|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR |
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Medeni Kanunun kabulünün 98. yılı kutlu olsun.
Medeni Kanun sadece bir hukuk meselesi miydi? Kanunla yetinmiş miydik 91 yıl önce?
Yoksa bir toplumsal devrim miydi? Dar kalıplardan kurtuluş reçetesi miydi?
Kadının toplumsal yaşama katılması, birey olarak hürriyeti ve şahsiyeti “tepeden inme” bir kanun da değildi, “tepeden inme” devrim de değildi. Türk kadınları 1800’lü yıllardan itibaren çıkardıkları kadın dergileri, gazeteleriyle mücadele veriyorlardı.
Kadının kılık kıyafetine devletin devamlı karışmasına aydın kadın, erkek itiraz ediyordu. Enver Paşa zamanında bile kadınların çarşaf boyu ayaklarının neresine inecek diye komisyon kurulmuştu! O günlerde bir polis müdürü otelde birlikte oturan karı koca ihbarına bizzat gidip kadını kolundan tutup atmıştı. Osmanlı Türk kadınları da aşağılanmaya karşı ağır yazılar yazmışlardır. Mücadele etmişlerdir.
Mustafa Kemal kadınlarla reformları, kültürel devrimleri yapmıştır. Büyük bir talep vardı, belgeleri bugün de Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi’nde durmaktadır.
Bir milletin medeniyetinin ölçüsü kadına olan tavrıyla anlaşılır her zaman. Mustafa Kemal Atatürk bunu çok iyi biliyordu.
Kaç göç yüzünden kadın erkek ayrılmış toplumsal hayat, kamu alanı kadına hep ikinci sınıf olduğunu hatırlatıyordu. Vapur, tramvay, muhallebicide kadın ayrıydı.
Mütareke basınını okuyan Osmanlının kadınlar yüzünden battığını sanır. Mondros’a teslim olmuş Osmanlı devleti, padişah, vezirler yok sanki!...onlar kadına hücum! O ay maaş verilememiş memura, kadına hücum!
Bu kadar namus bekçiliğine ahlak çok mu yüksekti? Maalesef acınacak kadar aşağı seviyedeydi. Gazeteler, haberler bunu bize anlatır.
Cumhuriyet’in ilk işlerinden biri tramvay ve vapurlardaki perdeleri kaldırmak oldu. Türk kadınının makus talihini yenmekti amaç. Feodal yapının olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da daha zordu yeni hayat elbette. Feodalizm ve dini kullanan odaklar kadını hapseden yapılardır. Erkeğin diktası kadını boğar. Oralarda devrimler başarılı oldu yatılı öğretmen okulları uzun yıllar kızların eğitimini, meslek edinmesini sağladı. Ne yazık ki ortadan kaldırdılar. 1950’de sıfır mezun veren okullar yok oldu.
Devrimlerin en zor yanı köleliğe alışmış, başka bir statü bilmeyene “özgürlüğü” anlatmaktır.
Büyük devrimci kurucumuz Atatürk bunu başarmıştır. Herkesi vatandaş olarak eşitlemiştir.
Kadın erkek kanun karşısında eşit olunca, toplumsal yaşama da eşit olarak katılmıştır.
Kamu alanı sadece erkeklerin at koşturduğu yabani bir av alanı olmaktan çıkmıştır.
1923 okuma kitaplarında dediği gibi; “annemiz bize ne öğretir? Annemiz bize medeniyeti öğretir.” Türk kültürünün mottosu budur.
Şair Kabbani de “Bir taş idim beni güle çevirdin” der sevdiği kadına.
Yeni Türkiye’de kadın hareketi büyük bir hızla gelişti. Dünya sahnesine Atatürk kadınlarımızla çıkmıştır. Güzellik kraliçelerimiz Türk kadınının güzelliği ve zarafetini, giysilerini dünyaya anlatmış oluyordu. Aleyhimize yapılan propagandalara canlı bir cevap idi.
Mesleklerinde dünyada ilk bir çok kadın Atatürk tarafından Avrupa’ya eğitime gönderildi. Çok başarılı kadınlarımız tarihe adlarını yazdırdılar. Hatta yıldızlar bulan astronom prof. Dr. Hatice Nüzhet Gökdoğan bunlardan biridir.
Kentli kadının meslek edinmesi, sosyalleşmesi önemliydi. Bir ülkede sosyalizasyon gerçekleşmeden demokrasi yol alamaz.
Bizde taassup ve gericilik oy topluyor safsatası yüzünden kazanılmış kadın haklarına hep göz konulmuş, hep onlardan taviz verilmiştir. Kadın hakları ve yaşamı yok edilmeye çalışılarak bugünlere gelinmiştir.
1980 sonrası Anadolu’da kadının sosyal yaşamdan koptuğunu gözledim. Çünkü sinema dahil sosyal alanlar, kurumlar yok edilmişti. Bu başlangıç hiç durmadan yol aldı.
Kent sosyal yaşamı ve kent kültürü yok oldu. Yok edildi. Betona boğulan kentlerde kültür kovuldu.
Mustafa Kemal Atatürk bir vatan kurtardı ve inşa etti. Onun dediği gibi; “bir toplumun bir yarısı zincirlerle yere bağlıyken diğer yarısı nasıl kanatlanabilir?”
Kadınları zincirlerinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duyuyoruz. Onun mirasını kadın erkek koruyacağımıza and içiyoruz.
Nevval Sevindi – vatandasfikri.com – 17.2.2024
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|