İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
KAOS ORTAMINDA İKTİDAR VATANDAŞ GÖREVLERİ

KAOS ORTAMINDA VATANDAŞIN VE DEVLETİN GÖREVİ

 Konuya şu soruyla başlayalım isterseniz,

Devletler ne için vardır? Vatandaş devlet için mi, devlet vatandaş içinmi? Yumurtadan tavuk mu   tavuktan yumurtamı soruna benzemez bu soru, Devlet vatandaşı için organize olmuş bir kurumdur. Devleti İdare edenler ister kral olsun ister kraliçe, ister demokrat, ister faşist olsun bu bilinmelidir.

Yoksa kral olmuşsun teban yoksa, devlet olmuşsun vatandaşın yoksa, o çok büyük önem verdiğin payelerin hiç biri olamazsın. O zaman vatandaşını yaşat ki devletin yaşasın sen kral, kraliçe falan fistan olabil.

Son yaşananlara bakıyorum, sanki her şeye rağmen iktidar gücü bende kalsın mantığı yönetimlere yanlış yaptırıyor. Zaten tartışmasız,  muhalefetsiz İktidarlar yanlış yapmaya adaydırlar.

İktidarın yanlışının tartışılmadığı durumlarda yanlış nasıl görülecek, kim gösterecekte yanlıştan dönülebilmesi için adım atılacak. Bu yanlışa neden olan sorunları otoriteye ulaştırma da ki sıkıntılar nasıl aşılacaktır. Sorun ulaştırılamasa gizlenecek ve büyüyecektir. Mutlak otorite sananlar sorunların gizlenmesiyle idare edildiklerinin farkına vardıklarında çok geç kalınmış çok canlar yanmış, yakılmış olacaktır. O zaman ister tebaanız, ister vatandaşınız olsun sizin meşruluğunuz tartışılmaya başlar.

Siz siz olun böyle durumlarda vatandaşa kulak verin.

Bu tartışmalar, sorunlar çatışmaya döndüğü zaman kulak vermek ve dinlemek de dinletmek de çok zor olur ki bu noktalara gitmeden sorunlara çözümler üretebilmek önemlidir. Sorunları çözme yeteneğiniz sizi güçlü veya güçsüz yapar. Tepkileri bastırarak sorunları çözmüş olmaz ötelemiş olursunuz.

Ötelenen sorunlar siz isteseniz de istemeseniz de büyür. Sorunlar büyüdükçe siz güçsüzleşirsiniz, bu durumda fırsatçılarda sizin güçsüzlüğünüzü fırsat bilerek sorunlarınızın üstüne tuz biber ekerek, biraz daha abartarak toplumun tepkisini olağan tepkilerin dışına çıkarırlar. O zaman demokratik bir düzeninizde yoksa yorulan iktidarı değiştirme zamanı kaos zamanıdır. Buradan kim kazançlı çıkar kimse, kimin kazançlı çıkacağı kestirilemez. Bana sorarsanız genelde kaybedenler iktidarlar olur, vatandaşlar ölerek de olsa iktidarı dev ederler.

Tam bu noktada iktidarın gücünü kullananlar karşınızdaki muhalefet eden vatandaş topluluğu sizi destekleyenlerden çoksa, genelde çok olur. Siz ülkenizin ve vatandaşınızın lehine iktidardan çekilme hakkınızı kullanmalısınız. Ama beklenenin aksine iktidardan nemalananlar lidere baskı yaparlar. Çekilmeyin sizsiz ülke maf olur, kaos olur, sizden sonra ülke yaşanmaz hale gelir diyerek bu yozlaşmış iktidarı korumaya çalışırlar. Bütün bu çalışmalar, sadece çatışmaları alevlendirir. Ölü sayısı artar, kinle nefretle birleşen şiddet toplumu büyük bir bölümünü mağdur eder.

Gıda dağıtım sitemi, aksaklıklar ve yağmalar nedeniyle iyi işlemez, enerji nakil hatları zarar görmüştür enerji ulaşımında da ciddi sıkıntılar baş göstermiştir. Bütün bunları bu toplumlar birileri iktidarda kalsın diye yaşamaktadırlar. O zaman demokrasi gözünü seveyim neredesin değiştir iktidarı.

