAN!!
SINIF- SİTATÜ
ÖRGÜT (Organizasyon, İşletme)
DİN
SOSYAL/SİYASAL MEŞRUİYET
FİKİRSİZ FİKİRLER
EĞİTİM
Toplumsal İş Bölümü
Tüketim Toplumu
BÜROKRASİ
ŞEHİRÇİLİK (Kent Kültürü)
SAÇMA ve KÖTÜLÜK
RİSK
GÖÇ
GELENEKRASİDEN DEMOKRASİYE DEĞİŞİM
VERBALİZM (Boş Konuşma)
ENDÜSTRİLEŞME, ENDÜSTİLEŞEMEME!
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
ÇEVRE Doğal/Sosyal Çevre
KİMLİKSİZ, KİŞİLİKSİZ OLUNAMAZ!
KENDİNE/TOPLUMA YABANCILAŞMA
AKIL VE KİŞİLİK
Toplumsallaşma, Sosyalleşme Süreçlerine Katkılar
Sosyal Bilimler
NİCEL - NİTEL
GERÇEKCİLİK (Realizm)
DÜŞÜNCE, REFLEKS ARASINDA Kİ FARK!
Ben, Olabilmek!
TOPLUM (Toplum Olabilmek)
MODERNLİKTEN, POST MODERNLİĞE
KÜRESELLEŞMEYİ ANLAMADAN KÜREDE YAŞAMAK
İnsanlar Nasıl Akıl Eder?
ÇOKLU KÜLTÜR, ÇOKLU HUKUK SİTEMİ GEREKTİR Mİ?
SÖYLEM
HAZ/ZEVK ve HOBİ
YERLİ ORYANTALİSTLER
NEREYE BAKSAK KÜLTÜRSÜZLÜK!
KARİZMA TEHLİKESİ!
BOZUK BİLGİ, BOZUK HAYAT!!
KADIN ALGIMIZ NASIL OLUŞUR?
Siyasetin Toplumu Germesi!!
ANA DİL SORUNUMUZ!
AYARTICILAR!
KAYBEDEREK KAZANMAK!!
LAİKLİK
NE KADAR DÜŞÜNÜYORSAK, O KADARIZ!
ÖZGÜRLÜK DİSİPLİN DENGESİ
ZİHİN KİRLİLİĞİ
Yönetimlerin İmanı Nedir?
ÜRETİLMİŞ ANLAM ÜZERE ALGI!! (MANİPÜLASYON)
İNSAN ve YABANCILAŞMA
DÜŞÜNMEK Mİ, DÜŞÜNMEMEK Mİ?
DEMOKRASİSİZ, DEMOKRASİ!!
MERAK MOTORU
GERÇEKLİKTEN KOPMAK (Akıldan Kopmak)
İNSANLIĞIN, İNSANİYET SORUNU!!
BİLİMİ, BİLMEK
ZAMANI YAŞAMAK!
ÇAPRAZ OKUMALAR
MİLLİYETÇİLİK/EVRENSELCİLİK
BİLİMSEL ÇALIŞMALARIMIZ DA DURUMUMUZ
SONUÇSUZ/KONUSUZ TARTIŞMALAR
NEDENLER
İNSANIN YABANCILAŞMASI
Ne, Neden Önemli?
BİLİM NE İLE YAPILIR?
İNSAN NEDİR?
KÜLTÜRÜN, KARAKTERİN YANSIMASI
DÜŞÜNCE SEVİYEMİZ NE AŞAMADA?
OSMANLI NEDEN YIKILDI?
DEVLETİN, DEVLETLİĞİ
PARADİGMANIN ÖNEMİ
AİDİYET DUYGUSU
YANLIŞLARIMIZIN MALİYETİ KİME?
ERDEMLİ DEVLET
KURGU, OLGU
BİLİNÇ YOKSULLUĞU!!!
SAHTE BİLGİ (Hurafe)
KÜLTÜRÜN YAŞANMASI
İNSAN AHLAKI
YAŞAM ENGELLERİ
OKUMA HATALARIMIZ
DÜŞÜNCE BİZİ NEDEN TERK ETTİ?
Eksik Toplum!
On, BÜYÜK GÜNAH!!
ENERJİ//SİNERJİ
Ayıp, Günah, Suç Algımız
Cennete Kaçış!!!
DÜŞÜNCE Mİ, DÜŞÜNMEK Mİ?
