CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
(muhalefetin ortak aday göstermesi)
Agustos ayı için de yeni bir seçim daha yapacağız, bu sene ikinci seçimimiz, bu seçim de Cumhurbaşkanımızı seçecegiz, her seçimin önemli olduğu gibi bu seçim de önemli... Acaba kim, Cumhurbaşkanımız olsun, ülkemiz için daha iyi nasıl bir seçim yaparız da ülkemiz ve toplumumuz daha huzurlu, daha refah seviyesi yüksek bir ülke ve toplum olur diye düşündünüz mü? Düşünmediyseniz gelin birlikte düşünelim….
Öncelikle Cumhurbaşkanlığı makamının agırlığını ve tarafsızlığı taşımalı, Sezer de de, nispeten de Gülde de bu vardı.
Yürütmenin tepesinde hükmeden degil, doğrusuna doğru egrisine eğri diyebilmelidir.
Demokrasi, devlet gücünün birbirini denetleyecek şekil de erkler arasında dagıtılması demektir, yalnız yasama ve yürütmenin benzer şekilde hareket ettiği aşikârdır, yargı denetimi istenilen seviye de degildir, dolayısıyla daha etkili bir denetim için Cumhurbaşkanının iktidar partisine uzak, ama uzlaşmacı olması gerekir ki, iktidarın denetlenmesin de yaşanılan sorunlar ortadan kalksın…
Cumhurbaşkanı tarafsız bir tavırla kurumlar arası diyaloğu, uzlaşmayı sağlayarak daha uyumlu bir devlet işleyişi sağlayabilmelidir.
Cumhuriyet tarihinin ilk dönemler hariç, en güçlü siyasi iradesiyle hükümet edilmektedir, bunun sınırlandırılması demokratik bir zorunluluktur, Cumhurbaşkanlığı seçimi de bunun için bit fırsattır.
Siyasi gerginlikten uzak duran, görev ve sorumluluk bilinci yüksek kişiden seçilmelidir.
Zaten Cumhurbaşkanı yemini incelendiğin de görülen odur ki Cumhurbaşkanının görev ve sorumlulukları belirtilmiştir. İşte yemin: “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”
Bütün bu düşünceler üzerine ben bu makamı, hem millet, hem de devlet adına iyi temsil edecegine inandığım Mansur Yavaş’ın Muhalefet koalisyonuyla ortak aday gösterilmesi halinde vatandaşların AK Parti dışında da alternatifleri olacağını, bu sorumluluğun da CHP ve MHP yöneticilerin de olduğunu onlara da hatırlatmış olalım. Ankara daki vatandaşların oy verme konusun daki uzlaşmalarından da anlaşılıyor ki, halkın her kesimi tarafından kabul gören, Cumhurbaşkanlığı niteliklerini de taşıyan ve yerine getirecek olgunlukta olan kişiyi muhalefetin aday göstermesi gerektiği düşüncesini her iki parti yetkililerine ve toplumumuza sunuyorum. Aslında demokratik siyasetin için de siyasetcilerin sorumluluklarından biri de topluma iktidar alternatifi sunmaktır…
Muhalefet partilerinin sorumluluklarından biri de alternatif yaratmalarıdır, Ak Parti adayı kim olursa olsun, her parti ayrı aday gösterir, kaybedecegini bile bile sadece kendi parti adayına oy verilerek devletin bütün erkleri bir partiye teslim edilmesi halinde bunun vebalini şimdi ki CHP ve MHP yöneticileri taşıyamaz. Muhalefet partileri siyasi hesapları bir kenara bırakarak sistemin sağlıklı işlemesi için araların da uzlaşarak aday göstermeleri gerekmektedir. Mansur Yavaş da bütün vatandaşlar arasın da kabul görmüş, gören bir siyasetcidir, adaydır ki partiler de araların da uzlaşmak durumundadır düşüncesiyle…
Seçimin demokratik kurallara uygun, adaylara eşit yarışma şartları aratan ortam, karşılıklı saygı çercevesin de yapılmasını, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diler aday olacaklara şimdiden başarılar dilerim. Selam ve sevgilerimle
Aydın Fikirli – www.vatandasfikri.com --- Nisan 14
|