 

Bu nedenle demokratik toplumlar düzenlerinin kıymetini bilmelidir. Demokrasilerin siyasi tabanını oluşturan örgütlerdeki liderler de kendilerinin şuanda bulundukları konumda vatandaşların istedikleri için bulunduklarını unutmamalıdırlar. Devletin iktidar gücünü kullanan hükümet etme yetkisini alan parti ve lideri muhalefetin sesini kısmayı bırakın eleştirilere özellikle acık olmalıdır ki kendini geliştirebilsin. Yoksa otoriter tavırlar geçici bir üstünlük havası estiriyor ve bir müddet sonra memnuniyetsizliğin artmasıyla size karşı olan vatandaş grubunun sayısı artıyor ve iktidarınız sallanmaya başlıyor.

İşte bu noktada iktidarınızın meşruluğu kaybolmaya başlamış demektir. Gerçek liderler bu durumu görebilen, kabullenebilen liderlerdir. Kabullenip normal demokratik düzense seçime gitmek, normal demokratik bir istem değilse demokratik sisteme geçmek ülke ve vatandaşın geleceği için daha iyi olacağı aşikârdır.

Bütün bunların yanında vatandaşında görevleri vardır. Bu görevlerin başında meşru meclis tarafından yapılmış yasalara uymak vardır. Toplumsal düzenin temelleri kurallara yasalara dayanır. Yasalara uyulmayan toplumlarda toplumsal düzen yok demektir. En kötü kural bile kuralsızlıktan iyidir. Toplumsal düzenin olmadığı yerde kaos olur, şiddet olur, zulüm olur, yokluk, alcık olur, savaş olur yani güzel bir şey olmaz. Bu saydıklarımı topluluklar kendi elleriyle yaratırlar, sizin huzur içinde yaşamanızı istemeyen, sizin güçsüzlüğünüzle kendini güçlü hissedecek olan dış güçler her zaman da vardır, olayı körüklüyorlardır. Hatta sorun çıkaran grubu silahlandırıyor, böylelikle sorunların tırmanmasına yardımcı olurlar. Bu nedenle vatandaş tarafı olarak bu sorunlarda çok dikkatli olmamız gerekmektedir. Yapacağımız hareketler kime hizmet ediyor, şu anda yaşanılan sorunun çözümüne katkısı ne, biz davranışlarımızla kendi haklarımızı, özgürlüklerimizi genişletiyor, koruyormuyuz,  yoksa bu davranışlar mevcut haklarında kaybolmasına mı hizmet mi ediyoruz. Bizim vatandaşlık haklarımızın yanı sıra ülkemizin Dünya ölçeğindeki durumuna katkısı ne olacaktır. Ülkemizin bağımsızlığına, ekonomisine, uluslar arası saygınlığına ne kazandıracak ne kaybettirecektir. Vs..VS Bu nedenle sorunların tetiklenmesine izin vermeyelim. İzin vermeyelim ama toplumsal gelişmelerin önünü tıkayan iktidarlardan da kurtulalım?

Evet toplumsal sorunlara  çok defa iktidarlar neden olurlar. Bu tür iktidarlar, demokrasilerde seçimle gitmek zorunda kalmaktadırlar, ya demokrasi yoksa işte sorunun ana kaynağı buradadır. İktidara gelenler ancak bir ölümle, bir ihtilalle, bir baskıyla iktidarlarından vazgeçmektedirler. Bu vazgeçişi sağlayacak ama aynı zamanda şiddeti de amaç olarak kullanmayacağımız bir yöntem geliştirilmelidir. Batılı demokratik ülkeler, krallıkların sembolik olarak devamına izin vererek bunu nispeten başarmışlardır. Nispeten diyoruz oralarda da iktidar el değiştirirken zaman zaman can kayıpları olmuştur. Düne kadar aynı toplumsal amaç için çalışanlara, kısacası aynı toplumun ferdi olanlara ne oluyor da birbirlerine bu kadar acımasızca zarar veriyorlar. Anlamakta, anlatmakta zorlanıyorum.