ERİTME KABI Neyle Kültürel Uyum Sağlıyoruz?
ÖLÜMSÜZ YASALAR
ERDEMLİ ADALET
DEGER ÜRETMEK (Değer Üzere Yaşamak)
(((Kültürel Uyum Teknesi)))
ADALETİ KİM, DAĞITIR? DAĞITMALIDIR?
VATAN/VATANDAŞ BİLİNCİ NASIL OLUŞUR?
İLKESİZ TOPLUM!!
İlkesizliğin İlkesizliği!!!
REFORM(İHYA)
BEKA MI?
TARTIŞMASIZ TARTIŞMALAR (Konusuz Tartışmalar)
BİRLEŞTİRİCİ GÜÇLERİMİZ NEDİR?
TOPLUMLAR NASIL KAOSA GİRER!?
SAĞLIKLI/SAĞLIKSIZ TOPLUM FARKI
SİYASİ ENGELLER, NELER?
AMAÇLAR, ARAÇLAR
USUMUZU KAYBETMEK!!
İNSAN ETKİSİZ DÜŞÜNME!!
DUYULARIN/DUYGULARIN KÖRLEŞMESİ
Hacı Bektaşi Veli Resmi
TAVŞAN SENDROMU Seçimlerin Üzerinde ki Baskı!
ACIK/KAPALI BİLGİ!
ÖN YARGI İNŞASI!!
İNANÇ AHLAKI
DEVLET NEYLE İDARE EDİLİR?
DİN, İKTİDAR, İLİŞKİLERİMİZ
DÜŞÜNMEYİZ, DÜŞÜNENİ TAŞLARIZ!
ANLAMIN, ANLAMSIZLIĞI!!
MİKROP BULAŞIR (Sosyal Mikroplar)
TOPLUMSAL DAYANAKLAR!!
İRFANSIZLIK // KÜLTÜRSÜZLÜK (Toplumsal Bela)
OLGU, ANLAM İLİŞKİSİ
İNSANLIĞIN EN BÜYÜK SORUNU
ANLAŞILMAMAK//ANLATAMAMAK!!
İNSAN = ZİHİN, FİZİK, EROS
ÇATIŞMALARIMIZ -1 (Uzlaşma Sanatı)
ENTELEKTÜEL KURAKLIK
ÇATIŞMALARIMIZ! (Çatışma Sanatı)
UYUŞTURUCU (Algı Karışıklığı)
FİZİK ALEMDE, METAFİZİK SALLAMA
ÖĞRETMEN + EĞİTİM = ÖĞRENCİ
NEYE GÖRE YARGI?
SOSYAL TRAVMA
TOPLUMSAL BARIŞ
GENELLEMELER DÜŞÜNMEMELER!!
OTORİTEMİZ, KİM, NE OLACAK?
EĞİTİM+BİLİM = DAHA İYİ YAŞAM
DÜŞÜNME VAKTİ (Düşünme Vaktimiz Ne Zaman?)
YANLI YANSIZLAR (Taraflı, Tarafsızlar)
EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ!!
TENKİTCİMİZ/ELEŞTİRMENİMİZ
AHLAK ÖZGÜR VE İLKELİ OLURSA
MUTSUZLUK MAKİNELERİ
FITRAT (İnsan Olma Hakkı)
KALP LEKESİ (Gönül Kirliliği)
OKUR/YAZAR MIYIZ?
KİMLİK SİYASETİ
EDEP
KÜLTÜR İKTİDARI, KÜLTÜRÜN İKTİDARI
KÜLTÜRSÜZLÜK
ARTI DEGER
FEDAKARLIK - BENCİLLİK- ÖZGELİK
KRİZLERDEN KRİZ BEGEN
BARIŞ KUTSALDIR!! Neden?
ADALETSİZLİĞİN BEKÇİSİ!!!
AKIL BÜYÜTMEK
BENCİLLİĞE DOĞRU
ABD’nin 8 Şartı!!
EKONOMİK MODEL AÇIKLAMALARI
UYARICILARA, UYARI!!! - AYDIN/ALİM UYARMAZSA!!
DURUN VE DİNLEYİN!! -Dinleme Körlüğü
AYNI YELKENE ÜFLEMEK
KÜLTÜRÜN UYUMU, UYUMUN KÜLTÜRÜ
İNSANIN, FİRENİ
ŞU, KADARCIK DA DÜŞÜNMÜYORSUN!!!
