CHP ve DAHA DEMOKRATİK BİR CHP
(Seçimli, Tüzük Değişimli, Kongre Daveti)
CHP Olağanüstü kongresini toplamalı ve CHP ye özgü laikliğe, demokrasiye dayalı bir anlayışı hem tüzüğüne, hem de yönetimine, kültürüne anlayış olarak benimsemeli ve yerleştirmelidir. Vatandaşlarımızın beklentisi bu yöndedir… Dünya siyasetine baktığımız da sert ideolojik teorilere dayalı sağ-sol anlayış temelinden uzaklaşmakla birlikte, ideolojik etkiler devam ediyor… Bunun yanı sıra insan, çevre hakları, demokrasi, sosyal adalet, özgürlükler öne çıkmaya başladığı görülüyor… İnsanı ve toplum refahını öne çıkaran, çevrenin korunmasını önemseyen bu demokratik siyasi ekollere dayalı kendine özgü bir siyasal eylem ve söylemin geliştirilmesi CHP delegesinin ve yönetiminden toplum olarak bekliyoruz… İktidarın bölmesine dayalı toplumsal ayrışmayı körüklemek yerine birleştirme cabası ve söyleminin de olmasını muhalefet partimizden bekliyoruz…
Bu anlayışa dayalı olarak vatandaşları kendi siyasal düşüncesine davet ederek tabanını genişletebileceğini de düşünülmelidirler… CHP’li gibi düşünmeye devam edecek olursak…
1. Laik devlet; Laiklik dini inançlara özgürlük verirken, devletin dini cemaatlere de mesafeli durmasının garantisidir… Laiklik gerektiği gibi uygulanmış olsaydı 15 Temmuz olmazdı..
2. Demokrasi, insan hakları ve siyasi özgürlükler; Demokrasi ancak kaybedildiğinde önemi anlaşılacak bir rejimdir, demokrasi olmasaydı yönetim nasıl belirlenecektir? İnsan hak ve özgürlüklerinin garantörü laikliğe, demokrasiye dayalı hukuk düzenidir…
3. Hukukun üstünlüğü; Demokratik siyasetin, siyaset yapan vatandaşların, devletin görev ve sorumluluklarının yanı sıra sınırını da belirleyen bir hukuk düzenidir..
4. Halkın, Ulusun, Vatandaşın, kelimelere takılmadan Milletin, Toplumun ekonomik çıkarlarını önde tutan bir dış ilişkiler politikası. Çalışanların hak ve hukukunun dünya ticari rekabeti dikkate alınarak korunması, Vatandaşların hakkını, hukukunu koruyacak olan CHP, vatandaşın kültürel değerlerinden de uzaklaşmamalı, kültürel uzaklaşmayı, yakınlaşmaya çevirecek eylem ve söylemi politik eylem ve söylemi yapmalıdır..
CHP, çağdaş bu değerlere dayalı olarak toplumu bu hedefler için ikna edebilir? Bunları yaparken ideolojik kaygıları ve sınırları olmakla birlikte, şunları da kaygılarına, düşüncelerine politikalarına eklemleyebilir… “ *Halka dayanmak, güvenmek, * Demokrasiyi tüm yönleriyle benimsemek, *Ezilenlerden, çalışanlardan, emekçilerden yana olmak, vergi adaletini sağlamayarak… Yani toplumsal refahtan daha az alanlarla birlikte siyaset yapması CHP’yi güçlendirecektir… İktidarla kültürel alanda siyasal çatışma yapmak yerine şunları yapması halinde başarılı da olabilecek bir muhalefet partimizdir.
