SİYASETTE PARA GÖLGESİ

Siyasette para gölgesi, siyaseti, işin içinden çıkılmaz bir çıkmaza sürükleyebilir, belki de sürükledi neden mi? Parası olanların amacı para kazanmak, kınamıyorum da ama para kazanmakla siyaset çok farklı alanlar ve işler… Alan farkı nedir?

Siyaset kamu adına karar mekanizmaları, ortak faydalar, toplumsal iyilikler üzere çalışmayı gerektirir, ticaret ise öylemidir? Kendi çıkarını en çoğa ulaştırmak, para kazanmak ve para yığmak için çalışmayı gerektirir…  Yani köken acısından da, işlev acısından da, amaç acısından da farklı bir alanı sırf paradarların, partilere yapılan bağışlarıyla karıştırırsak biz buradan nasıl iyi sonuçlar bekler, nasıl iyi sonuçlar alabiliriz? Alamayız…

Biri kendi için çalışmaya, kendini zenginleştirmeye amaç edinmiş kişi, siyasetçiden beklediğimiz ise, kamusal düşünme, toplumsal hareket etme, toplumun çıkarını, devleti, sistemi düşünmeyi bekleriz… Kendi çıkarını maksimize etmeye alışmış bir kişi nasıl kamu adına ortak fayda üretecek kararlar alabilir ki? Ben bu hatayı nasıl bu kadar sıklıkla yaparız anlamış da değilim… Oysa kamu işi ticaret işi gibi değildir, orada alınacak kararlar da para değil ahlak ve adalet geçerlidir…

 Bize kamu da, siyasette, yasama da, yargı da bu para peşin de koşan tipler yerine, ülküsü, ideali olan, ahlak ve adalet üzere yaşama erdemini edinmiş kişilerin, eğitimlilerin siyasette yer almaları gerekmektedir… Bunu başarabilirmiyiz evet, nasıl başarılabilir derseniz?  

İlk önce partiler, parti üyeleri aday belirleme aşamaların da, temsil gücü yüksek adayları seçmelidirler… Bakın burada parası olan değil temsil gücü yüksek, erdemlilik özelliğinden bahsediyoruz…

Sonra partilerde aktif olarak siyaset yapan vatandaşlar, yapmıyorsanız da, kendinize en yakın gördüğünüz partiye gidin yapın öneririm, biz buralarda aday belirlemelere müdahale etmeliyiz nitelikli, bizi mecliste iyi temsil edecek, toplum adına ortak yararlara neden  olacakları belirlemeliyiz ki, paracılar siyasal karar merkezlerinden uzak dursunlar… Şimdi ortalama uygulama ise vatandaşın, vatanın hazineleri para peşinde koşanlara teslim edilirse ne olur? Tarumar olur? Bakın şimdi size bir ekonomi hikayesi anlatacağım…. Bizim ülke olarak bütçemiz 800 – 900 milyar dolar, bunun yarısı borç bu yabacıların parası demektir, diğer yarısının da yarısının üretimini ülkemizde ki yabacı şirketler yapıyor… Yani biz kabataslak olarak ancak 200-250 milyar dolar mal ve hizmet üretiyoruz… Neden böyle oluyor derseniz, kamuyu yönetecekleri, niteliklileri, ahlaklıları değil de, para peşinde koşanları seçersek, neden farklı sonuçlar bekleriz ki? Bu para peşin de koşanların başka bir soruna da neden olduğuna tanık oluyoruz… Bu nedir, parti için de gönüllü olarak çalışan partililerde de soruna neden oluyor ve siyasetten gönüllü, iyi, samimi, ahlaklı kişilerin siyasetten uzaklaşmasına neden oluyor… Kısacası niteliksizler, niteliklileri, parası olanlar, parası olmayanları siyasetten kovuyorlar… Sadece parası olanların temsil ettiği mecliste nasıl bir ekonomik paylaşım modeli çıkar ki?

Sosyal adaleti sağlayacak, daha çok adil, daha çok adalete yakın kararlar nasıl alabilir ki, hadi bunları geçtik, fakir vatandaşlar, orta halli vatandaş, çiftçi vatandaş mecliste nasıl temsil edilecek? Profesyonel siyasetçiler, onların damatları, evlatları, parası olanlar temsil listelerini doldurdular… Parti de emeği olanları da ayıp olmasın diye seçilemeyecek yerden listeye nezaketen aldılar… Onlar da adları listede olduğu için avunuyorlar… kısacası…

Parası olana, Popüler Olana, Profesyonel olana liste başı, seçilecek yer, sade vatandaşa ise avunmalar… Bu düzen düzelmedikçe toplumsal düzenimizin düzeleceğini beklemeyelim… Selam Ederim…

Aydın Fikirli – 29.5.18 --- vatandasfikri.com