AKIL YOKSA!! (15 Temmuzlar Var)
SİYASETİMİZ SİYASET Mİ?
HAYATIMIZIN MERKEZİN DE, NE VAR?
GÜNDEM PARATONERİ (Gündem Savar)
Entel Ol, Entelektüel Olma!!!
BAKIŞ ACIMIZLA, GÖRDÜKLERİMİZLE Mİ, BİZİZ?
ADİL OLMA SORUMLULUĞU!!
DEMOKRATİK SİYASET (İçişleri Bakanın Açıklaması)
FİTNECİ BAŞI KİM????
İYİLİK SEVİYE TESTİ
DÜNYANIN SONU
SEÇİM Mİ, SAVAŞ MI?
AYDIN SUSARSA!!!
Rant İçin Kullanılan Değer Yıpranır
HAYATTAN KOPMAK!!
SİZİ/SİZE, BİZİ/BİZE DAVET EDİYORUM
Kamuoyu Okuma Hatası
GENEL MERKEZ LOBİLERİ
BANA ADALETTEN BAHSET
AHLAK – AHLAT KARIŞTIRILMASI
SUSKUN BEYİN SENDROMU
ZİHNİYET/ANLAYIŞ İFLASI!!
NİMET/NİMETLER
KÜTÜRSÜZLÜĞÜN TOPLUMA YANSIMASI!!
KENDİNE YABANCI
SEÇİME DOĞRU
VATANDAŞ, DEVLET- DEVLET VATANDAŞ
MARUFLARIMIZ NEDEN YOK?
DEMOKRASİ TIKANIRSA AÇILIR
SİYASETİN SÖZLE TOPLUMU GERMESİ
DEMOKRASİ TECELLİ ETSİN
KİMİ DİNLEMELİYİZ?
BİZ MÜSLÜMANLAR! Sonlarımızı Neden Çözemiyoruz?
DÜNYA BÖYLE DEVAM EDEMEZ!!
PARANIN, KÜLTÜR OLMASI!!!
VATANDAŞ, MİLLET, ÜMMET, ÇELİŞKİSİ!!!
DİNDAR OLALIM DERKEN!!
ATALARIN KUTSANMASI
SİYASETİN TOPLUMSALLAŞMAMAYA KATKISI - 1
SİYASETİN TOPLUMSALLAŞMAMAYA KATKISI
İDARE VE SİSTEM SORUNU -1
İDARE VE SİSTEM SORUNU
MUHALİF (Muhalefetsizliğe Muhaliflik)
HUKUK, KAYNAĞI OLARAK FIKIH
SOSYAL MEŞRUİYET
KADIN/ERKEK = İNSAN
VATANDAŞ HAKLARI, DEVLET HAKKI
SOSYAL ALTIN ORAN
NİMET BİLİNCİ/BİLİÇSİZLİĞİ
HAYATIN KAYNAĞI
GENİŞ DÜŞÜNMEK
YOBAZLIKLARIMIZ YOBAZLARIMIZ
İLETİŞİM DE SAVUNMA SANATI (5 N, 1 K +1 R/O)
BİLİNÇ SAVURGANLIĞI
TOPLUMSAL GERİLİM
CHP’Yİ TAŞLAMALI!!
TOPLUMSAL KÖRLÜK!!!
SEÇİMSİZ KONGRELERDEN ,SEÇİMLİ KONGRELERE
UMUTSUZLUK!! YARINSIZLIK!!
FANATİZM ((Bağnazlık))
GELECEĞİN, GELEN SORUNLAR!!
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KAYNAKLARI
ELEŞTİRİNİN SALDIRI SANILMASI
AKLIN, AKILLA İMTİHANI!!
DELİ BALIK
YEREL EVRENSEL DENGESİ
HERKES KARŞINDAKİNE DOĞRU BİR ADIM ATSIN!!
ÖN YARGILARIN YARGIYA MÜDAHALESİ
DEMOKRASİ SÖZLEŞME REJİMİDİR (Toplumsal Sözleşme)
DEMOKRASİ KALESİ (Son Kale Yıkıldığın da!!!)
ISLAHAT (Reform)
YÖNETİM/YÖNETİCİ HASTALIKLARI
HUKUK FIKIH ADALET
RİTÜELLER (Ayinler)
NAMUS, AHLAK, ETİK İLİŞKİİS
SORUN – ÇÖZÜM ALGIMIZ
ERDEM YOLU
İĞDİŞLEME (Düşünsel Hadım Etme)
AŞILAMA (Sentezleme)
SİYASET SORUNLARIMIZ
İKİ AHLAK DERSİ
HAKİKAT AŞIKLARI (Hikmet Aşıkları)
AMAÇLARIMIZA YOĞUNLAŞMAK!!