Kısacası toplumsal sorunlar zamanında fanatiklere insiyatif verilmemelidir, İnsiyatifi ele alan fanatikler, savaşa ve şiddete hizmet etmektedirler. Bu sadece vatandaş tarafından şiddetin yaygınlaştırılmasının yanın da, iktidar tarafı da iktidarı ne zaman bırakmak gerektiğini iyi tahlil etmelidir ki can ve mal kaybı en aza indirilmiş olsun. Hatta Dünya ölçeğinde yönetim ve vatandaşlık haklarının gerisinde kalmamak en iyisidir diye düşünüyorum.

Bütün mesele hem iktidar hem de vatandaş acısından olayların tırmanmasına hizmet etmemektir. Bunu nasıl başarılır, vatandaşlar yasaları yok sayarak değil zorlayarak tepki göstermeleriyle, iktidarların ise vatandaşlık haklarında dünya ölçeğine göre iktidar sınırını belirlemesiyle sağlanır. Gönül ister ki insanlık bu kadar gelişmeyi birbirini öldürmede değil barış içinde yaşatmada, mutluluklarına hizmet etmede kullanırlar. Bu dilekle bu yazıya son verelim. Barış yaşatmaya, savaş öldürmeye hizmet eder. Fikri Adil

Biz neye hizmet edeceğiz, bizim, sizin insanlığa karşı sorumluluğumuzdur bu.

 

 

 