Örnegin, 2003 yılında 130 milyar dolar olan ülkemizin borcunun 2018 yılı dahil AKP iktidarı 450 milyar doları aştığını, 80 milyar dolara yakın kamu kurumunun satıldığını, bunların yerine yeni işsizimize iş verecek yatırımların yapılmadığını, bunun nedenle üretimin düştüğü…. Sadece bu dönemdeki 600 milyar dolar cari açık, dış açık verildiğini topluma anlatılırsa… Bu 80 milyon vatandaşın kaybı demek olduğu, devletin yargı denetiminden çıkarılması sonucu keyfi idare edildiğini, bu alınan borçların üreten değil, tüketen yatırımlara yatırıldığını işsizliğin ve üretememenin nedeninin bu olduğunu, anlatılmak yerine… Yardım kolisi dağıtmak yerine, kamu binası, ibadethane, yerine iş için fabrika, tarımsal sulama için baraj, hayvan yetiştiriciliği için mera ıslahları, teşviklerle… Hükümet yapılacağını beyan ederek somut söylemlerle siyaset yapması halin de. AKP'nin belirlediği gündem üzerinden siyasal söylem yerine, kendi gündeminin belirlenmesine dayalı eylem ve söylemle birlikte… Başarısız olanları değiştirecek bir demokratik değişimi parti içinde, meshepcilikten, bölgecilikten, parsı olanların ilerlemesinden uzak durarak parti içinde ve dışında daha geniş tabana hitap edenlerin seçilerek göreve getirilmesi halin de parti güçlenecektir… Bütün bunlar, parti içi demokratik değişimi zorlamaktadır.. İşte bu kongre daveti de, bu durumun değişim isteyen delegelere ve tabana yansımasıdır…
Bunların yapılabilmesi demokratik işleyişin önünün açılması, bugünkü tüzük ve genel merkez yöneticileriyle mümkün olmadığını son seçimler göstermiştir…. Bu sistem için de demokratik değişime direnen bir yönetim ve delege sistemi oluşmuş, bu aşılmadıkça partide vasatlık devam edecek, başarısızlıklara yeni başarısızlıklar eklenecektir… Bunu aşmanın yolu bir an önce, yerel seçimler gündeme gelmeden olağanüstü kongrenin yapılması artık şart olmuştur. Bu olağanlaşmış vasat yapıyı, ancak olağanüstü seçimli ve tüzük değişimli bir kongre değiştirebilecektir… Bunun içindir ki bu değimi yapacak veya yapmayacak olan delegeleri, yarın kişisel çıkarları için partiyi yok edenler veya toplumsal çıkarları için kişisel konumlarının hesabını yapmayanları, partilerinin değişimi ve gelişimi için yaptıklarını tarih yazacaktır… Şimdi CHP’lilerden ve Kongre delegelerinden beklenen nedir?
Öyle bir delege sistemi var ki, bir ilçede, bir mahalle de delege seçimleri yapılır, ilçe kongrelerinde çoğunluk sistemi vardır, daha demokratik olan çarşaf liste yoktur, bir oy fazla alan, tüm delegasyona hâkim oluyorsa… Burada parti içi muhalefetin söz hakkı olmuyor demektir… Bu hiçte demokratik bir yöntem değildir, parti meclisi muhalefete kapalı oradan çıkacak ön seçimsiz antidemokratik bir şekil de, vekil, belediye başkan adayları da çoğunlukla merkez yoklama ile seçiliyorsa… Parti içi muhalefet yok sayılıyorsa… Küskünler partiden uzaklaşıyorsa, parti güç kaybediyor demektir… CHP ve CHP’lilerden beklenen…
Gerçekte, 1946'da demokrasinin yolunu açan CHP, bugün de delege seçiminde tekelleşmeyi kaldırarak, merkez yoklama ile aday seçimini kaldırarak, diğer partilere de demokrasi örneği olmalı ve demokrasinin önünü açmalıdır.
Cumhuriyetin kuruluşunda yer alan kadroların kurduğu bu parti aynı zaman da İlk demokrasi adımını attığı gibi bugünde, ülkenin ve toplumun, partilerinin sorunlarını demokratik bir şekilde çözmesini vatandaşlar olarak bekliyoruz…
Son olarak bürokratik bir grubun yönettiği CHP’den demokratik, bir CHP zor çıkar diyor, demokratik değişimin zorunluluğuna dikkat çekiyor… Bunun uzaması halinde iç çekişmeleriyle bu kadar gündem olan bir partinin yerel seçimlere bu sorunu çözmeden gitmesi halinde başarısız olacağını düşünüyor… Genel merkezdeki koltuk sevdalılarına olağanüstü kongreyi önleme çabalarından vazgeçerek, parti içi demokrasinin önünü açmasını vatandaşlar olarak rica ediyoruz…
Bunun için delegeleri cesaretli olmaya davet ediyor, bir an önce demokratik bir tüzük için olsun, ister eski yönetimle devam etmek için veya yeni genel başkan seçmek için olsun, olağanüstü kongreyi yaparlar diyoruz.. Selam ve Sevgilerimizle… Demokrasi Kazansın istiyoruz…
Aydın Fikirli --- 23.7.18 --- vatandasfikri.com
|