Beyhude Çalışmalar!!
FELSEFİ BAKIŞ
SEKSİN İKİ HALİ
CAĞI OKUMAK
ELEŞTİRİ SINAVI - Eleştiri Fobisi
FELSEFEMİZ, SİYASET FELSEFENİZ NEDİR?
İYİ ARAYIŞLARIMIZ
SIĞ SİYASET
BAYRAM KUTLAMA, ULAŞIM HAKKININ ORTAK KULLANILMASI
DÜŞÜNSEL KOPUKLUK
ALİMİN SUSTURULMASI
ÜTOPYAMIZLA BAŞBAŞA
Yaşamıyorlardı, öldüler!!
BİZ OKUMALIYIZ!!
İrade
EGİTİM
YASALARIMIZ KRALIMIZ, KURALIMIZ
ERGEN TOPLUM
YASA YAPALIM MI?
ÖRTÜK RIZA
BİLGİ İLE KONTROL EDİLMEK!
KARŞILIKLILIK!!
FELSEFENİZ YOKSA!!
TOPLUMSAL DENGE
SİYASET BİLİMCİ – SİYASETCİ FARKI
DÜŞÜNCEHANELER
GÖRÜŞ KÖRLÜĞÜ
Zamanda Düşünmek, Zamanda Yaşamak!!
AHLAK SORUNU!!!
DÜŞÜN!!
DİYALEKTİK (DİYALOG) -1
GELECEĞİİN YATIRIMLARI
DİYALOG (Diyalektik)
BİRLİKTE YAŞAMA/YAŞAMAMA MÜCADELESİ!!
KİMLİKSİZLİĞİN SONUCU 15 TEMMUZ
BİLMİYORSAN, ANLAMIYORSAK BİZİM DEGİLDİR
SOKAKLARIN YÜRÜNEBİLİRLİLİĞİNİN SORUMLUSU KİM?
İDEOLOJİK KÖRLÜK
GERÇEKLER OTORİTE İLİŞKİSİ
HAİNLER ÜLKESİ
KENDİMLE KONUŞMALAR
KÜLTÜREL TERCİH Mİ, SİYASAL TERCİH Mİ YAPIYORUZ?
KANIKSANMIŞ AHLAKSIZLIK!!
DOGA BİTERSE BİTERİZ
AŞK’I UNUTMAK!
KİŞİSEL/TOPLUMSAL ALAN
KRİZ ÇÖZEN, KRİZ ÇIKARAN TOPLUM!
ENTELEKTÜEL MUHALEFET
KÜLTÜR OKUMAK
TOPLUMSAL DİNAMİKLERİN GÜÇÜ
AKLİLEŞTİRMEK
NEDEN KAYGILIYIZ?
İRADE GASPBİYETİ
NİYET ÖLÜMLERİ
KÜLTÜRÜN OKUNMASI
YAŞANILAN KAFA KARIŞIKLIKLARIMIZ
DEMOKRASİ VE GELİŞME
REFERANDUM DA EVET Mİ, HAYIR MI?
AMAÇLILIK, AMAÇSIZLIK
KESİN BÖYLEYSE, KESİN ÖYLEDİR!!
DÜŞÜNSEL ANAYASAMIZ - 1
DÜŞÜNSEL ANAYASAMIZ
EVET DE Mİ, HAYIR DA MI HAYIR VAR?
ERKLER DENGESİ!! (Güçler Ayrılığı)
ÜST BÖLÜNME NEDENLERİ
SORUMLULUK!!
DÜŞÜNCELERİMİZE KARŞIDAN BAKABİLMEK
BİRİYLE DÖVÜŞMEK
VATANDAŞLIK HUKUKU
ELEŞTİRİ
BİLGİYE DAYALI DÜŞÜNCE
DEMOKRASİ NE, NE DEGİL?
İDEOLOJİ KÖRLÜĞÜ
SEVGİLİLER GÜNÜ
MUHALİF DURUŞ
MÜSLÜMANLARIN TOPLUMLARDA ÇATIŞMA NEDENLERİ
KÜLTÜR ÜRETMEK
DEVLETTE, DENETİM, DENGE DURDURGAÇ
ENTELEKTÜEL/AKADEMİK MUHALEFET
SOSYAL/KÜLTÜREL SİYASET
GÖNÜLLÜLÜK
ANAYASA DEGİŞİKLİĞİ
GEL BERABER DÜŞÜNELİM Düşünme Zamanı
YÖNETİM Mİ, DENETİM Mi ZAFİYETİ VAR?
ANAYASA, YÖNETİM, DENETİM ZAFİYETİ!!
RUHSUZ ADAMLAR/KADINLAR
KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ
Egosu Şişikler/Kırıklar
ÜÇ TARZI YAŞAM
SAĞ/SOl ELEŞTİRİ
BİRLİK ŞART-I
YARALI RUHLARIN YAŞAMI YARALAMASI
ZAMANIN ANLAMI
AKILLA NAKİL
TOPLUMSAL ÜÇ HATAMIZ
DÜŞÜNSEL SAGLIK
KULLANMA KILAVUZUMUZ (AKIL)
KENDİMİ ARAMA, BEN NE KADAR BENİM?
SEVGİNİN MALİYETİ YOK!!
DÜŞÜNME,+SORGULAMA = ANALİZ
DEMOKRATİK İŞLEYİŞ
USLUP VE USÜL SORUNUMUZ
TARTIŞMA KÜLTÜRÜ
TUZAK/SİLAH KAVRAMLAR
SOKAKLARIN FELSEFESİ
KAVRAMLARLA YAŞAMAK
KAVRAMLARI KAVRAMAK!!
İRFANIMIZ
İRADE
İNSANLIĞIN KURTLARI -1
İNSANIN KURTLARI
TOPLUMSAL KURALLAR, SOSYAL İNSAN
KİMLİKLERİMİZ - ROLLERİMİZ
DENETİM
BİRLİK HAMURU
YÖNETEN, YÖNETİM
EGİTİMİN EGİTEMEDİĞİNDE
İNANÇLARA/LAİKLİGE SAYGI
İNSANLIK TECRÜBESİ
AKIL KONTROLÜ
AMAÇ
AKILCI (RASYONİLİST)
DARBE BELASI
BİRLİK GÜNÜ
HEPİMİZ SUÇLUYUZ!!
ANLAMA, ANLAMLANDIRMA YETENEĞİ
İSLAM TOPLUMLARI VE KAOS
Ahlâkî Kaos!!
LÜKS TÜKETİM, TEMEL İHTİYAÇLAR ÇATIŞMASI
KÜLTÜRSÜZLÜK ÇAĞI
AYDINLAR, AYDINCIKLAR
BİLİM ÜRETEMEMEK!
HUKUK YOKSA !!
SİYASAL TIKANMIŞLIK
İNSANLIK İNSANİ, KRİZLE KARŞI KARŞIYA
AYDIN REHBERİ
DİL, DİN, HARF, TARİH
GAZETECİ/GAZETE TAKİP SİSTEMİ
İSVİÇRE - 8 TÜRKİYE -1
KAMUNUN/KÜLTÜRÜN SİYASALLAŞMASI
İNSANIN GÜCÜ
HORASAN HARCI (KÜLTÜREL)
1919’U ANLAMAK İÇİN
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ, BİZ NE ANLADIK?
TÜRKİYE’NİN SİSTEMİ
BİLGİSİZLİGİN KAYNAGI
ATEİST DEVRİŞ - ATEİST SANCILAR
DEMOKRASİ SANCILARI
KONUŞMA DİLİ YAZI DİLİ FARKLILIĞI
BATIYLA TÜRKLERİN TEMASI
MUHALİF YORGUNLUK
HUKUK+ŞERİAT = ADALET
KİMLİKLERİN UYUMU
TERÖRİSTLERİN ÖLDÜRME, NEDENLERİ NEDİR?
SİYASAL VASATLIK
MUTLULUK ARAYIŞLARI – 1
MUTLULUK
KAVRAMLARINI KAYBEDEN TOPLUM -2
KAVRAMLARINI KAYBEDEN TOPLUM -1
KAVRAMLARINI KAYBEDEN TOPLUM
AYDINLATAN (Aydın)
OTORİTE KAYNAGINI NEREDEN ALIR
OLMADAN OLDURAMAYIZ
NEFRETLERİNİ DÜŞÜNCE SANANLAR
DUYGULARLA SİYASET
KENDİNİ ARAYAN ADAM
DÜŞÜNCEDAŞ YAZARLAR
KAVRAMLAR VE TOPLUMSAL DÜZEN
DEMOKRATİK TIKANMIŞLIK
POPÜLER YANILGI
ELEŞTİRİ EHLİYETİ
ELEŞTİREL SAGLIK/SAPKINLIK
EMPATİ
DEVLETİN SINIRLANDIRILMASI
SEVGİ GÜNÜ MÜ, SEVGİLİLER GÜNÜ MÜ ?