Bu Üyenin Diğer Yazıları
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
MUARREM İNCE'YE İNCEDEN SELAMLAR!!!
ADAY OLMA ve SEÇME HAKKI ÖNÜNDEKİ ENGELLER!!
Ak Parti Neden Hala Birinci Parti?!
ŞERİATA (hukuka) BAK HIZAYA GEL!!
Yerelden Küresele, Küreselden Evrensele Bağ?
DEMOKRASİ DARALMASI ve CHP
Tanzim Satışlara Farklı Bakış
CHP’YE KIZMA PARTİSİ
Kriz Kimin Krizi? İşsizin mi?
CHP'NİN İÇ SORUNU ÜLKE SORUNUNA DÖNÜYOR
DEMOKRASİ AHLAKI (CHP'de Demokrasi Krizi)
CHP DE, NE OLUYOR?
CHP DE LİDER BELLİ OLDU
CHP ve DAHA DEMOKRATİK BİR CHP
CHP’Lİ KONGRE DELEGELERİNDEN RİCAMDIR!!
((CHP Lider ve Genel Merkezi Sorunu Üzerine))
SİYASETTE PARA GÖLGESİ
DEMOKRASİMİZ DEMOKRATİK Mİ?
(CHP 36’ın Kurultayının ardından Konuşmalar)
CHP'NİN TOPLUMSAL BAĞ SORUNU!!!
RIZIK(AZIK) PAYLAŞIMINDAKİ SORUNLAR
UYGARLIK YARIŞI
YAŞAM TARZLARINA MÜDAHALE
CHP^NİN ADALET TALEBİ
ADALET
CHP, MHP’YE BENZEYECEK Mİ?
HAYIR CEPHESİ/HAYIR C-H-P’Sİ
HAYIR KOALİSYONU
GERCEK ENFLASYON
PKK+PYD Kimin Vekil Savaşcısı?
VATANDA VATANDAŞ BİRLİGİ
KÜRTLERİN TERÖRE TEPKİSİ
HDP’NİN CEZAİ EHLİYETİMİ YOK?
SİSTEM MUHALİFLERİ
ÖRGÜTSÜZ DEMOKRASİ
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)
SİYASETE SAĞDAN SOLDAN BAKIŞ
CHP'YE ÖRÜLEN SOSYOLOJİK DUVARLAR
ÇİCEK PASAJI
BİRLİKTE YAŞAMA
ADALAR BOZKIR VE ZEYTİN
CHP'YE ALGI OPERASYONU
ŞEHİT CENAZELERİ ŞOV YERİMİ?
CANAKKALE, VATAN AŞKININ ZİRVESİDİR
DOĞRU NEFESİN ÖNEMİ
DEMOKRASİ OYUNU
CHP BARIŞ İÇİN DİYARBAKIR DA
MİTİNGE BOMBA
KÜRT HALKI DURDURMALI
KÜRTLER /TÜRKLER NE İSTİYORLAR?
BARIŞ, barış, BARIŞ
PARA ŞAŞKINLARI
DEMOKRATİK SEÇİMLER İÇİN GERİLİMSİZ ORTAMLAR
SİYASAL KÖRLÜK
ADAYLAR KİMİ TEMSİL EDER?
GERİLİM SİYASETİ !
MUHALEFET KOALİSYONU
KENTLER DE, TUVALET SORUNU
RÜZGAR SOLDAN YANA ESİYOR
MAHKEME DEN KORKMAK!!
10 KASIM DA ATATÜRK ÜZERİNE DÜŞÜNMELER
KÜLTÜR VE ZENGİNLİK
KAZALAR KADER Mİ?
CHP VE SOSYAL DEMOKRASİ
BELEDİYE ÇALIŞANLARININ HUZURSUZLUĞU
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
TERCİHLERE SAYGI
MUHALEFET KOALİSYONU
ZAMAN MAKİNESİ
AVUKAT GAZETECİLER
AŞURE
TOPLUMUMUZUN VE SOLUN SOL SORUNU
VATANDAŞSAN YANDIN!!!
SOSYAL DEMOKRAT, CHP
AH CHP, VAH CHP
CHP 90 YAŞINDA
BARIŞ, BARIŞŞ DİYE HAYKIRALIM!!
RANT MI, ARTI DEGER EKONOMİSİ Mİ?
MAĞDURİYET DEN MAĞRURLUGA TERFİ!!
CHP'YE SOSYAL DEMOKRASİ YOLU GÖZÜKTÜ
1 MAYIS DA EMEKCİLER
DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK
TEK SES, ÇOK SES NE DEMEKTİR
ÜCRETTE ASGARİ, ÇALIŞMADA AŞIRI
SANAL İHTİYAÇLAR, GERÇEK KRİZLER
ENGELLİLERİMİZ
NET BÜYÜME
BARINMA, BARINAK
ZENGİNLERİN TOPLUMSAL SORUMLULUKLARI
DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ?
KÜRT VE TÜRK HALKINA
TÜRKİYENİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
17 AĞUSTOS BARINMA DEPREMİ
HÜSEYİN AYGÜN VE KÜRT HALKI
TEMSİL (Siyasi, görev, inanış, düşünüş)
Toplumsal güven bunalımı
ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE CANLILIĞIN AZALMASI
CHP-KONGRELERİ
OKUSAK
TOPLUMSAL DÜZEN ve TERÖR
Çevre kirlenmesi
İLERLEME-KALKINMA
Bir demokratın anıları
DÜNYADA VE TÜRKİYEDE 1 MAYIS
DEMOKRASİ TALEBİ
Paylaşmak
KÜRT HALKININ TOKATI!!
Kadın+Erkek= İnsan
CHP’NİN OKLARININ YÖNÜ
28 ŞUBAT
DEĞER BULDUKLARIMIZA BAKALIM
MUHALEFET KOALİSYONU
TOPLUMSALLIK
KAOS ORTAMINDA İKTİDAR VATANDAŞ GÖREVLERİ
CHP’NİN KISA OKLARI VE SİLİK OKU
BARIŞ
İNSAN HAKLARI
MEÇLİSE GİRMEMEK DEMOKRATİK YÖNTEM MİDİR?
DEMOKRATİK YÖNTEMLE SEÇİM YAPMAK
19 MAYIS 1919
YOZLAŞTIRILAN DEMOKRASİMİZ
LAİKLİK
KADIN
SOSYAL DEMOKRASİ
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ(Eğitime Bakış)
PARTİLERDE (CHP) DEMOKRASİ OYUNU BİTİYOR MU?
CUMHURİYETİN VE DEVLETİNİN NİTELİKLERİ
YENİ OLUŞTURULACAK HSYK’YA AĞIR SORUMLULUKLAR
SİYASET  
VATANDAŞ, CHP ve CHP’Lİ
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
KRİZLERİN TEMELLERİ
FİKRİ ADİL

ÖNERİLER  
UYUŞTURUCUNUN KİŞİLERE VE TOPLUMA ETKİLERİ
DERMAN ABİ

TOPLUMSAL  
DİNDAR, DİNSİZLER!!! DİNSİZ DİNDARLAR!!
SITDIK FANİ

TOPLUMSAL  
TARIM ve HAYVANCILIKTA ÜRETİCİ SORUNLARI
M.Akif GÖKALP

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft