HÜSEYİN AYGÜN VE KÜRT HALKI
Kürt halkı Türkiyenin her yerine yerleşmiş, kamu kurum ve kuruluşlarında görev almış, Ülkenin her yanında mülk edinmişler, bu haklarında kullanımı bir vatadaşlık hakkıyken ve kullanılırken şimdi aklı evelin birisi Kürtlerin memuriyetten ayrılmaları gerektiğini acıklamış, bunun la yetinmemiş Kürtlerin Çocuklarını okula göndermesin emretmiş, Memuruiyetten ayrıl, hatta herkesi Doğu Anadolu bölgesine taşımayı emret, senin istediğin ayrışma olsun, Kürt halkı da size mahküm olsun istiyorsunuz, ama olmayacaklar, yakında sizin maskeniz düşecektir.
Şimdi kamu görevini bırak demek ne demktir,İşsiz kalın demektir, Çocukların çahil bırakılmasını istemek ne demek ve bölgenin sevilen milletvekili Hüseyin Aygün’nün kaçırılması ne demek siz Kürt halkına mı savaş ilan ettiniz, onların mevcut haklarının askıya alınması için mi, çalışıyorsunuz. Siz kimin dostusunuz, kimin düşmanısınız iyice karıştırdınız, ya delirdiniz, ya da ciddi güç kayıpları içindesiniz böyle saçmalıkları yapıyorsunuz.
Şimdi bunları ortada, Türkler bu örgüte öteden beri tepki göstermektedir, şimdi tepki gösterme sırası Kürt’lerdedir. Neden tepki göstermelisiniz, çünki sizden işlerinizi bırakın diyor, çocuklarınızı çahil bırakın diyor, sizlerin sevdiğiniz vekilinizi dağa kaldırılıyor kısacası sizin haklarınız için mücadele eddiğini söylene örgütün sizin haklarınızın yok edilmesi için çalıştığını görün ve Kürt, Türk birlikte bu kendini bilmez örgüte ve yöneticilerine ortak tepkiyle tarihin şitdet çöplüğüne atalım bunları yoksa bunlar sizinde bizimde başımıza bela olacaklar, ama emin olun sizlerin daha çok başına bela oluyor ve dahada olacak gibi görülüyor. Neden Kürt halkı bunlara bu kadar sessiz kalıyor anlayamadım.
Bu sessizlikden örgütün algılaması yaptıklarımızdan Kürt halkı memnunu çıkarıyor ve olayları daha da işin içinde çıkılmaz hale getiriyor. Düşünün vekiliniz tutuklanıyor ses yok, İmamlarınız öldürülüyor ses yok, vergi verin diye haraç istiyor ses yok, çocuklarınızı daga kah gönüllü, daha çokcada gönülsüz daga çıkarıyor ses yok, şimdi diyorki kamu görevlerinizi bırakın ses yok, çocuklarınızı okula göndermeyin diyor ses yok bu sessizlik sizinde bizimde canımızı çok yakar, ses verin, tepki gösterin size ters gelen şeyleri söyleyin ki sizin ne düşündüğününü çok önemsemeyen örgüt mensupları bilsinler bari.
Başka bir şeyde bunların dini inançlarının sizin inançlarınızla bir ilgisi yok, hatda bunların çogunun dinle diyanetlede ilgileri yok sizi temsil ettiklerini söyleyen bunlara ne zaman temsil yetkisi verdiniz? Bunlar temsil yetkisini silah zoruyla mı aldılar sizden, siz bunu nasıl kabül eder ve sessiz kalırsınız.
Sizden ricam bu duruma kendi düşünsel katkılarını ve tepkilerinizi gösterin, bu durumun devamını istemiyor, barış istiyorsak bunun için mücadele edelim der hepimizin bir an önce barış içinde yaşamak için gerekli ortamın yaratılması için birlik ve beraberliğimizi gösterelim…
Size örgütün yetkililerinin açıklamalarından bazı alıntılar veriyorum ve bu haberlerin bizi artık uyarmasının gerektiğinin altını çiziyorum….
www.vatandasfikri.com >> Aydın Fikirli <<
Buyurun açıklamaları okuyun, sanki size intahar etmeyi öneriyorlar.
“Kürt gençliği dört parçada, yurtdışında, metropollerde, nerede olurlarsa olsunlar büyük bir savaşın olacağı, soykırımın yaşanabileceği tehlikesini görerek şimdiden dikkatli, duyarlı ve hazırlıklı olmalılar. Kürt gençliği; kızı, erkeği, bu gerçeği görerek gerilla saflarına katılmalı. Öyle pasif kalmak, geride kalmak, yurtsever ve demokrat genç insana yakışmaz. Hele hele bir de düşman safında olmak, Türk ordusunda askere gitmek, devlete memurluk yapmak Kürtlüğe yakışmaz. Gençliğin dinamizmiyle, ruhuyla kesinlikle bağdaşmaz. Türk devletine hizmetten bütün Kürtler çekilmeliler. Kürt gençliği artık hiçbir ferdini Türk ordusunda askere göndermemeli. Türk polisi içerisinde bir tane Kürt bile yer almamalı. Kürt gençleri, çocukları asimilasyon kurumlarında, Türk okullarında okuyarak kendini geliştireceği, kurtaracağı hayalinden kendisini kurtarmalı. Böylece gerçek bir yurtseverlik ve Özgürlük Mücadelesini geliştirmek için herkes örgütlenip direnişe geçmeli. Herkes olduğu yerde kendini savunmak, halkı savunmak, devrimci değerleri savunmaktan kendini sorumlu görmeli. Bunun bilinciyle dolmalı, bunu nasıl yapacağına dair planlama geliştirmeli, kendini buna göre eğitmeli, örgütlemeli ve donatmalı. Hangi araçla mücadele edecekse o araçla donatmalı ve sonuç almalıdır.”
15:01 / 13 Auğustos 2012 Behdinan - HPG Anakarargah Komutanlığı, Dersim'de gözaltına alınan CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün “yoğun şikayetler üzerine” gözaltına alındığını belirterek, “gerekli idari ve hukuki işlemlerin tamamlanması ardından kısa süre içinde serbest bırakılacağını” bildirdi.
HPG Anakarargah Komutanlığı, şu açıklamada bulundu: “12 Ağustos günü Dersim-Ovacık yolu üzerinde HPG dersim eyaleti güçleri tarafından CHP milletvekili Hüseyin Aygün gözaltına alınmıştır.
Hüseyin Aygün, Kürdistan halkına ve gerillaya yönelik devletin özel savaş politikalarının bir yürütücüsü olduğu yönlü halkımızdan gelen yoğun şikâyetler göz önünde bulundurularak; sömürgeci Türk devletinin Dersim'e ve Dersim halkımıza yönelik yürüttüğü özel savaşa, asimilasyoncu ve parçalayıcı politikalara, yine Dersim'de geliştirilmek istenen barajlara dikkat çekmek ve Hüseyin Aygün'ün bu kirli politikaların hizmetine girmemesi gerekliliğini hatırlatmak amacıyla göz altına alınmıştır. Gerekli idari ve hukuki işlemlerin tamamlanması ardından Hüseyin Aygün kısa bir süre içerisinde serbest bırakılacaktır.”
|