KÜRTLER /TÜRKLER NE İSTİYORLAR?
Hemen şunu belirtelim, Kürtlere kültürel baskılar yapılmış ve tepki gösterdiklerinde de fiziki baskılar uygulanmıştır… Ama öte yandan şunu da eklemeden geçmemek lazımdır… Bir çok şey degişmiştir, artık PKK da degişmelidir, cün ki örgüt Kürtleri şitdet sarmalına sokmuştur, bu şu demektir, aynı alkoliklik gibi, Pkk terörkolik olmuştur… Bu her iki toplum için de barışı zorlaştıran bir durumdur… Önce Pkk bagımsızlık istegi ile ortaya çıkmış sonra şartlar düşünsel degişikligi dayatmıştır… Çün ki ülkemiz deki Kürtlerin coğunluğu onlarca, ilan edilen bizim tanımadığımız Kürt bölgelerinin dışın da batıda yaşamaktadır… Bu nedenle bölünme imkansız gibi görünmektedir… Önce sol sosyalist bir örgüt olarak çıktı yola sonra milliyetci hatta faşit bir örgüt olarak devam ediyor… Bütün bu degişimlere rağmen örgüt tek bir yöntemini degiştirmedi oda silahlı şitdet evet, şitdetkolilik bir örgüt barış yapamaz… Hem Kürtleri hem de Türkleri birbirine düşman eder, öyle de oluyor gibi… Kürtlerin de canı Türklerind e canı var, canlar öldüğünde hiçbir şey talep edemez, bir de böyle haksız bir şitdet yolunda öldüyse hem bu dünyasını hem de öbür dünyasını kaybetmiş olacaktır… Bu nedenle Türkler/Kürtler olarak barış istemeliyiz barış için cihat yapmalıyız…
Bu nedenle halklara yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına büyük işler düşmektedir, bu nedir dersek, Israrla silahlı unsurları üstelik de eline silah almış daga çıkmış illegal unsurları barışa zorlamaktır… Nasıl olacak öyle veya böyle zorlanacaktır, çünki daha önceleri bu mücadele de devletin silahlı kuvvetleri insiyatif alıyorken şimdi seçilmiş siyasetciler insiyatif alıyor ve barışa böyllikle yaklaşılmıştır… Kürt haklıda PKK da olan insiyatifi onun elinden almadıkca acık konuşuyorum barış hayaldir…
Barışın hayal olmaktan çıkıp gercekleşmesi için silahlı unsurların elinden insiyatifin alınması gerekmektedir bu nasıl olacaktır? Kolay degildir ama başarılamazsa savaş başarılırsa barış olacak olacaktır… Şitdet sarmalına düşmüş, şitdetkolik bir örgüt barış yapamaz, dahası silahlı unsurlar ölürler yine barış yapmazlar, barışı yapacak olanlar genelde diplomatlar ve siyasetcilerdir… Evet neden barış yapamazlar, onlar kavganın için de, kavga anında olanlar barış düşünemezler, onlara kavganın dışından birileri barış, barışın diyecek ki durabilseler… Diyelim ki barış olmadı ne degişir, 40 yıldır ne degiştiyse o degişir, yarın Kürtler gibi, Türkler de komple Milliyetci bir partiyi desteklerler ve işte hiç de istemediğimiz bir durum ortaya çıkar… O zaman hiç istemediğimiz sonuçlar yaşanır halklar da birbirine girer, dışarıdan birileri de yardım eder bu kavgamıza bizi destekleyenler, onları destekleyenler çıkar, neden barış ve istikrarsızlık Türkiyeyi güçsüz kılsın ve bizde bu ülkeye istediğimizi yaptıralım diyenler timsah göz yaşları arasında elini ovuşturarak, gülümsemelerini gizleyerek tüh çok yazık oluyor bu iki halka barışsanız keşke derler.. Ne zaman tam olarak istediklerini bu toplumdan aldıkları zaman… İşte barış veya savaş kararı bu sonu düşünerek alınmalıdır. Düşünüyormuyuz işte bu şüpheli!!