GENÇ ARKADAŞLARIM
TOPLUMU OKUYAMAMAK
ERDEMLİ İNSAN
SOYUT, SOMUT SİYASET
SOSYOLOJİK SİYASET – SOSYAL POLİTİKALAR
KOVULAN AHLAK!
FUNDAMENTALİST SİYASET
ANAYASAYI KİM YAPAR?
AKADEMİK Mİ, SİYASAL MI?
@@. TOPLUMSAL DÜZENİMİZİN İKİ AYAGI . @@
@@ İTAAT/TEPKİ @@
@@ . ÜÇ İNSAN = BİR TOPLUM . @@
ORTADOĞUYU TÜRKİYE YE TAŞIMAK!!
MODERN DEVLET/TOPLUM TAVRI
TERÖRİSTLE MÜCADELE/VATANDAŞIN HAKLARINA SAYGI
AŞK MEKTUPLARI
KAMUSAL OLANLA, KİŞİSEL OLANIN KARIŞTIRILMASI
İSLAM’IN FANATİZMLE İLİŞTİRİLMESİ
VATANDAŞ DEVLET İLİŞKİSİ/ TERÖRSTE DEVLET TAVRI
SOY – SOP (KAST SİSTEMİ)
SEVGİMİZİN SEVİYESİ
DİL/ÜSLUP
FELSEFEYLE DÜŞÜNMEK
HAYATIN FELSEFESİ
ANGARA'NIN BAĞLARI/OVALARI
İNSANLIK BUHRANI!! AHLAK BUHRANI!!
PARİS ve ANKARA'NIN ACI KARDEŞLİGİ
MERA KİMİN HAKKI!!
EKONOMİK İSTİSMAR – 1
EKONOMİK İSTİSMAR
DEMOKRASİ&TERCİH
KERBELA
ANKARA DA BOMBA İNSANLIĞIMIZA DÜŞTÜ!!
ZAMANIN ÖNEMLİ SORUNU
BAYRAMLARIMIZI KAYBETMEYELİM
VATANDAŞ KAZIKLAMA SANATI
SİYASAL İSTİKRARSIZLIK -1
SİYASAL İSTİKRARSIZLIK
T.C VATANDAŞLARI EŞİTTİR,
ADALET Mİ, İKTİDAR MI?
ÖZERKLİK İLANINA NASIL CEVAP VERİLMELİDİR?
YAZARIN HÜZNÜ,
NEDEN HÜKÜMETİ KURAMADILAR?
AKPNİN OY KAYIP NEDENLERİ
ÇAĞDAŞLIK
ROBOTLARA DA AHLAK!!
DEMOKRATİK KAPANMA
ARA TOPLUM SENDROMU
Sınırsız insanlar!!
BAYRAMLAR, BAYRAM GİBİ,
SOSYAL RENK KÖRLÜĞÜ
KÜLTÜR KAYBEDİLİRSE!
İNSAN YAKMAK!!!
ZİHİN, FİKİR EVİ KİRLİLİĞİ
İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ TOPLUMU OKUMAK - 3
İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ TOPLUMU OKUMAK -2
İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ TOPLUMU OKUMAK -1
İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ TOPLUMU OKUMAK
BİZ NEDEN BU HALDEYİZ?
SINIRSIZ İKTİDAR, SINIRSIZ SORUN
TARAFSIZ ÖRGÜTLER/GÖZLEMCİLER
TOPLUMLARIN İKTİDARI DEVRETME/DEVRALMA YETEGİ,
YAŞAM/ÖLÜM!!
KUTUPLAŞMA !!
DEMOKRASİLER DE, OTORİTE KİMDİR?
AÇIKLAMA SORUMLULUĞU!!
MERAK ET!! SOR NEDEN??
SEÇİMLERİMİZ
ÖLÜMLER AMASIZ KINANMALI!!
