SİYASET ve CHP
Sürekli Toplum Olarak CHP’yi Tartışıyoruz, CHP T.C devletinin Kurucu Kadroları Tarafından Kurulmuş Bir Partidir… Kuruluş Tarihine Baktığımızda Şunu Görürüz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin İlk Kongresi, Sayılan 4-11 Eylül 1919 Tarihleri Arasında Toplanan Sivas Kongresi Olduğu Kabul Edilirse ki, Böyle Bir Anlayış Var… Parti Tüzüğünün Kabul Edildiği, 9 Eylül 1923 İse Kuruluş Tarihi Olarak Kabul Edilmesi halinde…
CHP kuruluş tarihi olarak 1919’u alırsak, 106 yıl olmuş, 1923’ü dikkate alırsak 102 yıl olmuş her haliyle bir asrı aşmış, ülkemiz Türkiyenin Kurtuluşu ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucuları hem devlete, hemde bu partimiz CHP’ye kurucu kodların ruhunu vermiştir… Kurtarıcı ve kurucu lider M. Kemal Atatürk şu sözü ile “Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir.” bu partinin biz Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına emanet Edildiğini Anlayabiliriz… Kısacası CHP’yi tanıyalım ve devam edelim…
Ülkücülüğün dokuz ışığı var, CHP’nin Altı Oku var benzer yanları var mı, mutlaka var, ikiside İttihat Terraki den, ikside Anadolu Coğrafyasından, Türk Kültüründen süzülen Teşkilat ve Partidir… Siz dokuz Işıkla kıyaslayın konumuz CHP, Altı Ok olduğu için biz bu oklara bakalım mı?
CHP'nin altı oklarının kısaca anlamı
CHP'nin (Cumhuriyet Halk Partisi) "Altı Ok"u, partinin temel ilkelerini temsil eder ve 1931'de parti programına resmen dahil edilmiştir. Bu ilkeler, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde şekillenmiştir. Kısaca anlamları şöyledir:
Cumhuriyetçilik: Monarşinin, bizdeki karşılığı Padişahlık yerine cumhuriyet rejiminin benimsenmesi, devlet yönetiminin bir aileye veya zümreye bırakılmayarak halkın egemenliğine dayanmasıdır..
Halkçılık: Toplumda kast, zümre, sınıf ayrımı olmaksızın halkın hukuki eşitliği ve bu eşitliğin refaha dönüşmesini saglama ilkesi…
Milliyetçilik: Türk milletinin birliğini, beraberliğini ve ulusal kimliğini koruma, hukuki olarak vatandaşlık hukukunun benimsenmesi diyebiliriz…
Laiklik: Devlet işlerinin dinden ayrı tutulması, herhangi bir mezhep ve camaatin içtihadının topluma dayatılmaması, evrensel hukuk kurallarından yararlanılarak demokratik hukuk düzeninin oluşturularak, din-vicdan özgürlüğünün tesis edilmesidir diyebiliriz…
Devletçilik: Ekonomide, üretim, imalat aşamalarında devletin düzenleyici ve öncü rol üstlenerek temel ihtiyaçların karşılanarak refahın topluma yayılmasının saglanma cabası diyebiliriz…
Devrimcilik: Toplumun olagan olarak oluşan degişim ve dönüşüme, modernleşmeye, çagın, günün gereklerine göre ve yeniliklere açık olmasının egitim ve kültürel olarak hazırlanması diyebiliriz…
Bu ilkeler, CHP'nin ideolojik temelini oluşturur ve CHP Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Şimdi ise sosyalist enternasyonale üye, sosyal demokrat bir parti olarak Türkiye siyasal hayatına demokratik katkılar sunmaya çalışmaktadır… Partinin bazı sorunlarına dikkat çekerek devam etmemiz gerekirse…
1* Parti İçi Siyasal Rekabet Başka Partilerle İktidara Gelmek İçin Yapılan Siyasal Rekabetten Daha Önemli Hale Gelmiş ve İlçe, İL, Genel Merkez Yöneticisi Olamayanların Sanki Parti Dışında Kalmasına Neden Olacak Bir Hal Almış.. Bazı Eski Yöneticiler Parti İlkelerine, Partiyi Hedef Alan Çalışmaların İçinde Yer Alıyor Diyebiliriz. Yada En İyimser Haliyle Parti Çalışmalarına Etkin Olarak Katılmadıkları Mevcut İlçe, İL, Genel Merkez Yönetimlerinin Başarısızlıklarını Ellerini Ovuşturarak Bekledikleri İzlenimi Edinmekteyiz. Başarısız Olan Parti Yönetimleri Olduğu Kadar Sizinde Emek Verdiğiniz Partinizdir…
2* Mevcut Türkiye Siyasal Hayatının En Demokratik İç İşleyişi Olan Partisidir, Çok İlçe, İl, Genel Kurultaylarında Çoklu Adaylarla Gidebilmektedir. Son Genel Kurultayda Genel Başkan Degişikliğini Yapabilmiş Partimizdir… Tek Aday ile yapılan ön seçimler, tek kişinin aday olabildiği ilçe, il, ve genel kurultaylar partinin demokratik parti olmasına gölge düşürmektedir… Herkesin aday olabildiği, Herkesin Seçilme ve seçme hakkının olduğu kurultaylar partiyi daha demokratik parti imajını güçlendirecektir… Son Bir Parti İçi Ön Seçimi de tek adayla Girdiğini Görüyor, Her Tek aday ile Yapılan Ön Seçimin Demokratik İşleyişten Uzaklaşmak Olduğunu Belirterek devam edelim…
3* Merkez Yürütme Kurulu, Parti Meclisi, İl, İlçe Yönetim Kurulu Karar Aldığında bir çogunlukla ile karar alır.. Örnegin 16 kişilik, 32 kişilik yönetim kurulu 9 kişiyle, 17 kişiyle karar aldı, bu karara katılmayanları da bağladığını unutan bir işleyiş partinin kararlarının uygulamaya geçmesinde bazı aksaklıklara neden olmaktadır… Parti örgütlerinde çalışanların maaş almadığı, gönüllü bir şekilde çalıştıkları varsayılınca uygulamada bazı aksaklıkların olmasıda normaldir, çok iş yerinde maaş alan daha sıkı hiyerarşik ilişkilerin olduğu yerlerde bile insanları çalıştırmak için örgütsel çalışma ve organizasyon dersleri yöneticilere verilmekte buna rağmen iş disiplini sağlanması zor olmaktadır… Her neyse…
Sonuç olarak CHP ----
Ülkemizin Kurucu Kadrolarının Kurduğu, Türkiye’mizin Bu Noktada Olmasına Büyük Katkılar Sunmuş, Bir Kadronun Partisidir, CHP, CHP lilerin yanı sıra Demokrat Her Vatandaşın Sahip Çıkması Gereken Bir Partidir.. Ülkücü Demokratları, Muhafazakar Demokratları, Sosyal Demokratları, Cumhuriyetçi Demokratları, Sosyalist Demokratları Atatürkçü Demokratları… Ana Muhalefet Partisi CHP’ye Sahip Çıkmaya Davet Ediyor, CHP’ye Demokratik Siyasal Hayatta Başarılar Diliyoruz.. Demokrasi, Cumhuriyet, Laiklik, Anayasal Düzen, Hukuki Hakların Garantisidir, Sahip Çıkmak Her Vatandaşın Görev ve Sorumluluğudur.. Sahip Çıkılması dileğiyle… Selam Ve Sevgilerimle…
Aydın Fikirli – 22.2.2025 – vatandasfikri.com
|