Kürt olarak düşünüyorum, Batı da yaşıyorum, bu ülke bölündüğün de düşmanlıklar tırmanıp iç savaşa dönüştügün de ne yapacagım, dedemden bu yana düzenimizi burada kurmuşuz, oraya gitsem oralarda ne yaparım? Devlet dairesin de çalışıyorum, düşmanlıklar bir misli daha arttığın da bu küçük kasaba da bana ne gözle bakarlar, acaba bu toplum bölünürse ben orada yine devlet dairesin de iş bulabilirmiyim? Kürtleri o topraklar ne kadar besler, Kürtler kendi araların da ne kadar barış sağlayabilirler? Başka ülklerde ki Kürtlerle anlaşabilirmiyiz? Kültürün üzerinde ki baskılar, yayın yasakları kalktı, biz daha başka ne istiyoruz? Şu anda kaç kişi devletten maaş alıyor aileniz de bunlar kesilirse ne olur? Bizim siyasal önderlerimizin amacı nedir, bizi kurtarmak mı, kendilerine bir ayrıcalıklar mı yaratmak? Sorular ve düşünceler bizi bu şitdet sarmalından kurtaracaktır, yoksa çocuklarımız ölmeye devam edecektir… Bunun için, ölsün diye çocuk doğurmuyorsak ki hiçbir anne bunun için doğurmaz o zaman ilk önce örgütü sonra devleti barışa zorlayacagız… Türkler/Kürtler barış isteyecegiz ve ısrarla isteyecegiz ki çocuklarımız ölmesin… Evet, barışa zorlyacagız….
Kimi? Silahla bu işi çözerim diyen ama bir türlü çözemeyenleri, hem neyi çözecekler, toprak mı istiyorlar, yukarda saydığım gerekcelerle toprak talebi ilk önce Kürtler için mantıklı degil… Özerklik istiyorlar ya belediye başkanını zaten seciyorsunuz/seçiyoruz…. Vergi verme alışkanlığımız olmadığı için merkezi bütceyle ayakta duran bir belediye var, merkezi baglarınız koparsa belediye ne yapar, ne yaparsınız? Bu devletle ya kamusal bag, yada ticari bir bag var bunlar kopması ne demek??
Sosyal güvenlik sayesin de saglık hizmetlerinden ve emeklilik hizmetlerinden yararlananlar bu gidişin kopmaya doğru gittiğini görün ve durun çocuklar, ne yapıyorsunuz bindiğimiz dalı kesiyorsunuz, biz/siz ne üretiniz de T.C bizi/sizi sömürdü, ayıptır günahtır biz/siz T. C yi sömürüyoruz deyin artık, yoksa koptumu deseniz de fayda vermez…. Psikolojik sınırlar çiziliyor, yarın fiziki sınırlar çizilir herkes birbirini sınırların öte yanına atmaya çalışır ki, bu toplumun da sorunlu vatandaşlarla başa çıkacak kadar gücü var… 40 yıldır anlamış olmanız lazımdır… Bizim barış barış diye cırpınışımız, kimse, korktular diye de alğılamasın ölmekten çok öldürmekten korkuyoruz çün ki vebali var, müminin kanı mümine haramdır biliyoruz…
Şimdi Allah korusun sizin istediklerinizin gercekleşmemesi sizin için daha iyi yoksa her iki toplumun da vebalini alırsınız ki, bu dünyanın bir de öbür dünyası var… Evet öbür dünya bilincimiz bize imanımızdan gelir biz iman birligi içindeyiz ve mümin kardeşiz, bundan daha iyi birlik olur mu? Biz aynı ülkenin eşit vatandaşlarıyız, kamu çalışanları arasında beklide nufus oranınızdan daha fazla işe girmişsiniz, dışlanıyoruz demek haksızlık oluyor… Bu kadar gerilime, şehide rağmen dışlanmak ne demek, sadece bir rahatsızlık var… Dışlamak bu sorun daha da tırmandığın da olacak ki Allah, o günden iki toplumu da korusun… Biz iki toplum bir ümmetiz, biz iki toplum bir devletin vatandaşıyız bunlar üzerinden birlik ve beraberligimizi barışla devam ettirebiliriz… Dilegimiz barış olsun, barış için çalışalım, savaş için çalışanlara da durun be kardeşim haksızsın, biz bu ülkenin vatandaşıyız, bu toplumla din birligimiz var diyelim deyin… Barış ve esenlik dilerim he iki topluma da… Selam ve sevgilerimle…
Aydın Fikirli --- Agustos 15 --- www.vatandasfikri.com
|