TOPLUMSAL BİLİNÇ -1
TOPLUMSAL BİLİNÇ
HÜKÜMET ETME TARTIŞMALARI!
GURUR
RUHUNU KAYBEDEN MİLLET!!!
MİLLİ MARŞ, MİLLİ MÜCADELE
MUHAFAZAKÂR EROZYON!
OSMANLICI MI, CUMHURİYETCİ MİYİZ?
DEGERSİZLİK
VATANDAŞLIK BİLİNCİ
ÇELİŞKİLER
KADIN ÜZERİNDE Kİ BASKI!
SEVİŞMEYLE, DÜZÜŞME FARKI
AŞK/HORMON İLİŞKİSİ
BEKLENTİLER
SAĞLIKLI TOPLUM
DEGERLERLE YAŞAMAK
İLK ON, EKONOMİ
YAZARLIK/SAFLIK
İNANÇ VE DÜŞÜNCEYE SAYGI
RAHATSIZ OLMAK!
MALUMATFURUŞLUK BİLGİ/BİLMEK
SENFONİK/KAKOFONİK TOPLUM
ULUSLARARASI ULUSAL DENGE
SAYIN, BAŞBAKANIM, MİLLİ EGİTİM BAKANIM
SAYIN ÖĞRETMENİM
İNSAN DOGALLIĞINI KAYBETTİ Mİ?
İLİŞKİLER - 1
ÜLKEMİZİN SORUNLARI
ÜÇ SORU, ÜÇ CEVAP
VATANDAŞ HAKLARINI, MAKUL ŞÜPHEYE KURBAN ETMEYELİM
İŞSİZLİGİN SORUNLARA KATKISI
KAMUDA KİRALAMA SAVURGANLIĞI
IŞİD PYD GERİLİMİ
EGİTİM, EGİTİM
HSYK SEÇİMLERİ
EKONOMİMİZ EKONOMİK Mİ?
TARAFMIYIZ, FANATİKMİYİZ?
İÇİ BOŞALAN TOPLUM- 1
İÇİ BOŞALAN TOPLUM -2
İÇİ BOŞALAN TOPLUM - 3
İÇİ BOŞALAN TOPLUM - 4
CUMHURBAŞKANI ADAYLARI/MIZ
2 TEMMUZ YÜREK YANGINI
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
İŞİD’İ İŞİTTİK Mİ?
EKONOMİK TERSE DÜŞÜŞ
HUKUK, SİYASET GERĞİNLİGİ!
KAMU AYRICALIKLARININ SINIRI
Hıdırellez Bayramı, Hızır Günü
GÜVENLİK (ASKER, POLİS)
TARİHİN SONU SOSYAL DEMOKRASİNİN BAŞLANGICI
DEĞERLİ ve BAŞARILI İNSAN
2014 YEREL SEÇİMLERİ
KENDİ ÇIKARDIĞIMIZ SORUNLAR
ÇANAKKALE, KURTULUŞ SAVAŞLARI
DEMOKRASİMİZİN KÜLTÜR SORUNU
MESHEP/MİLLET OLGUSU ALVİLER/SUNNİLER
SEÇİMLERİMİZİN ÖNEMİ
ÂLİM, ARİF, HİKMET,
BEDAVA, SAHTE KİMLİKLER
VATANDAŞ OLMA HAKKI
DEGERSİZLİĞİN LANETİ!!
İLİŞKİLER
PARA
TARTIŞMANIN GELİŞMEYE KATKISI
HERŞEY SİYASET Mİ?
AYDIN KOVMASI
DİNİN DEVLETLEŞMESİ
29 EKİM KUTLAMALARI
KÜLTÜREL KOPMALAR
İŞSİZLİK
MUTLULUK CİMRİLERİ
DEMOKRASİMİZİN KAYIP HALKALARI
ACIMASIZ İNSAN İNSANMIDIR?
NEDEN SAVAŞ?
İNSANİ DEGERLER
30 Agustos'a giden yol
MUSA ÇIKMAZ
KAVRAM KAOSU ( KARGAŞASI)- 2
KAVRAM KAOSU(KARGAŞASI) -1
KAVRAM KAOSU (KARGAŞASI)
TEPKİ/İSYAN AHLAKI
BÜYÜK ADAM NASIL OLUNUR?
TEMMUZ DA YANMAK ZORDUR
KAMU, SİYASETCİ BENZEŞMESİ
DEMOKRATİK TEPKİ, DEMOKRATİK İKTİDAR
NEDEN MUTSUZUZ?
KÜLTÜREL KOPMALAR
İKTİDAR SİNEKLERİ
DÜNYA'YI OKUMAK
23 NİSAN 1920 'Yİ DÜŞÜNMEK
BİLGİYE ULAŞMAK
DÜŞÜNSEL HADIMLIK
ÇÖZÜM ZAMANI, BARIŞ ZAMANI
KÜLTÜREL KOLONLAR
EKONOMİK DÖNÜŞÜM
SIGARA ALIŞKANLIĞI (Alışkanlıkların maliyeti)
LAİKLİK NEDEN GEREKLİ?
KARAKTER ZAYIFLIĞI
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
YENİ YIL BAHANE, EYLENCE ŞAHANE
M. AKİF BİZE HALA SESİNİ DUYURAMADI
İNSAN HAKLARI
İSTİHDAM, İŞSİZLİK
DENGE
10 KASIM’DA ATATÜRK’Ü ANMAK
AYDIN/ÂLİM OLMA SORUMLULUĞU
ÜÇ PARTİ, ÜÇ KONGRE, BUDA DÖRDÜNCÜSÜ
GELECEK, GELECEK
KÜRT/DOGU SORUNU
DÜŞÜNCENİN, DÜŞÜNÜRÜN DEGERİ
DİL VE DİN
BAYRAM HAKKIN MI SANDIN ?
SELAMLAŞMAK
AYDIN KİMDİR?
TOPLUMSAL GÜVEN
VİCDANLI ÇOCUK YETİŞTİRMEK
DEMOKRASİ - DEGİŞİM
MEZHEPLER ARASI DİYALOĞ
İSLAM’IN ADALETTEN UZAKLAŞTIRILMASI
GENÇLİK/GENÇLER/GENÇ
PAYLAŞABİLMEK
ÜLKEMİZİN SORUNLARI
İSLAM DA KADIN ve ANNE HAKLARI
23 NİSAN 1920
İNANÇ NE İLE BAŞLAR?
H.Z. MUHAMMED
GENÇLERLE SOHBET
MİLLETİN VEKİLLERİ
DÜŞÜNCE DÜŞÜNME
KAOS ORTAMINDA HAREKET
YOL
KERBELA
MEHMET AKİF RUHU
MÜSLÜMANLARIN BARIŞI
TÜRKİYE SURİYE İLİŞKİLERİ
KÜRT VE TÜRK HALKINA
İSRAİL DEVLETİ DEVLET OLMALI
ZAFERLER AYI AĞUSTOS
TÜRK KÜRT AYRILIĞI ZORLAMA BİR AYRILIKTIR
ORUÇ İBADETİ VE KAZANDIRDIKLARI
ÇEVRE İÇİMİZDE Mİ, DIŞIMIZDA MI?
AHLAK
MODERN İNSANIN ZAAFİYETLERİ
İMAMIN ORDUSU-CEMAATIN COPLARI
MUHAFAZAKARLIK
SİYASETÇİ SEÇME SINAVI(SSS)
TEPKİ GÖSTERME ve MÜDAHALE DOZU
KÜLTÜR(3) (KÜLTÜRÜN BİREYİ TOPLUMSALLAŞTIRMASI)
KURBAN KESELİM, KURBAN OLMAYALIM
17.2-4.3.1923 İZMİR İKTİSAT KONGİRESİ
KÜLTÜR (2) (KÜLTÜRÜN TOPLUMU YÖNLENDİRMESİ)
cumhuriyet resepsiyonu sorunu
CUMHURİYET NEDİR ?
İSTİHDAM KAPASİTEMİZ
YASAMANIN YARGININ YÜRÜTMENİN GÖREVİ
DEMOKRATLAR NE KADAR DEMOKRAT
AHİLİK
KÜLTÜR (1)
SİYASET  
2024 Seçim Sonuçları !!
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
DİN ve DEMOKRASİ!!
FİKRİ ADİL

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

TOPLUMSAL  
DİN NEDİR, NE DEGİLDİR?!?!
SITDIK FANİ

SİYASET  
MUHALİFLER İTTİFAKLAMI, İTTİFAKSIZ MI?
M.Akif GÖKALP

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

ÖNERİLER  
KİLO SORUNUMUZ SAGLIK SORUNUNA DÖNÜŞMESİN
DERMAN ABİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft